Hemşirelik insan sağlığının korunması ve geliştirilmesinde vazgeçilmez bir yere sahip mesleklerin başında gelir. Mesleğin önemi; hemşirenin, doğanın en değerli varlığı olan insanın kendisine yeterli olamadığı durumlarda, onun eli, ayağı, gözü olabilen, onu koruyan kollayan, onun savunuculuğunu yapan bir konumda olmasından kaynaklanır. Bu yüzden hemşirelerin özenle yetiştirilmesi, topluma kaliteli hemşirelik hizmeti verilmesinde kendilerini yetkin ve yeterli kılacak bilişsel, duyuşsal davranışların ve teknik becerilerin kazandırılması zorunludur. Konu edilen zorunluluğu hakkıyla yerine getirebilmek için, hemşirelik bakımı gereksinimleri ışığında hazırlanan ders müfredat programlarının uygulamaya geçirilmesinde gerekli, öğrenci sayısı ile tutarlı fiziksel, eğitsel ve yönetimsel yapı oluşturulur.
Hemşire adaylarının dersliklerde edindikleri bilgi ve becerileri uygulamaya geçirecekleri uygulama alanlarının seçimi ve eğitimin hedefleri doğrultusunda düzenlenmesi hemşirelik eğitiminde çok özel ve ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bu alanlarda; öğrencilere, derslerde tanımı yapılmış olan nitelikte hemşire davranışları, ekip çalışması ve sağlık ekibi arası profesyonel ilişki ve etkili iletişim örneklerinin bulunması çok önemlidir.
Hemşirelik, örnekleri sıklıkla görülen birkaç teknik etkinlikten ibaret değildir. Bu bilinçle yetiştirilen hemşirelerin, toplumun sağlık sorunlarına duyarlı olması, bunları doğru yorumlaması; topladığı verileri iyi değerlendirerek ilgili otoritelere bu bilgileri aktarması ve önerilerde bulunması beklenir. Aynı zamanda ülke sağlık istatistiklerini de izleyerek sağlığa katkılarının düzeyini ölçebilmeli ve geleceğe ilişkin hedeflerini belirlemelidirler.
Hemşireler otokritik ve otokontrol çerçevesinde kendilerini ve eylemlerini sürekli gözden geçirerek düzeltilmesi gereken alanlarda kararlar alabilmeli ve bunları uygulayabilmelidirler. “Hemşireliği en iyi bilenler hemşirelerdir.” savından hareketle, hemşireler kendi eğitim ve yönetimlerinde söz sahibi olabilmelidirler.
Günümüzde her alanda hızlı ve sürekli bir değişim yaşanmakta ve bunların sonuçları insanı çok yakından ilgilendirmektedir. Özellikle tıp ve teknolojide meydana gelen gelişmeler bir yandan insan sağlığına önemli katkılarda bulunurken, diğer yandan sağlık bakımının verildiği alanlarda hizmetlerin daha karmaşık bir duruma gelmesine neden olabilmektedir. Bu yüzden hemşireler dünyadaki değişim ve gelişmeleri sürekli izlemeli ve bunlarla baş etmede gerekli donanımı sağlamalıdırlar. Hemşirelerin bunu başarabilmeleri için adaylara eğitim sırasında “öğrenmeyi öğrenme” becerisi kazandırılmalıdır.
Hemşireleri günümüzde ve gelecekte konu edilen etkinlikleri yerine getirebilmeleri için hemşirelik eğitiminde önemli bir mesafe kaydedilmiş ve hemşireler artık üniversitelerde eğitim görmeye başlamışlardır. Ulaşılan bu noktada hemşirelerden beklenilen; aldıkları eğitimi eylemlerine yansıtmak yoluyla hemşirelik bakımına kalite kazandırmaktır. Ayrıca, hemşirelikle ilgili söylemlerle eylemlerin örtüşüyor olmasına özen gösterilmelidir. Ancak hemşirelik bakımının insana yakışır nicelik ve nitelikte verilmesinde, topluma da önemli görevler düşmektedir. Bu bağlamda toplumdan beklenen, ilgililerden kaliteli hemşirelik bakımını talep etmesidir. Çünkü hemşirelik toplum için vardır ve en doğal ve yasal bir haktır.