Tüm dünyada “Regenerative ve Reperative Tıp” olarak anılmaya başlayan tıbba Türkçe en uygun karşılık olarak “yenileyici tıp” demeyi uygun buldum. Gelecekte pek çok hastalığın tedavisi için beklenen bu yeni tekniklerin bazıları günümüzde de uygulanmaya başlamıştır.
Nedir bu yenileyici tıp? Doğuştan eksik olan veya sonradan bir hastalık veya kaza gibi nedenlerle kaybedilen doku veya organların yenilenmesidir. Yaşlılıkla yıpranan doku veya organların yenilenerek gençleştirilmesi de bu tıbbın ilgi alanıdır. Doğuştan olmayan bir kulak kepçesinin, doku mühendisliği teknikleriyle laboratuvarda üretilip yerine konması gibi.
Yenileyici tıp, temel olarak şu sacayaklarından oluşmaktadır: doku mühendisliği, kök hücre tedavisi, biyo materyaller… Bu üçlüye ilaveten gen tedavisi, biyostimülatörlerle bozulan doku ve organların yenilenmesi de unutulmamalıdır.
İlerleyen biyomedikal mühendislik sayesinde ameliyat öncesi bilgisayarda yapılacak ameliyatın en uygun şekli planlanabilmektedir. Bu 3 boyutlu görüntülemeyle planlama yapılmaktadır. Bugün bu teknik, kraniyofasyal cerrahi ve omurga cerrahisinde sıkça kullanılmaya başlanmıştır.
Yenileyici tıbbın günümüzde uygulanmaya başlanan tekniklerine kendi uğraş alanım olan iyileşmeyen yaralar (diyabetik ayak ülserleri, damarsal bacak ülserleri, bası yaraları) tedavilerinden örnekler verebilirim: Elektrik stimülasyonu veya elektromanyetik alanda ultrastimülasyonlarla yara bölgesi damarlanması artırılarak yara iyileşmesini hızlandırmak. Yaralara PRF(Trombositten zengin plazma) veya diğer trombosit ürünleriyle yaraların iyileşmesi hızlandırılmaktadır.
1 yorum
Sevgili kardeşimiz Ali barutçu’yu tebrik ediyor bu şekilde bilimsel çalışmslarına engel tanımadan devam etmesini de taktir ve hayranlıkla izliyorum.
Ali Barut’çu kardeşime sağlıklı ve mutlu yaşamlar diliyor sevgiler gönderiyorum.