Üniversiteye başladığım yıllarda yani 1980’lerin sonu ile 1990’ların başlarında çok ciddi bir yoksulluk vardı. Hiç unutmam tıp fakültesi 1.sınıfta tüm yılı tek bir ayakkabı ile tamamlamak zorunda kalmıştım. Öyle ki ayakkabımın uç kısmı delinmişti. En ufak bir yağmurda ayaklarım ıslanırdı. Onu çok umursamazdım. Ancak arkadaşlarım görmesin diye topluluk içinde uzun süre ayak başparmağımı içeri doğru kıvırarak ayakkabımdaki deliğin görülmemesi için çabalardım. Yükseköğretim kurum yurtlarında o zaman kalanlar bilirler; sabahleyin ücretsiz ancak son derece ölçülü peynir- zeytin- reçeli küçük kumanyalar dağıtılırdı. O kumanyanın yarısını sabah, diğer yarısını akşam yemeğine saklardım. Üniversitenin ilk yıllarında bu şartlarda okumuştum. Aynı dönemde doğduğum ve büyüdüğüm köyümüzün 2-3 kilometre ilerisindeki köyde -büyük toprak ağasının evininin yanına yapılan bir pist ile- onlarca helikopterlerin aynı gün inip kalktığını zamanın başbakanı rahmetli Turgut Özal ve bakanlar kurulunun konuk edildiğini ve binlerce kişiye yemek servisi yapıldığına şahit olmuştum.
Turgut Özal ki 24 Ocak kararlarının mimarı ülkenin neoliberal politikalarının babası sayılır. 12 Eylül darbesinden sonra Türkiye’de sosyal adaletin, gelir dağılımının, hukuk ve demokratik değerlerin büyük bir yıkıma uğradığına inanlardanım.
Gelir dağılımını incelemek için geliştirilen yaklaşımlardan biri, toplumdaki en yüksek gelire ve en düşük gelire sahip grupların toplam gelirden aldıkları payların karşılaştırmasıdır. Bu karşılaştırmada toplumun en zengin %20’lik kesiminin geliri ile en yoksul %20’lik kesiminin gelirleri oranlanır ve P80/P20 oranı olarak adlandırılır.
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de P80/P20 oranı 7,7 olmuş; yani en zengin %20’lik kesimin toplam gelirden aldığı pay, en yoksul %20’lik kesimin aldığı paydan 7,7 kat daha fazla olmuştur.
Gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçen bir diğer gösterge de Gini katsayısıdır. Bu katsayı 0 ile 1 arasında değişmekte ve tam gelir adaletinin sağlandığı durumda katsayı 0, tam adaletsizlik durumunda ise 1’dir. Yani Gini katsayısının 1’e yaklaştığı sonuçlar gelir adaletsizliğine işaret etmektedir. Türkiye’de 2015 yılında hesaplanan Gini katsayısı 0,397 olurken, 2016’da bu gösterge 0,404’e yükselmiş, yani gelir adaletsizliği son yıllarda artmış durumdadır. [1]
Gelir dağılımı dengesizliği ile alakalı çok faktörlerden söz edilebilir. Büyüme rasyonalitesi, büyük sermaye sahiplerinin yönetim erkini etkilemesi ve hegemonyası altına alması, yani bir yerde ülkeyi yönetmesi, global konjonktürel durumlar, uhrevi dünyamızın etkileri, kaderci anlayışlar birer faktördür. Bunların dışında etnik, mezhepsel vb. faktörlerde bölgesel ve iller arası kalkınmışlık ve gelişmişlik endekslerini etkileyen faktörlerdir. İnsanı gelişmişlik, eğitsel faaliyetler de keza yine sosyal adalet ve gelir dağılımı açısından diğer faktörler olarak söylenebilir.
Demokratik değerleri yüksek olan ve çoğulculuğu çok sesliliği benimseyen ve her şeyden önemlisi itiraz kültürüne sahip toplumlarda sosyal adalet ve gelir dağılımının daha iyi düzeylerde olduğu izlenmektedir. Yani toplumda ses yükseltenlerin fazla olduğu toplumlarda daha iyi gelir adaleti sağlandığını görüyoruz. Bu yüzden yüksek standartlarda demokratik bir işleyiş, evrensel hukuk ilkeleri, insan haklarına dayalı bir yapılanma bu sorununda panzehirdir.
Gelir adaletsizliğini gidermek gündelik politik kararların çok ötesinde daha geniş bir bakış açısı ile ve uzun zamana yayılan bir anlayış ile kısmi düzeltilebilir inancındayım. Tamamen ortadan kaldırmak ütopik bir yaklaşımdır. Bilimi, teknolojiyi, inovasyonu yani girişimci ruhu taşıyan insanların ve toplumların gelecek perspektifte de daha iyi kazanacakları öngörülebilir.
Ancak önemli olan ‘dezavantajlı gruplarda’ yapılabilecek şeyler her zaman vardır.
Devlet yapılanmasında sosyal devlet ilkesi, adaletsizliği ve gelir adaletsizliğini giderecek şekilde en üst perdeden örgütlenmeli ve devletin ana felsefesi olmalıdır.
Saygı ile.
KAYNAKLAR
[1] Bengi Cengiz- İnternet page -Gelir Adaletsizliği Artıyor.
15 yorum
Sosyal devlet olmasaydı okuyamaz,eğitim göremez,aydın
lanamaz ve aydınlatamazdık.Anayasamızın temel maddelerinden biridir sosyal devlet.
“Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına saygılı ,laik,SOSYAL,bir hukuk devletidir…Her sözcüğü paha biçilmez değerde…Bu ilkeleri korumak geliştirmek ve gereğini yapmak hepimizin sorumluluğu…Siz değerli bilim insanları kamuya hizmet ederek sosyal devleti ete kemiğe büründürüyorsunuz.Kaleminize sağlık…
Çok teşekkür ederim bu güzel ve değerli yorumunuz için.
Hem bu güzel makaleler için hemde bizleri geçmişe götürdüğün için teşekkürler kardeşim.
Çok değerli hocam bir solukta okudum yazınızı,çok teşekkür ediyorum ve umuyorum ki çocuklarımıza çok daha iyi bir gelecek sağlayabiliriz ,kaleminize sağlık …
Çok teşekkür ederim Sevgili arkadaşım.
Sayın hocam yazınızı okuduğumda üniversite yaşamımda sizinkine benzer günlerim aklıma geldi. 9.8.2024 günü için eşim için randevu aldım. Oysa onaylamadım için aynı gün Bayraklı şehir hastanesinden randevumuz olmadığı için döndük. İnanın randevu alamamış olmamdan çok sizin gibi birisini tanıma fırsatı na eremediğime üzüldüm. Not. Sizi yakınken tanımak için girdiğimde yazınızı okudum. Selam ve saygılarımla.
Eline sağlık.cok güzel. Allah yardımcınız olsun
Çok teşekkür ederim.
Elinize sağlık.
Sosyal devlet gelir adaletsizliğine maruz kalan kesimlere destek olan, başta sağlık ve eğitim imkanlarına ulaşma noktasında sorumluluk üstlenen devlettir.Önemli bir konuya parmak basmışsınız. Kaleminize sağlık.
Bir solukta okuyup, onlarca yılı bir film özetini hızlıca gözden geçirmiş gibi karmaşık bir ruh haline girdim. Bunlar bizim gerçeklerimiz ve umarım evlatlarımız daha iyi imkanlar ile sevgi ve iyilikle yoğrulmuş bir dünyada yaşasın..
Hocam sizin yazınızın tamamını okudum sizin okuma ve başarı azminizi şimdiki çocuklara okutmak lazım sizi tebrik eder başarılarının devamını diliyorum
Yüreğinize,kaleminize sağlık.
Her kelimesine her cümlesine ımzamı atarım.Ataturk ve yoldaşlarının kurduğu Cumhuriyet ve Cumhuriyet okulları sayesin de okuduk. Aynı zaman da ülkemize,vatandaşlarına ve insanlığa hizmet etme şansını bulduğum için’ Yaşasın Cumhuriyet,laiklik,hukukun üstünlüğü ve adalet ‘ diyorum .
Ayriyeten çocukluğumuzda ki zor şartlara rağmen cumhuriyetin sağladığı imkanlarla neleri açtığımızı hatırlattığın için ‘Teşekkürler değerli Bilim Insanı.
Iyi ki varsınız. Selâmlar.
Bana göre ülkemizin en önemli sorunundan birini kaleme aldığınız için sizi tebrik eder,daha adil ve
gelir dağılımı farkının daha az bir ülke dileğiyle.
Küresel ısınma sorunu ile su kullanımı bilinci geliştirme çabası başladı. İnsanlar yaşanabilir dünyanın asli unsurudur. Hakettiği yaşam koşulları için uygun bir geliri olmalıdır.
Teşekkürler.