Doremalen tarafından 17 Mart 2020 tarihinde New England Journal of Medicine’de yayınlanan bir araştırmasında, SARS-CoV-2’nin aerosollerde (havada, hapşırma, öksürme vb.) üç saate kadar, bakırda dört saate kadar, kartonda 24 saate kadar ve plastik ve paslanmaz çelikte tespit edilebileceğini buldu. 72 saate kadar plastik ve paslanmaz çelik üzerinde kaldığını laboratuvar ortamında tespit etmiştir.
Riddell ve arkadaşları 2020 Ekim de yayınlanan bir makalede “Sıcaklığın SARS-CoV-2’nin ortak yüzeylerde kalıcılığı üzerindeki etkisi “ üzerine Viroloji dergisinde bir araştırmayı yayınlamışlardır. Söz konusu araştırmaya göre “Laboratuvar çalışmalarında, araştırmacılar bir yüzeye Covid-19 içeren bir çözelti püskürtmüşler. Virüs tespit edilemeyene kadar virüsün izlerini tekrar tekrar ölçmüşlerdir”. Bu tür laboratuvarda yapılan kontrollü durumlarda, virüsler muhtemelen gerçek hayatımızda ve dünyada olduğundan çok daha uzun süre hayatta kalacaktır.
Gerçek hayatta virüsler insan vücudu dışında çoğalamaz ve hareketsiz bir yüzeyde bırakılırsa, bir süre sonra ölürler, ancak bunun ne kadar süreceği ortamdaki koşullara bağlıdır.
Isı ve UV ışığı gibi faktörler Covid-19 üzerinde bozulmayı hızlandırabilir, bu nedenle araştırmacılar deneylerinde hep bu faktörleri kontrol etmeye çalışmışlardır.
Çeşitli yüzeylerdeki viral numuneler, numuneleri sabit bir sıcaklıkta tutmak için insan vücuduna uygun ısıda yani bir çeşit fırın gibi “inkübatörlerde” tutulmuştur.
Plastik ayak izimize dikkat etmeliyiz. Covid’den kurtulmak için taktığımız maskeler, eldivenler, plastik malzemeler aslında yağmurdan kaçarken doluya tutulmamızı sağlar.
Sonuç: “Viral, bakteriyel enfeksiyonlar insandan insana bulaşır. Bu yüzden virüsten korunmanın en iyi yolu mesafeyi korumak, açık hava, 20 dakikayı geçmeyen kısa süreler ile görüşmek ve ıslandıkça değiştireceğimiz maskeler takmaktır. Bu gerçek hiçbir zaman değişmeyecektir.”