Son günlerde gündemi sarsan sosyal apselerden biri daha patlayarak ülkemizi irin ve kötü kokuyla gark etmiştir. İnsanın gözü kapalı güveneceği kişi ve kurumların başında gelen hekim ve hemşireler ve de hastanelerden peş peşe gelen haberlerle toplum paranoya içinde güvensizlik sıtmasına tutulmuştur.
Sağlık hizmeti sağlığın korunması, geliştirilmesi hastalık halinde tanısı, tedavisin ve bakımının yapıldığı bir ekip işidir. Ekip çalışmasında demokrasi vardır. Cana can katma görevi olan sağlık ekibinde etik ilkeler astın üstüne biat ederek ”Ne eylersen doğru eylersin, hikmetine sual olmaz “mantığı ile yürütülmemelidir. Görünen o ki; birey, aile ve toplumun eğitiminden, sağlık ve sosyal refahından sorumlu kurum, kuruluş ve çalışanlar maddi değerler için insani değerlerini satmaya başlamışlardır. Bazı hekimler ve hemşireler, mesleklerini onurla uygulayacaklarına dair tarih boyunca ettikleri Hipokrat Yemini ve Hemşirelik Andını unutmuşlardır. Oysa ki; hemşirenin görevleri içinde ‘ bireyin/hastanın vekili olma ve aile danışmanlığı gibi önemli sorumlulukları vardır. Uluslararası Hemşireler Birliği’nin (ICN) mesleki etik kodları arasında’ Hekim isteminde etik olmayan uygulamaları reddedebilmelidir. Ekibin yetersizliğini ve etik olmayan davranışları otoritelere bildirmelidir. ‘yer alır.
Bir kurumda ekibin bir üyesi olarak hemşirelerin/sağlık sunucularının gündemdeki bu tip etik olmayan kararlara katılma nedenleri arasında; yapılan bir faaliyetin yasadışı/ahlakdışı olmadığı inancı, yapılan faaliyetlerin bireylerin ve şirketin yararına en uygun eylem olduğu inancı, kamuoyuna yansımayacağı için güvenli bir eylem olduğuna olan inancı, yapılan faaliyetin şirkete faydalı olması nedeniyle göz yumulması gerektiği inancı vardır. Görevi kötüye kullanma suçunun faili kamu görevlisidir ve TCK’nın 257. Maddesi, kamu görevlisinin görevin gereklerine aykırı hareket etmesini ve görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermesini ‘görevi kötüye kullanma’ olarak tanımlar.
Sözün özü; canımızı emanet ettiğimiz sağlık profesyonellerinin cana can katma görevini kötüye kullanarak malına mal katma derdine düşmeleri insanlığımızın dibe vurduğunu göstermektedir.