Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hemşirelik Yüksekokulu kuruluşunun 20. yılını görkemli, bir o kadar da anlamlı bir biçimde kutladı. İki gün süren kutlama etkinlikleri, okul yönetici, eğitimci ve mezunlarının geçen yıllar içerisindeki istikrarlı ve başarılı çalışmalarını özet bir biçimde yansıttı. Böylece belleklerde hala tazeliğini koruyan, okulun kuruluş aşamasındaki tartışmalar ve acabalar yanıt bulmuş oldu.
Hatırlanacağı gibi acabalar en çok, askeri hemşirelerin hekimlerle birlikte çalışırken ast üst ilişkilerinin çalışmalarını nasıl etkileyeceği konusunda odaklaşmaktaydı. Çünkü, hemşirelik ayrı bir meslek olmasına karşın, hemşireler daima hekimlerin altında bir kadro olarak hekimden emir alan bir konumda görülmüş ve uygulama alanlarında topluma hep bu doğrultuda örnekler sergilenmişti. Nasıl olur da rütbesi hekimden yüksek olan bir hemşire hekime emir verebilirdi. Oysa ki, hastaya odaklaşan sağlık ekibi çalışmalarında bu tür tartışmalara gerek yoktur. Çünkü, ekip çalışmasında her bir ekip üyesi kendi görev yetki ve sorumlulukları çerçevesinde hastanın tedavi ve bakımından kaynaklanan sorumlulukları paylaşarak yoluna devam eder. Ancak yine de, o zamanlar, örneği olmayan bir uygulamaya hazırlanma aşamasında bunlar cevap aranması gereken sorulardı. Eğer geçmişte hekimlik ve hemşirelik hastanın tedavi ve bakımına odaklı iki ayrı meslek olarak ele alınarak bir arada çalışılan alanlarda buna ilişkin örnekler sergilenebilseydi, bu tür sorulara gerek kalmayabilirdi.
O zamanlar gündemi meşgul eden konulardan biri de askerlik ile hemşireliğin nasıl bağdaşabileceği ve bu birliktelikten nasıl bir hemşire modeli oluşturulacağı konusuydu.
Askerlik bilindiği gibi her yerde ve her zaman güç, disiplin ve hiyerarşiyi simgeler. Hemşirelik ise, şefkat, hoşgörü, koruyuculuk ve empati ile yaklaşımı çağrıştırmaktadır. Aslında hemşireliğin, profesyonel bir kimlik kazanması ve bunu sürdürebilmesi için, mesleğinin çağrıştırdığı niteliklerin yanı sıra, güçlü ve disiplinli olmaya gereksinimi vardır. Bu nedenle anılan özellikleri hangi okuldan mezun olursa olsun tüm hemşirelerin taşıması beklenir.
Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hemşirelik Yüksekokulu, sözü edilen nitelikte hemşireler yetiştirdiğini, mezunlarının sergiledikleri başarılı çalışmalarıyla kanıtlamıştır. Çeşitli vesilelerle değişik ortamlarda karşılaştığım bu okuldan mezun hemşirelerin duruşlarında, bakışlarında, iletişim ve etkileşimlerinde; onların sahip oldukları, güç, disiplin ve özgüvenlerinin izlerini gördüm ve kendileriyle gurur duydum.
Bu yolda başarılı sonuçlara ulaşmış ve bunu somut olarak ortaya koymuş olan, okulun kurucuları, yöneticileri ve eğitimcilerini kutlar, başarılarının devamını dilerim.