Gündem Devamlı Değişirken, Paramız Pul Oluyor

Yıllar geçiyor, çağlar değişiyor hatta devir değişiyor. İnsanların alışveriş alışkanlıkları, davranışları, çalıştıkları işler, işyerleri, aldıkları, sattıkları, evden işe, işten eve gidiş geliş saatleri bile değişiyor.

Mahalle bakkalları bitti gibi. Adım başı zincir marketler var. ne alırsan al, hepsi de kredi kartıyla. Şehirlerden kasabalara kadar her yer AVM doldu. Hoş bunların çoğunluğu yabancıların olsa da, biz yine gider oralardan alışverişimizi yaparız.

Bazı AVM’lerde, otopark bile paralı, bazısında yakınlara servis araçları koymuşlar. Hep düşünüyorum da, koskoca binaları kışın ısıtıyorlar yazın soğutuyorlar, temizliği, güvenliği, içindeki sağlık merkezleri, devamlı çalışan yürüyen merdivenleri, tuvaletleri, ışıklandırılması, doğal olarak bunların hiçbiri bedava olacak değil de bunların parası kimlerden çıkıyor, işte orası önemli. Kimden olacak, alışveriş eden müşterilerden, yani sizden bizden. 

İnternet üzerinden alışverişler, AVM ve mağazalara göre daha hesaplı olduğundan, zaman geçtikçe çığ gibi artıyor. Gençlerimiz, çok uyanık ve çok akıllılar. Giysi, ayakkabı, gidip mağazada ölçüsünü denedikten sonra, ellerinde telefon, internette araştırıp, birkaç dakikada aynisini daha ucuza bulunca, oradan alıveriyor.

Araba firmalarının çoğunluğu, çok lüks binalarda hizmet veriyorlar. İçeride 0 km araçlar, arkada ikinci el olanları. Girişte güvenlik, çalışanların masaları bile ayrı, satış temsilcileri, her araç tipine göre ayrı bir çalışan, sigortacısı, ikinci el araçlara bakanlar hep ayrı kişiler. Kullandığınız aracınızı, yıllık bakımı için yetkili servise götürüyorsunuz, karşılayan ayrı, güvenliği ayrı, servis temsilcisi ayrı. Aracınızın bakımını yapacak olanları göremiyorsunuz ve onlara şikayetlerinizi anlatamıyorsunuz.

Günlük olaylar ve gündemimiz, devamlı değişiyor. Tosunbank’ın Memedi, Seçil Erzan, Dilan Polat, Bitcoin dolandırıcıları ve diğerlerini geçiyorum. 2013 te, Sudan, Nijer ve Venezuella hükümetleriyle ülkemiz arsında ikili anlaşmalar yapılarak, o ülkelerde 99 yıllığına araziler kiralanmış. Tarım Bakanlarımız, yetkililerimiz, defalarca oralara gidip gelmişler. Hatta Sudan’da, bu iş için şirket bile kurulmuş. Sonra ne mi olmuş. İşler yürümemiş, Sudan’da kurulan şirket milyon dolarlarca zararla kapatılmış. Venezuella’da kiralanan arazilerin de, buğday üretimine elverişli olmadığı anlaşılınca, bu maceralardan vazgeçilmiş.

İranlı kaçakçı Zindaşti ülkemizde yargılanıyordu, hapisteydi. Ne olduysa oldu, rahmetli anayasa profesörü ve milletvekili Burhan Kuzu araya girerek davaya bakan hakimle telefon görüşmüş. Daha sonra serbest bırakılarak elini kolunu sallaya sallaya yurt dışına kaçtı, iyi mi! Sonradan gıyabında tutuklama kararı çıktıysa da nafile, giden geri gelmez artık. Arkadaşın, akraban, vatandaşın bile değilken, neyin karşılığında yapıldı bu hizmet?

Bir başka taze olayda Somali Cumhurbaşkanının oğlu trafikte arabasıyla giderken, motosikletli ve iki çocuklu kuryeye arkadan çarpıyor. Kameralarda olay sabitken ve kurye, hastanede yoğun bakımdayken, Somalili genç savcıya bile çıkarılmadan, karakoldan serbest bırakılıyor ve tarifeli uçakla yurt dışına kaçıyor. Genç kurye beş gün sonra yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini kaybederek vefat ediyor. İki gün sonra gelen bilirkişi raporunda kuryenin hiç suçu yok, ancak Somalili %100 suçlu bulununca, hakkında tutuklama kararı çıkarılıyor. Gel de bul. Ara ki bulasın. Kendi vatandaşını korumayan adalete bakın. Adalet mi komedi mi, artık adını siz koyun.

Medyadan öğreniyoruz: Bir suç örgütü daha çökertilmiş. Adı sanı garip suç örgütünü ilk defa duyuyoruz. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kafes operasyonu kapsamında “Bayğaralar” organize suç örgütünün çökertildiğini duyurdu. Suç örgütünün adını duyan şaşırıyor. Bakan Yerlikaya, İstanbul merkezli Bursa, Kayseri, Kocaeli, Konya ve Hakkari’de gerçekleştirilen ‘Sahte Ses’ adlı operasyonda, örgütlü olarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri tespit edilen 62 şüphelinin yakalandığını duyurdu. Yerlikaya sosyal medya paylaşımında “Dolandırıcılara, onların iş birlikçilerine, zehir tacirlerine, çetelere, teröristlere, organize suç örgütlerine nefes aldırmayacağız” ifadelerine yer verdi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün çalışması sonucu örgütlü olarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyen şüphelilerin faaliyetleri şöyle sıralandı:

-‘Çeşitli sosyal paylaşım sitelerinden sahte ilanlar vererek bu ilanlarda kendilerini banka ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıttıkları, çeşitli yollarla temin ettikleri kimlik ve iletişim bilgileri ile düşük faizli kredi kullandırma bahanesi adı altında vatandaşları aradıkları, örgütün aldatıcı yöntemler ile banka tarafından gönderilen SMS şifrelerini mağdurlardan temin ederek mobil bankacılık hesaplarını ele geçirdikleri, vatandaşların hesaplarında bulunan paraları örgüt üyelerinin hesaplarına aktardıkları, örgütün bu yolla çok sayıda eylem gerçekleştirerek milyonlarca lira haksız kazanç temin ettiği tespit edildi ve 42 kişi tutuklandı’, vs. vs.

Ülkede gündem devamlı değişiyor. Son olayda, Ankaragücü kulübünün başkanı, maç bitiminde hakeme yumruk atınca tutuklandı. Yer yerinden oynadı, futbol maçları ertelendi. Saldırgan, kulüp başkanlığından ve partisinden istifa etmek zorunda kaldı. Elde bolca fotoğraf ve video filimler var. Haberlerde, spor programlarında, açık oturumlarda devamlı gösteriyorlar. Medyaya da gün doğdu.

Geçtiğimiz yıl, kaç doktor, kaç sağlıkçı hasta yakınları tarafından darp edildi, yaralandı, hatta öldürüldü. Medya olarak, neden onları bu kadar gündeme getirmediniz? Ne kadar yakından ilgilendiniz. Haber müdürlerinden, muhabirlere kadar, tüm medya çalışanlarının kulakları çınlasın. Havalar soğuk, aman dışarı çıkıp üşütmeyin, odanızda çay, kahve için. kahvaltıda tahin pekmez tüketin. Hastalanınca, yine bize gelirsiniz, Sağlığınızla biz sağlıkçılar ilgileniriz. Geldiğinizde, sakin olup bize saldırmayın, olmaz mı.