Düşünceye yönelik “Esas” kökenli “Değişim” ön plana çekilmezse, “Usül”e ilişkin değişiklikler zaman kaybettirebilir. Diyor ki Batı’dan gelen bir ses: “Türkiye Barsaklarını temizliyor”. Bu mesaj bize Avrupa Birliği’ne hazırlanmak için bir “İvme kazandırma dostluğu” ise, bunu tarih gösterecektir. Bununla birlikte biz bu mesajı, olumlu değerlendirmek istiyoruz.
Ben olayların çok yönlü değerlendirmelerle, eleştirilmesi yanlısıyım. Bu kez bir “Pilot değerlendirme” olarak “Cerrah” gözüyle bakıp “Barsak temizliğini” sorgulayalım. Doktorlar barsak temizliğini ameliyata hazırlamak istedikleri hastalar için yaparlar.
Amaçlanan üç ilkeye uymaktır; Birincisi, ameliyatın etkisiyle bir süre fonksiyon yapamayacak kadar hareketleri azalan veya duran barsakların boş bulundurulması, ikincisi karın içindeki organlara yapılan operasyonlarda ortamın kirlenmemesi, üçüncüsü direk barsaklarla ilgili müdahalelerde temizliğin sağlanması.
Bu amaçları gerçekleştirmek için hangi “Araçlar”ı kullanmak gerektiği ilk akla gelecek sorudur. İdeali zamanında yapılan “Mekanik temizlik”tir.
Barsak temizliğiyle birlikte koruyucu ilaçlar da (antibiyotik) kullanılır. Antibiyotikler “Barsaktan emilmeyen” cinsinden olmalıdır. Ve de ağızdan alınmalıdır. Herşeye rağmen “Yan tesir”leri olabilir. İshal yapabilirler.
En önemlisi de barsakların tıkanmaları durumunda, barsak temizliğine girişmenin tehlikesinin bilinmesidir. Acil hallerde “Barsak temizliği” yapılmadan müdahale yapılır.
İyi de insanın barsakları bakterilerle (mikroplarla) doludur. İnsanın yaşamını paylaşan bu bakterilerin “Olmazsa olmaz” denecek kadar büyük yaşamsal fonksiyonları vardır. Normal çalışan bir sindirim sistemi için “İhtiyaç” dırlar. “Sistem” çalışıyorsa kendi kendini periyodik olarak temizleyecektir.
O zaman da Batı’dan gelen “Türkiye barsaklarını temizliyor” mesajı geçersiz sayılmalıdır. Ancak sistem çalışmıyorda “Operasyon” gerekiyorsa, barsak temizliği kaçınılmazdır. Şimdi de başka bir sorun var; operasyon hazırlığı için sadece barsak temizliği yetmez. Hastanın tüm hayati fonksiyonları, hastayı “Risk”e sokmayacak derecede sağlıklı olmalıdır.
Hastanın merkezi sinir sistemi (yönetici sistem) sağlam olmalıdır.
Dolaşım sistemi (besleyici ve koruyucu sistem) sağlam olmalıdır.
Solunum sistemi sağlam olmalıdır.
Aman dikkat! Operasyonlarda sistemin bütünlüğünü unutmayalım. Ülkenin dışından gelen “Barsaklarınızı temizleyin” sesleri bizi barsak temizliğine kilitler ve yeniden başlamak zorunda kalırız.
Bende kendimi “Sağlıklı bir toplum” adına sağlık dersine kilitledim.
Ah! bir de evrensel yasaların biyolojik, fiziksel ve sosyal boyutlarının birlikteliğini gözleyerek yakalayabilsek.