Sağlık Bakanlığı 12.5.2003 tarihinde ‘Güzellik Merkezlerinde Yapılacak Tıbbi Uygulamalar İle İlgili Sertifika Eğitimi ve Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul Esaslarına Dair Yönerge’ adı altında yeni bir yönerge çıkartmış bulunuyor. Bu yönergeye dayanılarak ‘tıp doktorlarına’ eğitim verilmeye başlanmış durumda.
Bu konuda yetkililerle benim bazı sorularım olacak:
1. Bildiğim kadarıyla üniversite mezunlarının lisansüstü eğitimleri, yabancıların deyimiyle ‘postgraduate’ eğitimin YÖK’ün bilgisi dahilinde, yine YÖK’ün belirlediği üniversitelerin tıp fakülteleri ve bakanlığın eğitim hastaneleri gibi kurumlarda yapılması gerekiyor. Bu işin belirli kuralları var. Sağlık Bakanlığı’nın YÖK ile bu konuda herhangi bir protokolu var mıdır?
2. Yönergede eğitim merkezi nasıl olunur, onun etraflıca bir tarifi yapılıyor.
Eğitimciler kimlermiş bir bakalım:
a. Dermatoloji uzmanı,
b. Plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı,
c. Kozmetik ve estetik alanında deneyimli tabip,
d. Güzellik uzmanı,
e. Beslenme ve diyet uzmanı,
f. Fizyoterapist veya beden eğitimi konusunda eğitimi bulunan kişi,
g. Psikolog,
Kozmetik ve estetik alanında deneyimli tabip ile kimler tarif ediliyor? Burasını pek anlayamadım. Ne uzmanıdır pek belli değil. Açıklanmalı.
Kozmetik ürünler ile ilgili eczacılık fakültelerinde öğretim elemanlarımız var. Acaba onlardan yararlanılıyor mu?
Burada bir başka hususta, “d” maddesinde yazılan ‘Güzellik uzmanı’ tanımı. Bu deyim, oldukça ilgi çekiyor. Bu güzellik uzmanları üniversite mezunu mudur? Üniversitenin hangi dalından mezun olmuşlardır? Üniversitelerde bununla ilgili hangi bölümler vardır? Güzellik uzmanı nasıl olunur? Eğer bu güzellik uzmanları, üniversite mezunu değillerse nasıl oluyor da eğitimci olabiliyorlar?
3. Eğitim merkezlerimiz kaç tanedir? Bunların şekillenmesi nasıl olmuştur? Bakanlık bu eğitimleri kendisi neden veremiyor? Üniversitelerle bu konuda bir iş birliği arayışı içine girilmiş, onlar konuya sıcak bakmamışlar da, bu nedenle mi özel eğitim merkezleri açılması gündeme gelmiştir?
4. Görüldüğü kadarıyla bu işler akçalı işler. Kimse babasının hayrına bu işlerin eğitimini vermeye talip olmaz. Koskoca bakanlık, devlet ve özel eğitim kurumları olan üniversitelerimiz bu işleri yapamıyor. Sonuçta bu işleri de özel sektör yapmak durumunda kalıyor.
5. YÖK’ün bu olanlardan haberi var mıdır?
Bunlar bir çırpıda aklıma geliverenler.
Şimdi bu konularda Sağlık Bakanlığı ve YÖK yetkililerinden yanıt bekliyorum. İşin doğrusu bu mudur? Yoksa bu işlerde terslikler var mıdır? Bilelim doğrusunu ilk ellerden öğrenelim.
Saygılarımla.
9
önceki yazı