Geçen sene Ankaramızdaki eğitim hastanelerinden birine kongre nedeniyle gidiyorum. Arabamla hemen paralı otoparka yöneldim. Daha önceden geldiğimden yolunu biliyorum. Baktım, girişteki görevliler yok olmuşlar. Bariyerler kaldırılmış, otopark bakımsız hale gelmiş. Hastaneye başhekimine sorduğumda, ‘Sayın bakanımız hastaneye geldiğinde paralı otoparkı görüp, hasta otoparklarının bedava olmasını emretmiş o nedenle kaldırdıklarını, aslında çok az olan park ücretlerinden toplanan paranın hastane giderlerine de katkıda bulunduğunu açıkladı. Üzüldüm, asfaltı bozulmuş, güvenliği hemen hemen yok, neredeyse terkedilmiş gibi.
Çok yakında Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Ürojinekoloji Sempozyumu yapılıyor. Bir de ne göreyim. Bu hastanemizde hasta yakınları için paralı otopark yapmışlar. Girişte fiş alıp, arabamı paralı otoparka koyuyorum. Otopark temiz, yolları asfalt döşendiğinden, son derece bakımlı.
Başarılı geçen toplantıların bitiminde, akşam hastaneden çıkarken kapıdaki görevli sempozyum için geldiğimi duyunca ısrar etmeme rağmen benden para almıyor.
Bu, ne perhiz ne de lahana turşusu, nedense ben pek anlayamadım. Bence eğer yer varsa bütün hastanelerde hasta yakınları için paralı otoparklar olmalı. Birine yasak diğerine serbest, bu nasıl iştir? Her hastadan memur, işçi, emekli demeyeceksin para alacaksın, ondan sonra da otopark beleş diyeceksin. Yoksa hastanelerde mi, torpilli kayırmalı ve torpilsiz olarak ikiye ayrılıyor?
Sayın bakanımızın bu durumdan haberi var mı yok mu ben bilemem. Ama ortada bir çifte standart varsa işte bu düzeltilmelidir. Sayın bakanım, gelin bu hatayı ve farklı uygulamaları sonlandıralım. Hastanelerin paralı, otopark açmalarına izin verelim. Otopark bedava, muayene ve ilaçlar paralı işte bu olmuyor. Alınacak ücretleri nasıl belirlersiniz, kimleri otoparklarda çalıştırırsınız, kazanılan paraları hangi işlerde kullandırırsınız, oraların güvenliğini nasıl sağlarsınız, bilemeyiz. Zira “siz bilmezseniz biz hiç bilmeyiz. Ben olsam Atatürk Eğitim ve Araştırma hastanesinin yönetimine soruveririm, arkadaş bu paralı hizmetten kazandıklarını nasıl harcıyorsun? diye.
Üniversite hastanelerinin otoparkları eskiden beri paralı. Hizmet veriyorlarsa, karşılığını da alıyorlar. Hastaneye gelenler arabalarına yer bulduklarına şükrediyorlar. Herkes aldığı hizmetten çok memnun.
Hemen aklıma Orhan Veli’nin Bedava şiiri geldi
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekânlar bedava;
Peynir, ekmek değil ama,
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
Popülist yaklaşımla, otoparkları ücretsiz yapacağınıza, eğer gücünüz varsa muayeneleri bedava yapın, muayeneleri.