Bu yangının nedeni hasta sayısının fazlalığı, ekonomik kriz, geri ödemelerdeki kesinti gibi nedenler değil… Hastanelerimizde gerçek yangın var. Eğer son birkaç yıllık gazete haberlerine göz atarsanız, hemen her ilimizde onlarca hastanede çeşitli büyüklükte yangınların çıktığını görürsünüz; haberlere yansımayanlar ise cabası.
Hastanelerin acil durumlara hazırlıklı olması gerektiğinden bahsedilince, ülkemizde ilk akla gelen afet durumu olarak depremler algılanmakta ve depremin oluşturacağı yıkımlara karşı önlemler alınmaya çalışılmaktadır. Deprem kuşağında olan ülkemizdeki birçok hastanenin depreme dayanıklılığının yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz ve yapılan bilimsel değerlendirmeler sonrası başlatılan faaliyetleri destekliyoruz. Ancak yangın güvenliği konusunda ne kadar bilgi sahibiyiz, ne kadar hazırlıklıyız, tartışmak gerekir.
Hastanelerimizin risk analizleri yapıldığında görülmektedir ki yangın riski tüm hastanelerimizin önemli bir sorunudur. Hastaneler altyapı özellikleri nedeni ile her an yangına gebedir. Mutfaklar, çatı katları, trafolar, elektrik tesisatları, parlayıcı-patlayıcı maddeler, oksijen sistemleri, nitrojen sistemleri, sigara gibi çok sayıda potansiyel tehlike hastanelerde mevcuttur. Tüm bu tehlikelere karşı gerekli önlemlerin alınması, erken uyarı ve müdahale sistemlerinin faaliyete geçirilmesi, tüm personelin bilinçlendirilerek olası durumlarda ne yapması gerektiğini bilmesi, doğabilecek bir afeti engelleyecektir.
Biliyoruz ki yangında kişileri öldüren dumandır; duman dedektörlerinin ve uyarı sistemlerinin hastanelerde kurulması ve çalıştırılması öncelikli olmalıdır. Yangın söndürme ekipmanlarının özelliklerine göre seçilmesi, uygun alanlara yerleştirilmesi, düzenli kontrollerinin yapılması ve müdahale ekiplerindeki kişilerin bu cihazları doğru olarak nasıl kullanılabilecekleri konusunda eğitim alması gerekmektedir. Artık bir köşeye konan içi kum dolu kovaların, kazmaların ve küreklerin yangın söndürmede sadece nostaljik bir etkisi vardır. Günümüzde artık, kuru tozlu söndürme cihazları, CO2’li söndürme cihazları, sulu sistemler gibi uygun ekipmanlar tüm hastanelerde bulunmalıdır.
Binalar içindeki tüm kaçış yolları belirlenmeli ve bu yollar uygun şekilde işaretlendirilmelidir. Ne yazık ki hastanelerimizde çok sayıdaki yangın çıkışı, koridor alan yaratmak veya depo olarak kullanılmak amacı engellenmiştir. Tüm çalışanlar çalıştıkları bölümü ve binayı tanımalıdır; kaçış yollarını öğrenmeli, söz konusu bir durumda hasta ve yakınlarının güvenli bir şekilde tahliyesini sağlamalıdır. Kaçışın mümkün olamayacağı katlar veya bölümlerde yangından korunaklı odalar yapılabilir. Biraz yatırım gerektirse de bu odalar çok kişinin hayatını kurtarabilecektir. Yangın sırasındaki doğru davranış becerisi eğitim ve tatbikatlarla sağlanır. Bunun önemine varan bazı kurumlar düzenli olarak eğitim ve tatbikatlarını yapmaya başlamıştır. Bunlar ölümcül olan panik davranışının azaltılmasını sağlayacaktır.
Kendi başımıza gelmedikçe önleyici çalışmaları yapmayı sevmiyoruz, ancak yaşayacağımız deneyim tahminimizin çok çok üzerindeki olumsuzluklarla sonuçlanabilir. İş işten geçmeden gerekli kaynakların ayrılarak tüm hastanelerin yangın güvenliği çalışmalarını yapmasına öncelik verilmelidir.