Geçen köşe yazımda hayret ettiklerimden bazısına değinmiş ve bu köşe yazımı sizden gelecek hayretlere ayıracağımı belirtmiştim. Ancak üzülerek gördüm ki sizlerden sadece 4 hayret geldi. Bu kısırlık karşısında vardığım sonuçlar şunlar oldu:
– Ya tüm hekimler hayret edecek bir konu ile karşılaşmıyorlar,
– Ya hayret edilecek konuları var da, herkes geçim derdinde ve işi başından aşkın, bir paragraf yazacak kadar vakit bulamıyorlar,
– Ya “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” felsefesinde ve sinmiş veya kendini görünmez bir baskı altında hissettiğinden sindirilmiş,
– Veya sayın meslektaşlarımız, “Bizim yerimize hayret eden Donkişotlar sağolsun” deyip rehavetle ve tevekkülle köşelerinden izlemeyi tercih ediyorlar. Hayretlerini bildiren sayın meslektaşlarıma teşekkür ediyor ve dolayısıyla sizlerden gelmiş olan hayret ettiklerinizden yazıma başlıyorum:
1. Sayın Hocam, Bakanlık Doğu bölgelerine gelen mecburi hizmet kapsamındaki hekimlere çok yüksek maaş vermektedir. Ortalama 4,5 milyar. Bu arkadaşlar görev süresinin bitimini takiben hemen istifa etmekteler. Yani bu rakam bölgede kalmak için özendirici olamıyor. Aynı hizmeti sunan 657’ye tabi biz hekimler yıllarca buralarda gönüllü kalmamıza rağmen bize sözleşmeli statüye geçiş hakkı verilmemekte. Yani açıkça istifanın eşiğine getirilmekteyiz. Sonra Bakanlık doktor bulamıyorum diyor. Hayret ki ne hayret. Dr.H.Ç.(11-2-2008)
2. Sevgili Hocam, tespitlerinizin büyük kısmına katılırken, “kendi eğittikleri uzmanlardan daha az…” ifadenizde, hâlâ üniversal ekâbirliği terk edemediğiniz görülüyor. Ben de ihtisas esnasında, geleceğimin bir hocanın iki dudağı arasında olmasına, onun muayenehaneden yatırdığı hastalarının ayak işlerini gece saat 9-10’a kadar yapmama, çalışmadan hiç haberi bile olmadığı halde bölüm başkanının vs. çalışmalarda isimlerinin zikredilmesine, tercümeleri zavallı asistanlar yaptığı halde, kitaplarda bölüm yazan nice prof. doç. vb.’ye hayret ederdim. Hayretlerim devam ediyor zannederim. Saygılarımla… C.V. (11-2-2008)
3. Değerli Ağabey; Ben de bütün bunlara karşın meslektaşlarımızın bir araya gelip bir şey yapmamaları nedeniyle hayretler içindeyim. Daha çok hayret edeceklerimiz olacak; az bekleyelim hele, hele şu yasa-Anayasa değişiklikleri hedefi tam 12\’den vurduğunda çok daha çooook hayretler edeceğiz. Selam ve sevgiler. Prof. Dr. Y.S.(15-2-2008)
4. Hocam duygularımıza tercüman olmuşsunuz. Benim şaşırdığım da şu; benim üniversitedeki dahiliye ihtisas sürem biter bitmez (yani başladığım tarihten tam 5 yıl sonra) hastaneyle ilişiğim kesildi. Mecburi hizmete gidinceye kadar ne maaşım var, ne sağlık güvencem var. Ya hasta olursam, bir kaza geçirirsem ben ne yapacağım diye anksiyete içindeyim. Yeni evlendim ama sırf bu yüzden çocuk düşünemiyorum (hamileliğin ilk haftalarında hiperemezis gravidarum olursa nerde serum taktıracağım gibi endişelerim var). Hocam yazık değil mi ya… Herhalde Eşi M.U. (16-2-2008) Yağmur gibi hayretlerinizle belki beni mahcup edersiniz diye siz sayın meslektaşlarımdan hayretlerini beklemeye inatla devam edeceğim. Sizden hayret gelmediği takdirde haftaya kendi hayret ettiklerimle devam edeceğim.