Devletin, dolayısıyla idarenin başlıca görevlerinden biri, yurttaşlarının yaşamını korumak, yani kamu sağlığını sağlamaktır. Bu da sağlık hizmetlerinin yürütülmesi ile olur. Hekimler ve diğer sağlık personeli, idarenin bu amaçla kurduğu hastanelerde, sağlık kurumlarında bu görevi yerine getirirler. Hekim, bu görevleri yerine getirirken, kusurlu bir hareket meydana gelmişse sorumluluk söz konusu olur ve böylece hekim-hasta ilişkileri hukuk açısından zedelenir. Nitekim sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde oluşan zararlı sonuçlardan hem idare, hem de hekim sorumludur. Bu bakımdan bu sorumluluğu hekim ve idare açısından ikiye ayırarak incelemek gerekir.
1. İdarenin Sağlık Hizmetlerinden Dolayı Sorumluluğu (Hizmet Kusuru)
Bu sorumluluk, hizmet kusuruna dayanır. Hizmet Kusuru, idarenin kamu hizmetlerini gereksinimlere en uygun olarak karşılayacak şekilde devamlı ve düzenli bir durumda kamuya sunmak, toplumun bu hizmetlerden yararlanmasını sağlamak zorunluluğundan doğan borcu yerine getirmemesi durumunda söz konusu olabilir.
Böylece idarenin sağlık hizmetleri karşısında sorumluluğu üçe ayrılır:
A- Hastane Hizmetlerinin Kötü Teşkilatlanması :
Hastane hizmetlerinin, yani kamu hizmetlerinin, gereksinimlere uygun olarak yürütülmesi gerekir. Bu yürütmenin devamlı ve düzenli olması ve kamunun bu hizmetlerden gereği gibi yararlanmasını sağlamak idarenin görevidir. Sağlık hizmetlerinin kuruluşundan dolayı sorumluluk için belirgin kusur aranır. Örneğin acil olarak hastaneye yatırılan hastanın uzun süre hiç muayene edilmeden bırakılması ve hastanın ölmesi, bazı tetkiklerde şüpheli semptomların bildirilmemesi gibi durumlardan ileri gelen zararlardan idare sorumlu olur.
B-Hastaya Zarar Veren Bakımla İlgili Uygulamalar:
Bu tip kusurlar ise ikiye ayrılır: a) Maddi Bakım Kusuru: Örneğin, hastanede bulunması gereken araç ve gereçler noksan olabilir. b) Tıbbi Bakım Kusuru: Tıbbi personelin hatalı davranışlarından ya da bozuk araç ve gereçlerden doğan zararlar sorumluluk doğurabilir.
C-Hastalara Zarar Veren Tıbbi Eylemler:
Özellikle tedavide ve cerrahi uygulamalarda meydana gelen zararlar, genelde hizmet kusurudurlar.
2-Sağlık Hizmetlerinde Hekimin Kişisel Sorumluluğu:
Bu sorumluluk, sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde hekimin meydana getirdiği kişisel kusurlara dayanır. Bu konuda bazı örnekler verilebilir. Örneğin acil olmayan bir olguda hekimin, hastanın aydınlatılmış onamını almadan risk taşıyan bir uygulamaya girişmesi, cerrahın acil bir vak’aya bakmaması, doğumhanede eterin patlamasından sonra hekim ve ebenin doğum yapmakta olan bir hastayı bırakıp kaçmaları gibi olaylar, hekimin kişisel kusurudur. Burada hekimin cezai ve hukuki sorumluluğu söz konusudur.
Görüldüğü gibi idari görevlerde ve bir sağlık kuruluşundaki hizmetlerde hekimin ve diğer personelin dikkatsizliği idari sorumluluk oluşturmaktadır.