Hekim hastasına empatiyle ve vicdanının sesini dinleyerek yaklaşırken, özellikle hasta yakınlarının da aynı derecede özverili bir anlayış içinde olması ve hekimi hastanın en yakını olarak görmesi gerekir. İşte bu karşılıklı iyi ilişki, birçok sağlık sorununun çözülmesinde bir anlayış ortamı oluşmasına neden olacak ve özellikle hastanın da hekimine alışmasını sağlayacaktır.
Şurası çok iyi bilinmelidir ki, hekimin hastasına karşı hiçbir kasıtlı hareketi olamaz. Bu bağlamda, hastaların bu konuda hekime ve sağlık elemanlarına tam bir inançla güvenmeleri gerekir.
Bilindiği gibi, sağlıklı olursak her işimizi yapabilir ve moralimizi yüksek tutabiliriz.
Bu bağlamda sağlığımıza saygı duyarsak, onu iyileştirecek hekime de saygı duyarız. Bu bir noktada insana da saygıdır.
Ancak bütün bu yazdığımız noktalar zaman zaman, özellikle hasta yakınları tarafından dikkate alınmayarak hekime karşı şiddet uygulamaları görülmektedir. Özellikle son yıllarda hekime veya yanındaki diğer sağlık personeline karşı özellikle hasta yakınları tarafından ağır hakaret, dövme ve hatta bıçakla veya silahla saldırılar olmaktadır. Nitekim geçtiğimiz günlerde bir hekimimizin canice öldürülmesi, bu konuda ne kadar vicdansız ve cani ruhlu kişilerin bulunduğunu ortaya koydu. Bu tip saldırılar nasıl durdurulabilir? Doğaldır ki gayet sıkı korunma önlemleri alınarak aza indirilebilir. Ancak, her şeyden önce toplum bu konuda eğitilmeli, okullarda ve diğer eğitici kurumlarda, radyo, televizyon ve internet gibi yayın organlarında hekime ve sağlığa saygının önemi belirtilmelidir. Doğaldır ki, ailelere de eğitici bağlamda çok görev düşmektedir. Bütün bunların yanında, hekimleri ve diğer sağlık mensuplarını küçültücü yayınlara asla yer verilmemelidir.
Özellikle acil servislerde çoğu zaman tartışma ve kavgalar olmaktadır. Acile gelen hasta ve yakınları doğaldır ki çok telaşlı, heyecanlı ve hatta sinirli olmaktadırlar. Büyük acil müdahalelerde gözleri kimseyi görmemekte ve o anda kendi karakter yapılarına göre davranmaktadırlar. Her gün gazetelerde hekim veya diğer sağlık personeline karşı kötü davranışlar, hatta yaralamalar sergilenmektedir. Yapılan istatistiklerde en çok hasta yakınlarının şiddet uyguladıkları belirlenmekte ve bu durum gün geçtikçe artış göstermektedir. En çok şiddet ise eğitim düzeyi düşük olan hasta yakınlarından gelmektedir. İstatistiklerde insanların ekonomik sıkıntılar, sosyokültürel problemler, işsizlik vb. gibi nedenlerle hekim ve diğer sağlık personeline saldırdıkları belirlenmektedir. Ancak bu arada karakter yapısı itibariyle saldırı yapmaya meyilli kişileri de unutmamak gerekir. Bu konuda dernekler, tabip odaları ve ilgili diğer kuruluşlar toplantılar yapmakta ve sonuçlar belirlemeye çalışmaktadır.
Bu arada hekime karşı şiddet uygulanmaması için ceza yasalarına bu konuda maddeler konması, sağlık kuruluşlarında ve bilhassa acil bölümlerde özellikle hasta yakını ile iyi ilişki kurabilecek ve onu ikna ederek şiddetin olmamasını sağlayacak psikolog, sosyolog gibi görevlilerin bulunması çok önemlidir. Ayrıca, bugün her kuruluşta bulunan güvenlik görevlilerinin de bu konuda yardımcı olması gerekir. Yine güvenlik görevlilerinin sayısı arttırılmalı ve sağlık kurumu tarafından eğitici seminerler verilmelidir.
Unutmayalım ki, her şeyin başı sağlıktır ve sağlıklı olmamız da hekimin tanı ve tedavisi ile olmaktadır. Hasta ve yakınları, hekimi ve diğer sağlık görevlilerini benimseyerek onların kendilerine daima yardımcı olacaklarını bilmelidirler. Böylece karşılıklı saygı ve sevgi ortamında sağlığımızı da tekrar kazanmanın sevinci bizim için en büyük kazanç olacaktır.