İnsan sağlığı gibi çok önemli bir konunun sorumluluğunu taşıyan bir hekim, hastasına empatiyle yaklaşırken özellikle hasta yakınlarının da aynı derecede özverili bir anlayış içinde olması ve hekimi hastanın en yakını olarak görmesi gerekir. işte bu karşılıklı iyi ilişki, birçok sağlık sorununun çözülmesinde bir anlayış ortamı oluşmasına neden olacak ve özellikle hastanın da hekimine alışmasını sağlayacaktır. Özellikle hasta, hekimine böyle bir ortamda daha rahat güven duyar. Bu arada hasta yakınının da hekime güvenmesi gerekir. Ancak bütün bu yazdığımız noktalar zaman zaman özellikle hasta yakınları tarafından dikkate alınmayarak hekime karşı şiddet uygulamaları görülmektedir. Özellikle son yıllarda hekime veya yanındaki diğer sağlık personeline karşı özellikle hasta yakınları tarafından ağır hakaret, dövme ve hatta bıçakla veya silahla saldırılar olmaktadır. Bütün bunlar karşısında ne yapılabilir?
Acile gelen hasta ve yakınları doğaldır ki çok telaşlı, heyecanlı ve hatta sinirli olmaktadırlar. Büyük acil müdahalelerde gözleri kimseyi görmemekte ve o anda kendi karakter yapılarına göre davranmaktadırlar. Her gün gazetelerde hekim veya diğer sağlık personeline karşı kötü davranışlar ve hatta yaralamalar sergilenmektedir. Yapılan istatistiklerde en çok hasta yakınlarının şiddet uyguladığı belirlenmekte ve bu durum gün geçtikçe artış göstermektedir. En çok şiddet ise eğitim düzeyi düşük olan hasta yakınlarından gelmektedir. istatistiklerde insanların, ekonomik sıkıntılar, sosyokültürel problemler, işsizlik vb. gibi nedenlerle hekim ve diğer sağlık personeline saldırdıkları belirlenmektedir. Ancak bu arada karakter yapısı itibariyle saldırıda bulunmaya meyilli kişileri de unutmamak gerekir. Bu konuda dernekler, tabip odaları ve ilgili diğer kuruluşlar toplantılar yapmakta ve sonuçlar belirlemeye çalışmaktadır. Ancak bu olayları azaltıcı ve hatta tamamen önleyici kesin önlemler bulunamamaktadır.
Bilindiği gibi insan için en önemli durum sağlıklı olmaktır. Primitif dönemlerden beri insan, hastalığını tedavi edecek ve onu sağlıklı kılacak hekimi çok özel olarak kabul etmiş ve ona çok değerli bir kişi muamelesi yapmıştır. Bu da çok normal bir anlayış tarzıdır. Ancak uygarlığın ilerlemesi, radyo, televizyon, internet gibi insanların birbirlerinden ısklıkla haberdar olacağı yayın araçlarının çoğalması ve gazete ve dergilerin sağlıkla ilgili haberleri yayınlaması, insanlarda hekime karşı eski saygı, güven ve bağlılığı azaltmıştır.
Bu arada röntgen, ultrason, bilgisayarlı tomografi vb. gibi tanı araçlarının hastalığı tanıda direkt kullanılır bir obje haline getirilmesi, hekim-hasta yakınlığını gittikçe azaltmaktadır. Yine özellikle gazetelerde, televizyonlarda ve internette hekim imzalı olmayan ve bu konuyla hiç ilgisi bulunmayan kişilerce yapılan çeşitli programlarda yanlış bilgiler verilmesi ve bunların kontrol edilmemesi, böylece insanların hekim ve sağlık personelini pek ihtiyaç duymadıkları herhangi biri gibi görmeleri, hekime olan sevgi ve bağlılığı köreltmektedir. Ayrıca yine bazı yayın organlarının bazı sağlık kuruluşlarını ve dolayısıyla hekimleri maddi değerlere çok önem veren kişi ve kuruluşlar gibi göstermeleri de hekimden uzaklaşmanın bir diğer nedeni olarak görülebilir. Bu arada sağlık kuruluşlarında beklemeler, hastaya ve hasta yakınına karşı davranışlarda sevgi ve saygıdan yoksun muamele şekilleri de güven kaybı oluşturmaktadır.
Kanımızca burada yine hekim ve sağlık personeline görev düşmektedir. Hastadan önce hasta yakını ile iyi ilişkiler kurabilen bir hekim, hastayı da sağlığı ile ilgili birçok konuda ikna edebilir ve onun rahatça tedavi olmasını sağlayabilir. Ancak bütün bunlara rağmen hekime karşı şiddet uygulanmaması için ceza yasalarına bu konuda maddeler konması ve sağlık kuruluşlarında ve bilhassa acil bölümlerde özellikle hasta yakını ile iyi ilişki kurabilecek ve onu ikna ederek şiddetin olmamasını sağlayacak psikolog, sosyolog gibi görevlilerin bulunması çok önemlidir. Ayrıca bugün her kuruluşta bulunan güvenlik görevlilerinin de bu konuda yardımcı olması gerekir.
Bütün bunların yanında yayın organlarında tıpla ilgili konuların yalnızca hekim ve sağlık personeli tarafından verilmesi ve buna uymayanların cezalandırılması gerekir. Yine hekime yönelik ve onu hastaların gözünde küçük düşürücü hiçbir yayın ve anlayışa izin verilmemelidir.
Unutmayalım ki her şeyin başı sağlıktır ve sağlıklı olmamız da hekimin tanı ve tedavisi ile olmaktadır ve yine unutulmamalıdır ki hekimin de hastayı bir yakını gibi kabul etmesi ve onun tedavisinde samimi ve güven verici ilişkiler içinde olması gerekir. Bu bağlamda hekime şiddet olamaz ve düşünülemez.