Merhaba,
Bu köşede psikiyatrik, tıbbi ve toplumsal olguları yazacağız
Öncelikle sayfalarını bana açan Medimagazin ailesine ve beni yazmaya teşvik eden sevgili dostum Prof. Dr. Şahin Aksoy’a çok teşekkür ederim. Medimagazin tıp camiası ile ilgili haber ve gelişmelerin aksettiği çok önemli bir mecra
Bu türden yayın organlarına ihtiyaç çok fazla
Çünkü, sağlık profesyonelleri, özellikle de hekimler kendi haklarını savunma konusunda olağanüstü "amatör" bir gruptur. Bu nedenle sağlık çalışanları arasında "kamuoyu oluşumu" çok önemlidir. Belki bu sayede bir ortak gündem ve ortak hak savunma tarzı ve uyumu oluşabilir
Buna çok önem veriyorum, nedeni şu; hükümetler ve otorite karşısında sıradan siyaset yapmadan yani Türk Tabipler Birliği (TTB) ve benzeri örgütlerin yaptığı gibi yapmadan, en meşru biçimler içerisinde "hak savunusu" yapacak organizasyon ve zeminlere çok kuvvetli bir ihtiyaç vardır
TTB yıllardır "hekimler adına siyaset yürüteceğine, kendi siyaseti için hekimleri yollarda yürütmektedir." Onbinlerce nitelikli insana sahip hekimler camiası bu nedenle hükümetler için "kolay lokma"ya dönüşmektedir.
Gelinen noktada hekimler ciddi saldırılara uğramakta ve TTB ve benzeri organizasyonlar bunları birer "malzeme"ye dönüştürmektedir. Bu konuda 2030 psikiyatristin üye olduğu psikiyatri@yahoogroups.com’a gelen Prof. Dr. Atila Erol’un bir mesajına yer vermek isterim; o yazı nöroloji uzmanı meslektaşımız Dr. Cengiz Dayan’a yapılan müessif bir fiziksel saldırıdan sonra yazılmıştır
"TTB yöneticileri tüccar’ hekimleri köşeye sıkıştırmak için hasta hakları konusunu sürekli canlı tuttu, ama hekim hakları için kılını kıpırdatmadı. Hâlâ da kıpırdatmıyor! Hasta hakları için propaganda yaptı, çünkü TTB adeta bir siyasi parti’ olduğu için hekimin karşısında halkın yanında’ olmalıydı.
Siyasetçiler TTB’nin politik isteklerinin kendi işlerine yaradığını çabuk farkettiler. Hastanelere hasta hakları tabelaları astılar ve şikâyet kutusu koydular. Hasta haklarının hekimlere geri dönüşü böyle oldu. Şimdi hekimler saçma sapan şikâyetlerle boğuşuyor. Darbecilerle ve mafyayla irtibatı olduğu kanıtlanan hukuk sisteminin kucağına bırakılmış durumdayız
Memleketin en eğitimli/kaliteli meslek grubu olduğumuz halde acınası durumdayız. Halk yalakalığı siyasilerin işidir malum. Ama TTB adeta bir siyasi parti olduğu için yine halk yalakalığı yapmaya devam etti, Sağlık haktır’ ve \"Ücretsiz sağlık hizmeti\" sloganlarını yıllarca değiştirmeden geveledi. Bu iki sloganın hekimler lehine hiçbir getirisi yoktur, olmamıştır. TTB’nin kullanma nedeni de budur, siyasi yandaşlarına selam vermektedir sadece. TTB bunu hekimler için bağırmıyor, tribünlere göz kırpıyor! Bu sloganlar en pespaye, en popülist siyasetçinin rahatlıkla kullanabileceği, kullandığı sloganlardır.
Siyasetçiler bu sloganları hemen tercüme etti: Ücretsiz sağlık hizmetini düşük ücretli hekimle sağlarız!’ Çalışmayınca da halka şikayet ederiz’ Paragöz hekimler çalışmıyor’ diye. Halka ısrar edin, sağlık hakkınızdır’ dediler, işlem bitti!
Ücretsiz sağlık hizmeti’ sloganı hekimin emeğinin değersizleşmesine, Sağlık haktır’ sloganı halkın fütursuzca, saygısızca hekimden hizmet talep etmesine dönüşmüştür. Bu iki sloganı doğru yorumlayan psikopatlar hekimlerden her şeyi talep etmekte, hizmetin gecikmesi veya istediği gibi olmadığında doğrudan şiddete başvurmaktadırlar. Hem ücretsiz hem de hak olan hizmet için hekime saygı duyacak psikopat henüz yetişmemiştir. TTB’nin sloganları hedef kitleye ulaşmıştır! Bu sloganları dayanak alan siyasetçiler hekimleri halkın önüne bıraktılar, Buyurun ücetsiz sağlık hizmetini verin’, halkın sağlık hakkını teslim edin’ dediler.. Şimdi halkın psikopatları’ hekimleri parçalıyor.
TTB yine görüntüyü kurtarmak için tepki yürüyüşleri, basın bildirileri yayınlayıp, siyasileri suçluyor. Elbette siyasiler suçludur, ama TTB daha suçludur. Çünkü hekimleri siyasilerin, halkın ve antisosyallerin önüne yem olarak sunan TTB’dir."
Evet, Atila Erol çok çarpıcı bir biçimde bir meslek örgütleri birliğinin nasıl müntesiplerini "ortada bıraktığını" anlatıyor
Fazla söze gerek bırakmıyor
Siyaset için hekimleri değil, hekimler için siyaseti hedefleyen bir TTB’yi bekliyoruz