12-18 Mayıs günleri Hemşireler Haftası. Tüm hemşireleri tebrik ediyorum.
Hemşirelik fedakarlık isteyen en zor mesleklerden biri.
Aslında doktor-hemşire-hastabakıcı bir ekip olarak düşünülmelidir.
Sorunları, zorlukları ortaktır.
Birinin aksattığı hizmet, diğerlerinin de hizmetlerini aksatır.
Birinin başarısı diğerlerinin de başarısını arttırır.
Bir ekip çalışmasının tüm boyutlarını içeren bir yapılanmadır doktor-hemşire-hastabakıcı birlikteliği.
Böyle bir ekip çalışmasında hizmetin uyumunu, dizaynını ve verimini dengeleyen hemşiredir.
Hemşirelik bir meslek olarak hanımlara yakışan bir hizmet sektörüdür. Son yıllarda erkeklerin de pratik hemşirelik hizmetlerinde istihdam edilmeleri yerine oturan bir uygulama olmamıştır.
Hemşirelerin özverilerine karşın, emeklerinin karşılığını aldıklarını söylemek mümkün değildir.
İlk işe başlayan hemşirenin maaşı ortalama 600 milyondur. Sözleşmeli hemşirenin maaşı ise 560 milyondur.
16 saat nöbet de tutan bir hemşireye verilen bu ücret, Avrupa standardının “onda biri”dir.
Sağlık hizmetlerini sürdürürken ağır bir yük altında olan hemşirelerin, üstüne üstlük sayıları da az olunca yük dayanılmaz hale geliyor.
En fazla 5 hastaya 1 hemşire düşmesi gerekirken, 10-15 hastaya 1 hemşire bakmak zorunda kalıyor.
Böyle bir durum hizmetin kalitesini düşürüyor.
Hastabakıcı personelin de yetersiz olması, hemşirelerin hem yükünü arttırıyor hem hizmetin kalitesini düşürüyor.
Hastane depolarında ilaçların yetersiz olması, hemşirelerin sürekli reçete yazdırmak için doktorların peşinde koşturması ayrı bir sorun olarak devam ediyor.
Öğleden sonraya kalan ilaç yazdırma sorunu, hastaları ve sahiplerini mağdur ediyor.
Doktorların hastalarla vizitlerde diyaloglarının kısa sürmesi oranında, tedaviye yönelik sorunların hemşirelere yansıması başka bir yük olarak devam ediyor.
Doktorların hastaya ayıracakları zamanın yeterliliği, hemşireler açısından önem kazanıyor.
Ziyaret saatlerinin 13.00-14.00 arası olması, tedaviyi izlemek zorunda olan hemşirelerin işini engelliyor.
Ziyaretlerin saat 17.00’den sonra olması kliniğin düzeni açısından daha uygun görünüyor.
Türkiye’de hemşirelerin daha örgütlü ve üyeleriyle diyalogları daha bilinçli sürdürmeleri, sorunların yoğunluğu nedeniyle önem kazanıyor.
Örgütlü toplumun örgütlü hemşirelerine selam ve başarılar.
18
önceki yazı