İnsana özgü erdemlerden biri olan yardımlaşma; aslında gönüllü bir davranıştır. Bu bağlamda yapılan yardım; yardım edilene yarar sağlarken, yardım edene mutluluk verir. Sağlık ekibinde yardımlaşmanın anlamı ise, üyeler arası zorunlu bir yardım alışverişidir. Ancak nedense, hekim hemşire arasındaki yardım söz konusu olduğunda, hemşirenin hekim yardımcısı olduğu düşünülmektedir.
Oysa hemşirelik mesleği; kendi eğitim, yönetim, denetiminden ve gelişiminden sorumlu, kendine özgü ilke ve kuralları olan bir disiplin dalıdır. Buna dayanarak, toplumun sağlıkla ilgili gereksinimlerinden kaynaklanan amaç ve hedefleri doğrultusunda yapılandırdığı eğitim programı ile mesleği gerçekleştirecek nitelikte hemşireler yetiştirir.
Eğitim sırasında, öğrencilere bilişsel, psikomotor ve duyuşsal alanlarda davranışlar kazandırılırken, hastaya nitelikli tıbbi ve hemşirelik bakımı verilmesinde “hasta merkezli ekip çalışması”nın önemi, ilkeleri ve kuralları anlatılır. Ayrıca, ekip üyeleri arası güven, yardımlaşma, destek, saygı, sağlıklı ilişkiler ve etkili iletişim gibi değerler üzerinde durulur. En önemlisi de ekibin hastayı merkeze alan özelliği ve bu bağlamda, ekip üyelerinin değer bakımından eşitliği ve önemliliği vurgulanır.
Hemşirelik eğitiminde hiçbir derste, hemşirenin hekim yardımcısı olduğuna ilişkin bir mesaj verilmez. Ayrıca yasa ve yönetmeliklerde bununla ilgili bir madde bulunmaz ve sağlık kurumları örgüt şemalarında bu iki grup ast-üst konumunda ilişkilendirilmez. Ancak, buna karşın bugünkü hekim-hemşire arası ilişkilere bakıldığında ortaya çıkan tablo söylenilenleri destekler görünümde değildir. Hekimin hemşireye “Kızım”, hemşirenin ise hekime “Buyurun efendim” diye hitap etmesi de bunun küçük bir göstergesidir. Bu durumda hekim, hemşireden, onun görev kapsamına girmeyen hizmetler isteyebilmekte, kendisine koşulsuz itaat edilmesini ve saygı gösterilmesini bekleyebilmektedir. Doğal olarak bunu gözlemleyen tıp ve hemşirelik öğrencileri de mesleki yaşamlarında aynı davranışları sürdürmektedirler. Hastalar da bu örneklerden etkilendiklerinden, hemşireyi hekimin yardımcısı olarak algılamakta, onu yüceltme gereksinimi duyduklarında, hemşirenin hekim yardımcısı olduğunu söylemekte ve bu söylemle ona iltifat ettiklerini zannetmektedirler. Bunlar, iyi niyetten kaynaklanan iyi duyguların dışa vurumudur diye değerlendirilebilir. Hemşirelik mesleğinin bağımsız bir meslek benliği kazandığı, o doğrultuda algılandığı ve sergilendiği durumlarda bunların hiçbir sakıncası olmayabilir. Ancak, hemşirelik mesleğinde hâlâ geliştirilmesi gereken noktalar varken, hemşirelerin başka bir mesleğin yardımcısı konumunda görülmesi ve kendilerine öyle davranılması hemşireliği meslek olma ölçütlerinden uzaklaştırır. Böylece bu tür yaklaşımlar, hemşireyi mesleki bağımsızlığından kopararak, hekime tam bağımlı duruma getirmektedir. Bunun sonucunda hemşireler, kendi görev yetki ve sorumlulukları kapsamına giren işlemlerde dahi hekimden istem bekler duruma gelebilmektedirler. Söylenilenleri destekleyen pek çok örnek bulunmakta ve bundan yakınan hekimlere de rastlanmaktadır.
Ataerkil bir aile yapısına sahip olmamız nedeniyle, çocuklar aile ortamında baskın baba rolüne tanık olmaktadırlar. Ayrıca, toplumumuzda, kız çocuklarına “edilgin rol” biçildiği de bir gerçektir. Böylece anılan etkilenmeler sonucunda hemşire, babası ile özdeşleştirdiği hekimin kendi üzerindeki egemenliğini ve onun yardımcılığı rolünü gönüllü olarak kabullenebilmektedir.
Hastanede tüm çalışanlar hasta için vardırlar. Hekim, koyduğu tanı ile hastanın hastalığından kaynaklanan gereksinimlerine göre çeşitli mesleklere mensup olan sağlık çalışanlarını etkinleştirir. Bu meslek sahipleri görevlerini hekimin belirlediği doğrultuda gerçekleştirirler. Hemşire de bir kısım görevlerinde hekime tam anlamı ile bağımlıdır. Ancak hemşirelik bu bağlamda diğer mesleklere göre daha ayrıcalıklı bir konumdadır. Çünkü hemşirelerin bağımsız karalarını kendilerinin verecekleri ve uygulamaya koyacakları görevleri de vardır ve bunlar hasta hastaneye kabul edilir edilmez başlar. Bu da göstermektedir ki hemşirelik, başlı başına bir meslektir. Ancak yine de hemşire, hasta için yaptıkları ve hastanın bunlara tepkileri hakkında yazılı ya da sözlü bir biçimde hekimi bilgilendirmek durumundadır. Yardımcılık konusuna gelince; hastayı merkeze alan ekip çalışması yaklaşımında, tüm sağlık çalışanları zaten birbirleriyle sürekli yardımlaşmalıdırlar.
Bu yazıda verilmek istenilen mesajın amacı; insan sağlığı için vazgeçilmez bir yere sahip olan hekim ve hemşireler arasında soğukluk yaratmak değildir. Sadece, hemşirenin kendi, eğitim, denetim ve gelişiminden sorumlu olduğunu hatırlatmak ve sağlık ekibi çalışmalarında yardımlaşmanın anlamına dikkat çekmektir.