Sağlık hizmetlerinin “kaliteli” olmasının temelinde insan unsuru olarak bilinmesi gereken anahtar kavram, hemşirelerdir.
Hemşire, hizmet sunarken, hasta – doktor arasındaki bütünlüğü ve iletişimi bilimsel boyutlarıyla koordine eden ve sonuçlandıran “olmazsa olmaz” bir dinamiktir.
Hemşirelik hizmetini üstlenenler, her zaman ve mekanda sağlık hizmeti sunabilen ve de sunmak zorunda olan bir sosyal konuma sahiptirler.
Hemşireler sağlık hizmetini bir takım çalışması alt yapısı bağlamında gerçekleştirmek durumundadırlar.
Ancak iyi temennilerde bulunup, yıllık “Hemşireler Gününü” kutlayarak sorunlarının çözülemediği de gerçektir.
Hemşirelerin problemleri vardır!
Hemşirelerin istekleri vardır!
Hemşirelerin beklentileri vardır!
Hemşire sayısının problem olması devam etmektedir. Beş hastaya en az bir hemşire düşmesi gerekirken, onbeş hastaya bir hemşire düşmektedir. Özelliği olan hastalıklar için (kanser, kalp hastalıkları, acil servisler, yoğun bakım, reanimasyon üniteleri) ise bu oran daha da önem kazanmaktadır. Bazı durumlarda bir hastaya bir hemşire, bazı durumlarda iki hastaya bir hemşire düşmesi gerekir. Çağdaş sağlık hizmetlerini bilimsel ilkelere göre sunabilmek için, ortalama üç hastaya bir hemşire standart olarak alınmalıdır.
Hemşirelerin başka sorunları da vardır. İş yükünün çokluğundan şikayetçidirler. Diğer memurlarla emek farklılığı ile aynı kategoride tutulmaktan şikayetçidirler. Yıpranma paylarının diğer memurlarla aynı tutulmasından şikayetçidirler. Onsekiz yaşında hizmete başladıkları halde, diğer memurların herhangi bir yaş diliminde hizmete başlamalarıyla eşit görülmekten şikayetçidirler. Gece çalışan hemşireler, kendi açılarından riskli, hastalara hizmet sunabilme açısından verimsiz olmalarından şikayetçidirler.
Hemşirelerin haklı talepleri de var:
1- Yıpranma payı istiyorlar.
2- İş yüküne göre dahiliye ve cerrahi kliniklerinde çalışanlar, döner sermaye katkılarının farklı olmasını istiyorlar.
3- Sağlık hizmeti sunan personele ait ulaşım servislerinin olmasını istiyorlar.
4- İnsana değer veren, yapılan işe saygı duyan yönetim istiyorlar.
5- Sarf malzemesinin eksikliğinin hemşire hizmeti eksikliğine neden olduğunun anlaşılmasını istiyorlar.
6- Hasta oldukları durumlarda dahi, hizmetlerini aksatmadıklarının yöneticiler tarafından bilinmesini istiyorlar.
7- Gelişmiş batı ülkelerinin standartlarını istiyorlar.
Öyle anlaşılıyor ki sağlık reformu söylemlerle değil, düşünce devrimi geçirmiş sonra da sağlık hizmetlerinin yönetimine talip olmuş insanların gerçekleştirebileceği bir iştir.