Hemşireliği olumsuz etkileyen etkenlerden biri de, öğrencilerin hemşirelik mesleğini son sıralarda tercih ediyor olmaları ile ilgilidir. Bu sav, beş yüksekokul öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırma ile de kanıtlanmıştır. Mesleği 1-5 basamaklarında tercih eden öğrenci sayısının çok az olmasına karşın, tercih sıralaması aşağılara indikçe öğrenci sayısının artması, mesleğin öğretilmesinde önemli sorunlar yaratmaktadır. Öğrencilerin motivasyonunu kıran bu durum, öğretmenleri de olumsuz etkilemektedir. Son yıllarda, mezun olur olmaz iş bulma kolaylığı nedeni ile mesleği üst basamaklarda tercih eden öğrenci sayısında artış görüldüğü okullardaki öğretim elemanlarınca dillendiriliyor olsa da, öğrenci profilini geliştiren bu olgunun hemşirelik mesleğine katkısı henüz belirgin değildir.
Hemşirelik bilindiği gibi uygulamalı bir meslektir. Mesleki uygulamalar, özel olarak düzenlenmiş dersliklerde öğretmen tarafından yapılır ve öğrenciye tekrarlatılır. Daha sonra öğrenciler, dersliklerde edindikleri bilgiler doğrultusunda geliştirdikleri becerilerini hasta üzerinde uygulamak için hastaneye götürülürler. Bu süreçte öğrencilere “profesyonel hemşire tutum, yaklaşım ve davranışları” kazandırabilmek için, uygulama alanlarının ve sağlık ekibi davranışlarının, öğrencilere dersliklerde öğretilenlerle örtüşmesi zorunludur. Bu hususların sağlanması, okul müdürleri ve hastane yönetici hemşirelerinin iş birliğini gerektirir. Ne var ki, hemşirelik eğitiminde çok önemli bir yere sahip olan bu kurallara uyulmadığı gözlemlenmektedir.
Öğrencilere profesyonel davranışlar kazandırılmasında uygulamalardan sorumlu öğretim elemanlarının rolü çok büyüktür. Ortamın eğitime uygun düzenlenmesinde okul müdürü ve yönetici hemşire ile birlikte çalışmak, ortamın niteliklerini korumakla yükümlü olan bu görevli aynı zamanda öğrencilere iyi bir rol model sergileme sorumluluğunu da taşır. Görevli ayrıca, servis sorumlu hemşireleri başta olmak üzere diğer hemşireler ve sağlık çalışanları ile iş birliği yaparak öğrenci eğitimi ve hasta güvenliğinden taviz vermeden görevlerini yerine getirir. Ancak bu konuda da söylenilenlere uyulmadığı gözlemlenmektedir. Öğrencilerin uygulamalarda yalnız bırakıldığı, bazı okullarda uygulamayı öğretecek öğretim elemanı olmadığı, bu yüzden başka mesleklerden öğretim elemanlarının uygulama alanlarına öğretme değil de yoklama yapma amacı ile gittikleri duyulmaktadır. Ayrıca, okul müdürleri ve yönetici hemşireler arası iletişimsizlik okul öğretim elemanları ve servis hemşireleri arasında da dikkati çekmektedir. Doğal olarak tüm bunlar, öğrencilerin eğitimini ve hasta güvenliğini olumsuz etkileme olasılığını artırmaktadır.
Uygulamadan sorumlu öğretim elemanlarının kendilerinden beklenilen görevleri hakkıyla yerine getirebilmeleri ve sorumluluklarını taşıyabilmeleri için bazı özelliklere sahip olmaları beklenir. Kuramsal bilgi, hastane deneyimi ve sağlam temellere oturtulmuş mesleki ilişki bunların başında gelir. Ne var ki, okullarda çalışan bu görevlilerin çoğunluğunun, öğrencilerininkine benzer sıralarda seçtikleri ve pek çoğunun da hemşirelik deneyimi edinmeden okulda görev aldıkları bilinmektedir.
Bilindiği gibi günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolaydır. İnternet yolu ile ulaşılan, ama örneğini öğretim elemanının da görmediği uygulamalarla ilgili bilgiler öğrencilere aktarılmakta, ancak davranışa dönüştürülmemiş olan bu bilgiler kısa bir süre hafızada saklandıktan sonra yok olmaktadır. Hemşirelerin yöneticilerin de yakındığı eksik bilgilerle mezun olmalarının bir nedeninin de buna dayandığı düşünülebilir.
Yazının devamında, hemşireliği etkilediği düşünülen diğer sorunlar ve bunların hemşireler üzerindeki etkileri ele alınacaktır.