“Hemşire”, “hemşirelik” ve “hemşirelik eğitimi” arasındaki ilişki ve etkileşimi gözden geçirmek amacıyla kaleme alınmış olan “Hemşireliğe Neler Oluyor?” adlı yazı dizisinde, hemşirelik eğitiminin bugün ulaştığı nokta; bu eğitimin ürünü olan hemşire; hemşireden beklenilen mesleki performans arasındaki çelişkilere dikkat çekilmeye çalışılmıştı. Özellikle hastanelerde çalışan hemşirelerin, kendilerine hemşirelik mesleğinin görev, yetki ve sorumluluk kapsamına girmeyen işlerin yaptırıldığından ve benzeri sorunlardan yakındıkları dile getirilmişti. Gerçekten de bugün hemşirelerin pek çok sorun yaşadıkları bilinmektedir. Bu durumda hemşirelerden olumlu ya da olumsuz olmak üzere duygu ve düşüncelerini yazarak konularla ilgili geribildirim vermeleri beklenirken, çok az sayıda hemşireden tepki gelmiştir. Bu da, yine satır aralarında belirtilmeye çalışılan tipik hemşire davranışları hakkında söylenilenleri desteklemektedir.
Sayısal olarak ifade etmek gerekirse, beş yazıya bir hekim, bir sağlık memuru ve 10 hemşire tarafından geribildirim gelmiştir. Tepki verenlerin bu davranışları; onların mesleki sorumluluk taşıdıklarını, Medimagazin adlı gazeteyi izlediklerini, mesleki sorunlara karşı duyarlı olduklarını, kendilerini ilgilendiren konuları önemsediklerini, sorunlardan rahatsızlık duyduklarını ve bunları dile getirmekten çekinmediklerini düşündürmektedir.
Gelen tepkilerin içeriklerine bakıldığında, bunların yazı dizisinde dile getirilenlerle örtüştüğü görülmektedir. Şöyle ki, ilk yazıya bir sağlık memurunun verdiği geribildirimde, hemşirelerin; kırtasiye işlerinde kullanıldığı, polikliniklerde sekreter gibi çalıştırıldıkları, hemşireler adına çalışmayan Hemşireler Derneğine üyeliklerini sürdürdükleri dillendirilmiştir. Aynı bildirimde ayrıca, hemşirelerin mesleklerini savunmadıkları, hemşireleri koruması beklenen hemşirelik yöneticilerinin katı davrandıkları, hemşirelerin kendi çıkarları için meslektaşlarını afişe ettikleri düşünceleri yer almış ve yazı hemşireler dâhil diğer sağlık meslek mensuplarının her zaman hor görülecekleri savı ile sonlandırılmıştır.
İkinci yazıya bir hekim tarafından verilen geribildirimde, yazıda önemli konulara değinildiğinden söz edilmiş, konu edilen sorunlarla ilgilenen olmadığı ima edilmiş ve sağlık sisteminin bitmiş olduğu ifade edilmiştir.
Geribildirimde bulunan birinci hemşirenin tepkisi, bütün hemşireler aynı bilinçte olduğunda sorunları çözmenin daha kolay olacağı, meslek bilincinin her mezunda aynı anlama gelmemesinin kendilerini sorunların içine ittiği yönünde olmuştur. İkinci hemşire, hekim ve teknisyenler tarafından mesleğe saygı duyulmadığını, yöneticinin kontrol amaçlı dolaştığını, çok bilinçli hemşirelerin dahi bir süre sonra bazı işleri yapmak zorunda kaldığını yazmış ve buna neden olarak sağlık sistemini göstermiştir. Yöneticilerin, işlerini benimseyerek yapan hemşireleri desteklemediklerini ima etmiş, hekimlerin pek çoğunun, hemşirelerin görevleri hakkında bilgi sahibi olmadıklarından yakınmış, yönetimin de hemşireleri doğru kullanmadığını belirtmiştir. Erkek hemşirelerin katılması ile hemşireler üzerindeki toplumsal cinsiyet baskısının azaldığını söylemiş, mesleki eğitim ve uygulamalarına ilişkin sorunların aza indirilmesini eğitimden beklediğini ifade etmiş, sorunlara neden olarak da sağlık sistemini göstermiş ve iyi yetişmiş hemşirelerin daha bilinçli olduklarını belirtmiştir. Üçüncü hemşire, uygulama alanlarında pek çok eksiklik ve yanlışlıklar olduğundan söz etmiştir. Dört yıllık üniversite eğitimi görmüş olan hemşirelerin dahi diğerlerini görerek yanlış uygulamaları kopya etmesi, tansiyonun ayakta ve hasta kolu açılmadan ölçülmeye çalışılması, pansumanlarda sterilizasyona uyulmaması, günler önce enjektöre çekilen ilaçların her türlü riske karşın açıkta bırakılması gibi sorunlara yer vermiştir. Yine aynı hemşire, kalite çalışmalarına katılım olmadığını, evsel ve tıbbi atık ayrımı yapamayan hemşire ve sağlık memurları olduğunu, kirli manşonlar kullanıldığını eklemiştir. Dördüncü hemşire, özerklik ve mesleki doyum olmadığından yakınmış, hekimin hemşireyi sekreter gibi çalıştırmasının hasta bakımını engellediğinden, hemşirenin özel ya da genel işlerde kullanılması sonucunda asi ya da her şeyi kabul eden davranışların ortaya çıktığından söz etmiştir. Beşinci hemşire, görev tanımı yapılmış olsa da hemşirelerin ne yapacağını bilmeyen duruma düşürüldüğünü ifade etmiş ve neden olarak, mesleki deneyim edinmeden okullara asistan olarak atanan mezunların öğrencilere hayali bilgi verdiği ve bunun da öğrenciyi hayal kırıklığına uğrattığından dem vurmuştur. Altıncı hemşire ise; “Hemşireliğe neler mi oluyor?” Sorusu ile giriş yaptığı yazısında duygu ve düşüncelerini, “Yöneticiler veteriner ya da başka mesleklerden olursa mesleğimiz ayaklar altında ezilir. Hemşireliğin üst konumunda olan siz yöneticiler, rektörlere hemşireliğin sadece hemşireler tarafından yönetilmesi gerektiğini niye anlatmıyorsunuz?” ifadesi ile açıklamıştır. Hemşireliğin bugünkü durumunu uygunsuz hemşirelik müdürlerine bağlamıştır. Yedinci hemşire, yazılarda söylenilenlere katıldığını, uygulamalardaki yetersizlikleri gördüğünü yazmış ve çalıştığı hastanede bakım talimatları ile hasta ve çalışan odaklı sempozyum hazırladıklarını bildirmiştir. Yine aynı birey, hemşirelerin eksikliklerini gidermek için yeterli çaba harcanmadığını, sayısal eksikliğin bakımdan ödün vermeye neden olduğunu, bunun da mesleği olumsuz etkilediğini yazmıştır. Sekizinci hemşire, mesleğin gururu ve onuru için artık 220 bin hemşirenin ortak bir çatı altında toplanması gereğini dile getirmiş, bunun maddi getiri de sağlayabileceği düşüncesini eklemiştir.Dokuzuncu hemşire yazılanlara katıldığını, o günlerin uzak olmadığını yazmıştır. Onuncu hemşire ise hemşirenin hekim mi hasta bakıcı mı, sekreter mi idareci mi olduğunu anlayamadığını ve hastane yöneticileriyle doktorların el birliği ile mesleği öldürdüklerini ifade etmiş ve kendilerinden yüksek performans bekleyen idarecilerin kendilerine ne verdiklerini sormuş, hastanede bir hemşire dahi bulunamayacağı günlerin de geleceğini ekleyerek sözlerini bitirmiştir.
Gelecek köşe yazısında bu yazılara yorum getirilmeye çalışılacaktır. Yorumlara katkıda bulunulacağı umut edilmektedir.