Hemşirelik eğitiminin ulaştığı bugünkü noktada, her kademede pek çok hemşire akademisyen varken, hemşireliğin ne olduğunu tartışmak yersiz ve gereksiz gibi görünebilir. Ne var ki aradan bunca yıl geçmesine ve hemşirelikte gelişme denilen göstergelere karşın:
-Hemşirelik hâlâ olması gerektiği kalite ve kapsamda sergilenemiyorsa;
-Derslerde öğrencilere öğretilenler ve çeşitli hemşirelik etkinliklerinde dillendirilenlerle hemşirelerin eylemleri örtüşmüyorsa,
-Hekimler hâlâ hemşirelerin görev kapsamına girmeyen işleri hemşireden talep edebiliyorlar, buna karşılık doğrudan hemşirelere ait görevleri kendilerine hatırlatma gereği duyuyorlarsa, hemşireler ve onları yönetenler bunlara göz yumuyorlarsa;
-Hemşireler; kendilerini ilgilendiren kararlara katılamıyorlarsa;
-Hemşireler; toplum sağlığını ilgilendiren konularda alınan kararlarda söz sahibi değillerse;
-Toplum hemşirelerden hoşnut değilse;
-Hemşireler; toplumda kendilerine hak ettikleri saygının gösterilmediğinden yakınıyorlarsa;
-Hemşireler; gerektiğinde hemşirelik hizmeti vermekle sorumlu oldukları bireylerin savunuculuğunu yapamıyorlarsa;
-Hemşireler; topluma insanın hak ettiği kapsam ve düzeyde kaliteli bakım verilmesinde gereksinim duyulan hemşirelik hizmetlerinin nicelik ve niteliğini belirleyemiyor ve bu konuda hemşireleri istihdam eden kurum ve kuruluşlara rehberlik yapamıyorlarsa,
-Hemşireler; ülke genelinde eşit ve dengeli hemşire dağılımında etkili olamıyorlarsa,
-Hemşirelerin yerine sağlık teknisyeni çalıştırılıyorsa;
-Hemşirelere hâlâ yardımcı sağlık personeli deniliyorsa,
-Hemşireler; otokontrolü sağlayamıyorlarsa,
-Hemşireler; kadro yetersizliği nedeni ile uzun saatler çalışmaya zorlanıyorlarsa,
-Hemşirelere döner sermayeden hak ettikleri ölçüde pay verilmiyorsa,
-Hemşireler; aldıkları hemşirelik eğitimi doğrultusunda hemşirelik hizmeti veremiyorlar ve buna tepkisiz kalabiliyorlar ve bu sorunu ortadan kaldırmak için uygun davranışlar sergilemiyorlarsa, bugün hâlâ hemşireliğin ne olduğunu tartışmak gerekiyor demektir.
Bilindiği gibi, hemşirelik eğitimine toplumun sağlık ve hemşirelik bakımı gereksinimleri yön verir. Bu yüzden, hemşirelik hizmetlerinin değerlendirilmesinde; öğrencilere hemşirelik eğitimi sırasında öğretilenlerle, mezun hemşirelerin eylemlerinin örtüşüp örtüşmediğine de bakmak gerekir. Diğer bir deyişle, öğrencilere neler öğretiliyor, neden öğretiliyor ve mezunlar bunları uyguluyorlar mı, sorularına sürekli yanıt aranılması beklenir. Bu konuda hemşirelerin yanıt araması gereken sorular ise; Hastamın bakım gereksinmesi nedir? Bunu nasıl karşılayabilirim? Bunun için hangi bilgi ve becerilerimi kullanmalıyım? İşte bu sorular sürekli sorulduğunda, bunlara geçerli yanıtlar bulunduğunda ve bulgular yaşama geçirildiğinde, hemşirelik toplum tarafından saygın bir meslek olarak algılanır, görülür ve yokluğunda eksikliği duyumsanan ve talep edilen mesleklerin başında gelir.
Hemşirelik mesleği ilk başlarda hasta insanın bakımını sağlamak amacı yapılandırılmıştır. Zamanla tıp ve sağlık alanlarında değişen yaklaşım ve anlayışların etkisiyle, hemşirelerin görev kapsamına, sağlığı koruma ve geliştirme işlevleriyle ilgili görevler de eklenmiştir. Hemşireler, bu görevlere ve işlevlere hemşirelik esasları dersi aracılığı ile edindikleri bilgi, beceri, teknik ve davranışlarla hazırlanırlar. Bu yüzden, adına ne denilirse denilsin, hemşirelik uygulamalarının gösterildiği bu ders hemşirelikte en temel derstir. Bunun dışındaki tüm dersler; hemşirelerin daha bilgili, bilinçli, hizmet verdikleri bireylere karşı daha duyarlı ve anlayışlı olmalarını sağlamak ve yönetici ve eğitici işlevlerinde onları yeterli kılmak içindir. Çünkü hemşirelik sadece ısı ölçmek, nabız, solunum saymak ve kan basıncı ölçmekle sınırlı değildir. Hemşire, insanın yardıma en çok gereksinim duyduğu ve ailesinden uzakta olduğu hastalık döneminde, onun ailesi; hastalık nedeniyle kullanamadığı eli kolu; ayağı; gözü, kulağı olması gereken bir konumdadır. Bunlara ek olarak, eğer hasta bilinçli değilse, hemşire onun gereksinimlerini saptar, bunları yerine getirmek için ilgililerin dikkatini çeker, kendi görev kapsamına girenlerde ise bunları yerine getirir. Aynı zamanda gerek bilinç kaybı gerekse bilgisizlik nedeniyle hakkını koruyamayan hastanın savunuculuğunu üstlenir.
Yukarıda anılanların eksiksiz yerine getirilebilmesinde insani değerlere önem verilmemesi çok önemli bir yere sahiptir. Bunun için de hemşireden hastası için merak ve endişe taşıması, onunla yakından ilgilenmesi, onu yakından gözlemlemesi, yapılacakları üstlenmesi, görev edinmesi ve görevlerini olması gereken boyutta ve düzeyde yerine getirmesi gerekir. Bu gerekliliği karşılarken hemşirelerin hastalarını umursama, koruma ve kollamaları da beklenir. Koruma ve kollama kapsamında hastaya zarar verebilecek uygulama, deneyleri engelleme ve haklarının korunmadığı durumlarda onlar adına bu işlevi üstlenme gibi görevler de bulunmaktadır.