Artık kaybolmuş ama günümüzde en çok gereksinim duyulan değerlerden biri olan hoşgörü; bir kimsenin kasıtlı ya da kasıtsız karşı tarafa maddi / manevi zarar verebilecek eylemlerde bulunması durumunda zarar gören tarafın bunu müsamaha ile karşılaması, buna katlanması ve bunu görmezden gelmesi anlamlarını taşımaktadır. Hoşgörü aynı zamanda, kendimizin ve çoğunluğun görüşlerine aykırı düşen görüşlere sabır göstermektir.
Beşeri ilişkilerin temelini oluşturan hoşgörü, aynı zamanda insanlar arası ilişkileri düzenleyen bir işlev görür. Günümüzde çoğu olayların hoşgörüsüzlüğe dayandığı, iletişim kusurları ile birlikte şiddet olaylarına da neden olduğu bilinmektedir.
Bilindiği gibi, dinimiz de hoşgörüyü telkin eder ve insanları olduğu gibi kabullenmeyi ve insanların kusurlarını yüzlerine vurmamayı emreder. Hazreti Muhammed’in “Hoşgörülü ol ki, sana da öyle davranılsın.” söylemi de bunun bir kanıtıdır. Diğer dinlerde de hoşgörü ile ilgili aynı görüş egemendir.
Pek çok ünlünün de konu ile ilgili düşüncelerini veciz söylemlerle dile getirdiği bilinmektedir. Öğretilerinde ve söylemlerinde hoşgörüye ağırlıklı olarak yer veren Mevlâna, bunları yaşamına da geçirmiştir Bu yüzdendir ki, Mevlâna hoşgörü ile neredeyse özdeşleşmiştir. “Gel, gel ne olursan ol yine gel. İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol, yine gel. Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.”, “Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol; her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.” söylemleri Mevlâna’nın hoşgörü ile ilgili görüşlerini çok güzel yansıtmaktadır.
Diğer düşünürlerin hoşgörü ile ilgili sözleri ise şunlardır:
“Sevdiğinin kusurlarını hoş görmeyen, sevmiyor demektir.” Goethe
“Hoşgörü en iyi dindir.” Victor Hugo
“Hoşgörü, uygarlığın biricik sınavıdır.” Arthur Helps
“Affetmek, geçmişi değiştirmez ama geleceğin önünü açar.” Poule Boese
“Hoşgörü, başkalarının görüşlerini anlama yeteneği ve acı bir duygu beslemeden, anlayışlı bir tartışma arzusudur.” Machintosh
“Hoşgörüsüzlük, insanın kendi davasına inanmasının bir kanıtıdır.” Gand
“İnsanlığın kurtuluşunu sağlayacak en büyük erdem toleranstır.” H.Wilhelm Van Loon
“Meyvesi çamura düşüyor diye ağaca mı lanet edilir?” Hölderlin
“Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür.” Dale Carnegie
“Bu çağın gereği ortak bir din değil, çeşitli dinlere bağlı insanlar arasındaki karşılıklı hoşgörü ve saygıdır.” Gandhi
“Gülümsemek, iki insan arasındaki en kısa mesafedir.” Victor Borge
Hoşgörünün, “görmezden gel, müsamaha et, göz yum” gibi yorumlandığı da oluyor. Ancak hoşgörü, yapılan her türlü hareketin özellikle de kasıtlı olanların kolayca kabul edilip onaylanması değildir. Her ne kadar hoşgörü ile ilgili söylemler yanlışı, kusuru görmezden gelmeyi telkin etse ve hoşgörüyü bir erdem gibi gösterse de, bu yaklaşım bazen o davranışı kasıtlı yapana ve hoş görene yarar yerine zarar getirebilir. Çünkü bir kimsenin hoş olmayan davranışları diğer kişilerin huzurunu kaçırabilir. Aynı zamanda, o davranışta bulunana da zararı dokunmaktadır. Çünkü kişi bu kabul görmeyen hareketi alışkanlık haline getirebilir. Bu yüzden, başkalarını rahatsız eden davranışlarda bulunanların konu ile ilgili düşündürülmesi ya da uygun bir biçimde uyarılması o kişiye yapılabilecek en büyük yardımdır. Ancak bunun içtenlikle ve tevazu ile yapılması çok önemlidir. Ayrıca, bu girişimin başarıya ulaşması ve kişiye beklenilen katkıda bulunması için öncelikle taraflar arası güven duygularının oluşturulması beklenir.
5 yorum
İlk paragrafta yapmış olduğunuz tanım hoş görüyü tam olarak vermiyor diye düşünüyorum. Daha çok ikinci anlamı vurgulanmış. Böyle bir durumda . Mal praktislerde izin verme, aldırmama, iyi karşılama anlamlarına da gelir diye düşünüyorum. Ayrıca misyonerlik (kendi inancını yayma) yapan dinlerde mantıken hoş görü olmaz Saygılarımla
Haydar Satı
Çalışma atmosferinin biz çalışanların duyguları üzerinde, bununla bağlantılı olarak da yaptığımız işin kalitesini olumlu/olumsuz etkileyebilir. İdareciler ve çalışanlar da davranışlarıyla bu iklimi şekillendirir. Çalışanların birbirlerine karşı hoş görülü olması iş yaşamında ortaya çıkacak olan krizlerin çözülmesinde önemli bir rol oynayabilmesi için güvene dayanan bir iş birliği, diğerinin kişiliğine karşılıklı saygı ve olumlu bir iç çalışma ortamı için bireyin ortak sorumluluğu da olmalıdır. Hoşgörü vurdumduymazlıkla karıştırılmaması gerekir . Bireyin ne kadar hoşgörülü olduğu, büyük ölçüde yetiştirilme şekline ve önceki deneyimlerine bağlıdır. Hoşgörülü davranış, öğrenilebilir ve teşvik edilebilir. Ancak bu kolay değildir çünkü kendi davranışınızla, önceki tutumunuzla ve kişiliğinizle eleştirel bir şekilde ilgilenmek anlamına gelir.
Söylenilmek istenilenlere açıklık getiren yorumunuz ve katkılarınız için teşekkürler.
HOŞGÖRÜLECEK KİŞİLERİN ÖZELLİKLERİ ni içeren bir liste var mı?
Her insan istemeden başkalarına zarar verebilir. Bu eylemin kasıtlı olarak yapılmadığı kanıtlanırsa kişinin özelliğine bakılmaksızın yaptığı hoş görülür. Bu nedenle böyle bir liste gönderemiyorum. Yine de böyle bir listenin olup olmadığını araştıracağım.
Selamlarımla