Geçtiğimiz günlerde, taslak halindeki Tıpta Uzmanlık Yönetmeliği ile ilgili birimler ve akademisyenlerden görüşler istendi. Yönetmelik Taslağı, 4 yıllık adli tıp uzmanlık eğitiminin, anatomi ve patoloji uzmanları için 2 yıl olmasını ön görmektedir. Öncelikle, eskiden 2 yıl olan adli tıp uzmanlık eğitimi süresinin neden 4 yıla çıkarıldığını ve daha sonraki gelişmelere değinmek istiyorum.
a)Adli Tıp Uzmanları Derneği, Avrupa Adli Tıp Konseyi (European Council Of Legal Medicine, ECLM) içinde gözlemci üye sıfatıyla yer almaktadır. Konsey, 1999 yılında Zürih’te, adli tıp uzmanlık eğitimi kapsamını belirlemiş ve eğitim hedefinin ortaklaşması yönünde karar alınmıştır. Eşzamanlı olarak, “Adli Tıpta Uzmanlık Eğitim Programı Özeti” yayınlanmıştır. Avrupa Adli Tıp Konseyi üyesi ülkelerde adli tıp eğitim süreleri 4–5 yıl arasında değişmektedir. Ülkemizde, ECLM tarafından önerilen asgari standartların gerçekleşmesi için gereken sürenin asgari 4 yıl olduğu benimsenmiş, adli tıp eğitiminin uluslararası standartlara ulaşması yönünde pek çok çaba sarf edilmiştir.
b) 19 Haziran 2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Tıpta Uzmanlık Tüzüğü ile eskiden 2 yıl olan adli tıp uzmanlık eğitimi süresi 4 yıla çıkarılmıştır. Bu süre, adli tıp alanındaki akademisyenlerce memnuniyetle karşılanmıştır. Meslekte Yeterlilik Kurulu çalışmalarında, bu 4 yıllık süre göz önüne alınarak bir adli tıp uzmanı için Avrupa Birliği standartlarına uygun teorik ve pratik minimum standartların belirlendiği “Çekirdek Müfredat” oluşturulmuştur.
c) 2003 tarihli Tıpta Uzmanlık Tüzük Taslağı’nda adli tıp uzmanlık eğitimi süresinin 5 yıl olarak yer alması üzerine konu yeniden gündeme alınıp tartışılmıştır. Uzmanlık Derneğinin talebi üzerine üniversitelerin adli tıp anabilim dalları görüşlerini Uzmanlık Derneğine iletmiş, daha önceden alınmış kararlarda herhangi bir değişikliğe gerek olmadığına karar verilmiştir.
d) Kasım 2004 tarihinde gündemde olup tartışılmakta olan Tıpta Uzmanlık Tüzüğü tasarısında adli tıp uzmanlık eğitim süresinin 3 yıl, anatomi uzmanları için ise 1 yıl olarak kabulü yer almıştır. Bunun üzerine, konu Türkiye çapında adli tıp akademisyen ve uzmanlarınca tartışılmıştır. Uzmanlık eğitiminin ancak 4 yılda verilebileceği, hangi daldan uzmanlara olursa olsun daha kısa sürede verilemeyeceği, aksi takdirde uzmanlık sonrasında ortaya çıkacak sorunların sorumluluğunun üstlenilemeyeceği ilgili mercilere yazılı ve sözlü olarak iletilmiştir.
e) Mayıs 2006’da Sağlık Bakanlığınca başka uzmanlık dallarından kişilere daha kısa sürede adli tıp eğitimi verilmesi hususu yeniden gündeme getirilmiştir. Adli Tıp Uzmanları Derneğinin, belirlenmiş olan uzmanlık süresi, önerilen rotasyon süreleri ve yan dallarla ilgili görüşlerinde değişiklik olmadığı ifade edilmiştir. Başka dal uzmanlarına, 4 yıldan daha kısa sürede adli tıp uzmanlığı öngörülmesinin bilimsel gerçeklerle bağdaşmayacağı, gerekçeleri ile birlikte önemle vurgulanmıştır.
f) Son olarak 8 Ağustos 2008 tarihli Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği Taslağı’nda, anatomi ve patoloji uzmanlarına 2 yılda adli tıp uzmanlık eğitimi verilmesinin ön görülmüş olmasını, şaşkınlık ve üzüntüyle karşıladım. Patoloji uzmanlarının adli tıp uzmanı olmak istemeleri halinde, adli tıp uzmanlık eğitimi programında yer alan patoloji rotasyonundan muaf olmaları gerekir. Bu, tüm alanlar için geçerli, genel kabul gören bir yaklaşımdır. Ancak, anatomi ve patoloji eğitiminin, tüm cerrahi dalların altyapısında önemli bir yeri olduğu bilinmesine rağmen, bu kişilerin kısa sürede sadece adli tıp uzmanı yapılmaya çalışılmasının gerekçelerini anlamakta güçlük çekiyorum. “Başka şey yapamıyoruz bari adli tıpçı yapalım” yaklaşımı, adli tıp uzmanlığının küçümsendiğini göstermektedir. Eğer acil olarak adli tıp uzman sayısının arttırılması hedefleniyorsa, yıllardır adliyelerin en beğenilmeyen odalarında hizmet vermeye çalışan adli tıp uzmanlarının sorunlarının gündeme alınması, adli tıp uzmanlığının özendirilmesine yönelik önlemlerin alınması için çaba sarf edilmesi gerekir. Bunlar yapılmadığı takdirde kısa sürede adli tıp uzmanı yapılması planlanan kişiler bile bu işi benimsemeyecek, küstüklerinde sığınabilecekleri limanın var olduğunu bilmenin huzuruyla, salt elimde bulunsun diye tercih edeceklerdir.
Diğer yandan Yönetmelik Taslağı’nın 42. maddesinde, uzmanlık eğitimini tamamlamadan ya da bitirdikten sonra yeniden TUS’a girenlerin mesleki bilgi puanlarının %2 oranında düşürülmesi öngörülmüştür. Puan düşürülme hususunun uzmanlık eğitiminin yarıda bırakılması halinde geçerli olması, bitirdikten sonra düşürülmemesi gerektiği, hatta bitirdikten sonra girilen yeni bir uzmanlık alanı için ek puan verilmesi gerektiği kanısındayım. Öyle ki, 4 yıllık adli tıp uzmanlık eğitiminin anatomi ve patoloji uzmanları için 2 yıla indirilmesi yerine, uzmanlık sonrası girilen sınavda başka dal tercih edilmesi halinde ek puan verilmesi daha doğru olacaktır. Keza anatomi eğitimi almış kişilerin avantajlı ve yararlı olabileceği tek dal adli tıp değildir. İlgi duydukları tüm cerrahi ve dâhili tıp bilim alanlarını tercih edebilirler.
Uzmanlık bilim alanları ile ilgili nesnel ölçütlerin kullanıldığı günler dileğiyle…