Avustralya’da yapılan uluslararası bir kongrede [“The XXth Congress of the International Society on Thrombosis and Haemostasis” (ISTH), 6- 12.08.2005] Polonyalı Prof. Dr. A. Szczeklik tarafından sunulan bir bildiri hem bilim çevrelerinin hem de sokaktaki insanların büyük ilgisini çekti. Çünkü insanların büyük kısmı şu veya bu nedenle bir asrı geçen süredir aspirin kullanmaktadır. Fakat aspirin kullanan insanların dörtte bire yakını, aspirinin anti-trombotik etkisine karşı dirençlidir ve bunun da başlıca nedenlerinden birisi genetik kökenlidir. Nitekim Prof. Dr. Szczeklik aspirin rezistansını cyclo-oxygenase-2 enziminin aşırı ekspresyonu, ilgili gendeki bir varyasyon ve diğer tip bazı genetik yatkınlıklardan herhangi birisinin ortaya koyabileceğini belirtmektedir. Ayrıca yükselmiş kan kolesterol düzeyi de aspirinin anti-trombotik etkisini azaltmaktadır.
Bilindiği üzere, kardiyovasküler hastalık riski olan hemen hemen herkese günlük aspirin kullanımı tavsiye edilmektedir. Oysa toplumun %15-25 kadarında, aspirinin pıhtılaşmayı önleyici etkisini baskılayan bir mekanizma vardır. Keza aspirin-rezistans kişilerde strok ve kalp krizi riski de artmaktadır (JACC, 41: 961). Ayrıca, aspirinin anti-trombotik etkisine ilişkin pek çok yayın bulunmaktadır (European Cardiologist J. by fax, 2005; Circulation, 105: 1620, 2002; Ann Pharmacotherapy, 39: 1013, 2005; NewScientist, 20.08.2005, p19; ve diğerleri).
Prof. Dr. Szczeklik tarafından sunulan araştırmanın ortaya koyduğu bulguların en önemlisi; aspirinin anti-trombotik etkisinin P1A2 alel geni taşıyanlarda, P1A1 aleli taşıyanlara göre baskılanmış olmasıdır. O nedenle hiperkolesterolemi, akut miyokardial enfarktüs, stabil olmayan angina ve koroner arter bypass ameliyatı hikayesi olanlar için aspirin tedavisi verilirken aspirin-rezistans durumunun dikkate alınması, eğer varsa aspirin yerine başka bir ilaç verilmesi önerilmektedir.
Bu ve bundan önceki araştırmaların bizim için ortaya koyduğu net sonuç şudur: 1) Klinisyen artık hastasının genetik yapısını, bilinebildiği kadarıyla bilmek durumundadır.
2) Kişinin hastalığı hangisi ise onunla ilişkilendirilmiş genlerin durumunu da öğrenmelidir.
3) Bütün bu bilgilere dayanarak ilaç seçimini yapmalıdır. Yeni bir konuda yeniden buluşuncaya kadar esen kalın, sağlıklı kalın.
12
önceki yazı