Tıpta yemin denilince kuşkusuz ilk akla gelen, günümüzde tıbbın babası olarak da kabul edilen Hipokrat’tır. Hipokrat (İsa\’dan önce 460-377 yıllarında bugün Yunanistan\’a bağlı olan İstanköy (Kos) adasında yaşamıştır.
İki bin beş yüz yıldan beri mesleğe adım atan tüm hekimlerin değişik şekillerini okuduğu “Hipokrat Yemini” sanılanın aksine Hipokrat’ın kendisi tarafından değil, tıp tarihçilerinin yorumları ile muhtemelen oğlu ya da öğrencilerinden biri tarafından M Ö V. yüzyılda yazıya dökülmüştür. Hatta bazı görüşlere göre, aslında Doğu’nun büyük alimleri tarafından sergilenen bu yaklaşımın yanlı bilim tarihçileri tarafından kasıtlı olarak her şeyin ilkinin Batı’dan çıkması gerektiği refleksiyle suni olarak yaratıldığı da söylenebilmektedir. Andreas Vesalius’un modern anatominin yaratıcısı olmadığı iddiası gibi, Homer’in şiir, Perikles’in siyaset, Sofokles’in tiyatro, Herodot’un tarih, Isocrat’ın hukuk, Sokrates, Platon ve Aristoteles’in felsefe telaffuz edildiğinde akla gelmeleri de bu savdan dolayı düşündürücüdür.
Hipokrat yemini ile amaçlanan felsefik yaklaşım, hekimlik gibi kutsal bir mesleğe girecek olan her hekim adayını manevi bir bağ ile altında tutmak ve böylece hekimliğin asıl geleneklerini korumaktır.
Kaynağında insan üstü tanrıların varlığının, yani mitolojinin egemen olduğu bu yemin tıbbi etik, tıbbi deontoloji ile ilgili bilinen en eski metindir ve prensipleri değişikliğe uğramış olsa bile zaman, yer, gelenek ve inançlardan bağımsızdır. Hipokrat\’ın ilk kuralı, hekimin gerek düşünceleri gerekse seçtiği tedavi ile hastaya zarar vermemesidir. Hipokrat yemini hekimlik sanatının önemli sembollerinden biridir. Herhangi bir bağlayıcılığı ve yasal yaptırımı olmamasına rağmen metin hekimlik tarihi ve yasaları açısından büyük önem taşımaktadır
Hipokratıın en ünlü eseri “La Medicine (Tababet)”dir. Hipokrat bu eserinde aforizmaları ile iyi bir hekimi şu şekilde tarif etmektedir: “Hekimin, renkli bir çehresi ve güçlü bir vücudu olmalıdır”, Çünkü halk, sağlıklı görünmeyen bir hekimin başkalarını doğru dürüst tedavi edemeyeceği kanısındadır. Ayrıca “hekim, kişisel temizliğine çok dikkat etmeli ve güzel kokmalıdır”. “Hekim, tatlı sözlü olmalıdır.”,“Hekim, hastasının yanında gerektiği kadar kalmalıdı”,“Hekim, çağrıldığı hastaya söz verdiği zamanda gitmelidir.” Bunlardan da ötesi belkide en önemlisi Latincesi Vegrorum “Arcana Visa, Audita Intellecta Nemo Eliminet” olan hasta ketumiyetidir.
Bu ve benzeri ifadelerle kutsallığı tanımlanmaya çalışılan Tanrı’ya en yakın insanların mesleği olan hekimlik ve hekim yetiştiren hocalık kavramları içerisinde olumsuz bazı davranışlar da her dönem görülebilmektedir.
Hekimlik ve hekimler ile ilgili olarak olumsuz herhangi bir düşünce ileri sürüldüğü zaman bazı entelektüel çevrelerde kullanılan yaklaşım \"Hipokrat yeminini unutarak Hipokrit yeminine kayılması”dır.
Eski Yunan tiyatro sanatında esas görevi arkada oyunun seslendirmesi için yer alan koroya cevap vermek ve diyalog oluşturmak olan Hipokrit, maske takarak rol yapma yeteneği olan kimse olarak “İki Yüzlü” manasıyla aynileşmiştir.
Bugün hala batı dillerinde bu kelime, bir erdeme inanmadığı halde inanıyormuş gibi yapan, beyan ettiği fikir ya da duyguların aksine hareket eden, diğer bir ifade ile iki yüzlü manasına gelir ve maalesef bazı hekimlerin “hipokrat yemini” adı altında sergiledikleri davranışlar “hipokrit yemini” olarak toplumlarda varlığını sürdürür.
Sadece işine geldiği zaman duyarlı olan, belli alanlarda duyarlılık dile getiren kişilerin başka alanlarda tamamen menfaatçi, materyalist, bencil tutumlar sergilemeleri ve şahsiyetlerini kaybetmiş olmaları, para için ruhunu bile satmaya dünden hazır bir insana sadece “işine geldiği zaman duyarlı olan insan”, yani “ikiyüzlü insan” denilmesi garip bir söylem midir?
Bu davranışların kelime anlamı olan ve Hipokrat’tan sadece bir harf farkı ile adeta bir ironi yaratan Hipokrit (Hypocrite) (Eski Yunanca hupokrisis\’ten – Mimik-Takiyeci) kelimesi açıktan açığa düşüncelerini söyleyen, duyarlı ve idealist, humanist, özverili hekimlerimiz ile birlikte anılmalı mıdır? Takdiri siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.