Şempanzeler, orangutanlar ve insanların (çocukların) dört zekâ tipi karşılaştırıldığında, mekansal algı, hesaplama ve nedensellikte çok benzer puanlara sahip oldukları görülmüştür. İnsanları (çocukları) diğer primatlardan ayıran en temel zekâ tipinin “sosyal öğrenme” alt puanında olduğu saptanmıştır. (Hare ve Woods, 2020).
Evcilleştirme, bir hayvanda vahşi akrabalarına kıyasla belirgin değişikliklere neden olan, insan kaynaklı bir yapay seçilim sürecidir. Evcilleştirme süreci uzun yıllar alır ve bu süreçte fizyolojik, morfolojik (ör., kafatası şekli ve boyutu, diş boyutu, sarkık kulaklar, vb.), davranışsal (üreme döngüsü, gençlik davranışı) ve sosyal değişimler (ör, işbirlikçi iletişim becerilerinde artış) olur (Diamond, 2002).
Sibirya tilkilerinin deneysel olarak evcilleştirildiği öncü deneyler gösterdi ki; yalnızca en dost canlısı, saldırgan olmayan tilkilerin yetiştirilmesi ön plana çıkıyordu. Bu hayvanların da insanlara karşı korkuları azalıyor ve insanlar da bu hayvanları daha sempatik/çekici olarak algılıyordu (Hare ve ark, 2005).
Ayrıca, bonobolarla yapılan gözlemler ve bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, kendi kendini evcilleştirme tamamen insan müdahalesi olmadan gerçekleşebilir. Yaşayan en yakın akrabalarımız olan şempanzeler ile karşılaştırıldığında bonobolar çok daha az saldırgandır ve grup üyelerini öldürdükleri veya komşu gruplara saldırdıkları hiçbir zaman gözlemlenmemiştir. Son araştırmalar, en dost canlısı erkek bonobonun üreme açısından en despotik şempanzeden daha başarılı olduğunu gösteriyor. Hatta bonobolarda babalık davranışı da çok dikkat çekicidir. (Hare ve ark. 2012)
İnsanlarda da kendini evcilleştirme süreci olduğu düşünülmektedir. Doğal seçilimin, geç insan evriminde saldırganlık yerine, grup içinde artan olumlu sosyalliği tercih ettiğini öne sürüyor. Kendi kendini evcilleştirme süreci, modern insanların Pleistosen’de Neandertaller de dahil olmak üzere diğer insan türleriyle rekabet etmesine ve gezegendeki en başarılı memeli olmasına olanak tanıyan bir dizi bilişsel değişikliğe yol açtı. Hare ve Woods, kendi kendini evcilleştirmenin günümüzde de devam eden bir süreç olduğunu savunuyor.
Neandertaller, Homo sapiense kıyasla aslında daha büyük beyne sahipti. Ancak Neandertallerin kollektif zekâları (sosyal bilişleri) daha kötüydü. Bireysel olarak zaman geçirmeyi daha çok tercih ediyorlardı. (Godinho ve ark. 2018) Günümüzde neredeyse kesin olarak, Homo sapiensin rekabet sürecinde Neandertalleri yendiği ve bu nedenle Neandertallerin neslinin tükendiği değerlendiriliyor.
Otizmi olan bireylerde de, çok yüksek oranda görülebilen bir bulgu olarak kafa ve beyin büyüklüğü ve sosyal bilişin yetersizliği, pek çok görsel-uzamsal beceride ortalama üstü zekâya sahip olmalarına karşın, sosyal işlevsellikteki yetersizleri ilginç bir benzerliği düşündürüyor. Son yıllarda otizm tanısı sıklığının çok çok hızlı bir artış göstermesi, evrimsel açıdan çok ayrıntılı araştırılması gereken bir durum gibi görünüyor. Bir taraftan dijitalleşme ve şehirleşme süreçleri de insanın –özellikle şimdiki bebeklerin/çocukların- karşılıklı sosyal etkileşim olanaklarını kısıtlıyor.
Donuk yüz deneyi (still face experiment), Amerikalı Gelişim Psikoloğu Dr. Edward Tronick tarafından gerçekleştirilmiştir. Deneyde, annesi ile gülüp eğlenen bebek bir anda annesinin donuklaşması ve kendisine karşı tepkisiz kalması ile neye uğradığını şaşırır. İlk başta onun dikkatini çekmek için çeşitli hareketlerde bulunur. Parmağı ile bir noktayı gösterir, gülümser ve çeşitli sesler çıkararak annesinin dikkatini çekmeye çalışır. Fakat annesinin uzun süre kendisine tepkisiz kalmasına alışkın olmayan bebek en sonunda bu davranışına isyan eder ve huysuzlanıp ağlayarak, ciddi bir kaygı sürecine girer. Deneyin sonuna gelindiğinde annesi tıpkı her zaman yaptığı gibi bebeğinin duygularına karşılık verir, bebek ise annesinin eski haline geri dönmesine sevgi gösterisiyle karşılık verir.
Gelelim botoks sorunsalına. Dikkatinizi çekmiştir, son yıllarda çok genç kadınlar bile –belki de hiçbir tıbbi gereklilik olmamasına karşın- muhtemelen daha güzel olduğunu düşünerek yüzüne botoks zehri uygulaması yaptırıyor. Bu uygulama ile yüzlerinde kasların birçoğu felç ediliyor ve 3-6 ay boyunca pek çok mikromimik yok oluyor. Bu nedenle de kişinin yüzündeki duyguyu ve ifadeyi anlamak oldukça zorlaşıyor. Bu botoks uygulaması yapılmış yüzler bana donuk yüz deneyindeki annenin -donuk yüz ifadesi takınarak- bebeği ile iletişimi kestiği yüz ifadesini hatırlatıyor.
Gerçekten de psikiyatrik muayene sırasında mimikleri neredeyse silinmiş anneler görme sıklığım çok arttı. Ben bir bebek/çocuk psikiyatrisi uzmanı olarak anne-bebek etkileşiminin ne kadar önemli olduğunu çok net gözleyen/bilen biri olarak, bebek/çocuk gözünden anneye baktığımda bu durum beni çok daha fazla kaygılandırıyor.
İnsan etkileşiminde duygu paylaşımı, göz teması ve mikromimiklerin önemi tartışılamaz bir öneme sahip. Özellikle de erken çocukluk döneminde oyun, sözel ve sözel olmayan iletişim, bebeğin sosyal gelişimi için temel bir gereksinimdir. Tabii ki, sadece anne/babanın mimikleri ve oyun oynayıp oynamaması bebek ruh sağlığı için tek önemli unsur değildir. Ama belki de en önemli unsurdur. Öte yandan otizm yatkınlığı olan ya da özgül öğrenme güçlüğü riski taşıyan bebekler zaten mimikleri takip etmek, anlamak ve ifade etmekte zorluk yaşarlar. Ebeveynleri de genetik olarak benzer zorluklara sahip olabilirler. Özellikle bu bireylerde mimikleri zenginleştirme eğitimi (ör, drama, tiyatro) de çok gerekli olabilir.
Özetle söylemek gerekirse, özellikle erken çocukluk döneminde çocuğu olan anne-babaların yüzüne botoks uygulamasının bu tür bir yan etkisi de olabileceğine dikkat çekmek istedim. Güzellik anlayışı olarak mimiksiz bir yüz birçokları için uygun görünebilir ancak en azından belirli bir dönem (ör, genç yaşlar, çocuk büyütülen zaman dilimleri) bu uygulamalardan kaçınmak daha sağlıklı ve güzel olabilir.
Yeni bir yazıda buluşmak üzere.
Sıhhat ve muhabbetle…
Kaynaklar
Bregman R (2021). Çoğu İnsan İyidir: Yeni Bir İnsanlık Tarihi. Mundi Kitap.
Diamond J (2002). Evolution, consequences and future of plant and animal domestication”. Nature. 418 (6898): 700–707.
Godinho RM, Spikins P, O’higgins P (2018). Supraorbital Morphology and Social Dynamics in Human Evolution. Nature Ecology & Evolution, 2:6
Hare B, Plyusnina I, Ignacio N, ve ark. (2005). “Social Cognitive Evolution in Captive Foxes Is a Correlated By-Product of Experimental Domestication”. Current Biology. 15 (3): 226–230. doi:10.1016/j.cub.2005.01.040.
Hare B, Wobber V, Wrangham R (2012). “The self-domestication hypothesis: evolution of bonobo psychology is due to selection against aggression”. Animal Behaviour. 83 (3): 573–585. doi:10.1016/j.anbehav.2011.12.007
Hare B & Woods V (2020). Survival of the Friendliest. Understanding Our Origins and Rediscovering Our Common Humanity.
Still Face Experiment: https://www.youtube.com/watch?v=FaiXi8KyzOQ