Günümüzde çok sık “Asabiyim ben ne yapayım? Ben buyum!” diyenlerle karşılaştığım için yazmaktayım. Asabi olmakla aslında neyi kastettiklerini anlatma amacıyla yazmaktayım.
Olayların geçmişi tekrar hatırlatması asabiyet doğurmaktadır. Bunların tekrarını önleme arzusu kişide uyanıyor. Öncelikle bunların içinde sık ve önemli olarak nitelenenleri açıklayalım.
MAL MÜLK İÇİN ASABİYET: Hakimiyet mülk için gerekli. Peki ölçüt ne olmalı? Bunun için hakaret, insan yaralama, öldürme sıkça yapılmaktadır. “Mal canın yongasıdır” derler. O derece kişiyi duygu, düşünce bazında etkiler ki sonunda “enayi miyim?” diyerek pasif durumdan aktif duruma geçerler. Davranışa gruplu veya grupsuz, araçlı veya araçsız şiddet uygulama kararı olarak yansır. Tutum sosyal destek görünce sonuç vahim olur.
CİNSEL İSTİSMAR, CİNSEL SALDIRI, CİNSEL TACİZ İÇİN ASABİYET: Fail bazen bu tür davranışı kendisine hak görür. Eşitsiz koşullarda rıza olmaksızın saldırır. Mağdur ise karşılaştığı acizlik ya da çaresizlik duygusu karşısında içi içini yer. İçi içine sığmaz. Duyguları elem tarzında artar. Beslenmesi, uyku düzeni bozulur. Tekrarlayan durumlar sonunda mağdurda şiddet faili olabilir.
GÜVENLİK İÇİN ASABİYET: Kişiye yönelik tehdit algısı tedirginlik yaratır. Kutuplaşmayı artırır. Kişiyi bazen yalnızlaştırır, kendisine yabancılaştırır. Tehdit, ısrarlı takiple olunca bıkkınlık oluşturur. Asabi olarak duygu ve davranış gözlenir.
ÖNERİLERİMİZ: Özgür insanla iletişim kurduğumuzdan eşitlikçi düşünce ve davranışa öncelik vererek asabi olmaktan çıkılabilir. İnsan haklarına saygı duymak onunla hak ve menfaat açısından elverişli, gerekli ve orantılı davranmayı gerektirir.
Sonuç olarak, hak temelli davranış uygun dozda ve meşru zeminde mal ve canın kaynağı ve kuruluş sebebidir. Bunun devamında gereklidir. Asabi olmak yerine görevli ve yetkili makamlardan yardım istemek önceliğimiz olabilir. Belki böylelikle kaşları çatık gergin insanın asabiyetten çıkma yolları daha kolay olabilir. Ne dersiniz?
Saygı ve sevgi ile…