Bağırsak florası olarak da bilinen bağırsak mikrobiyotası, sindirim sistemimizde yaşayan mikroorganizmalardır. Bu canlılar sindirim, bağışıklık ve metabolizmada çok önemli bir rol oynarlar. Bilimsel gelişmeler, bağırsak mikrobiyotasının iştahımızı ve yeme isteklerimizi düzenlemede çok önemli olduğunu desteklemektedir.
İştahımız, hormonlar, nörotransmiterler ve beynimiz dahil olmak üzere çeşitli faktörler tarafından düzenlenir ve oldukça karmaşık bir biyolojik süreçtir. Bağırsak mikrobiyotası, iştahımızı ve tokluğumuzu düzenleyen karmaşık bir sinyal ağı olan bağırsak-beyin ekseni aracılığıyla beynimizle iletişim kurar.
Bağırsak mikrobiyotası, diyetle aldığımız oligosakkaritleri iştahımızı düzenlemeye yardımcı olan kısa zincirli yağ asitleri gibi çeşitli moleküllerin üretiminde kullanır. Kısa zincirli yağ asitleri, glukagon benzeri peptit 1 (GLP-1) ve peptit YY (PYY) gibi iştahı düzenleyen hormonların salınımını uyarırlar.
Parmak izimiz de diyebileceğimiz bağırsak mikrobiyotamız, yiyecek tercihlerimizde ve isteklerimizde de rol oynar. Bazı bağırsak bakterileri, kısa zincirli yağ asitlerini kullanmak ruh halimizi etkileyen serotonin ve dopamin gibi nörotransmiterler üretirler. Bu nörotransmiterler, şekerli veya yağlı yiyecekler gibi belirli yiyeceklere olan isteğimizi etkileyebilir.
Disbiyoz olarak bildiğimiz bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler, artan obezite ve metabolik bozukluklarla ilişkilidir. Disbiyoz, kısa zincirli yağ asitlerininve diğer bağırsak kaynaklı moleküllerin üretiminde, iştah ve metabolizmanın düzenlenmesini bozabilen bir dengesizliğe yol açabilir.
Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasını desteklemek ve iştahımızı düzenlemek için önemli tavsiyelerim var. Fermente gıdalar açısından zengin bir diyetle beslenmek, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasının desteklenmesi için çok önemlidir. Probiyotik takviyeleri, disbiyozu olanlar için de faydalı olabilir.
Bağırsaklarımızdaki yararlı bakterilerin besini olduğu İçin, sindirilemeyen bitki lifleri prebiyotik lifler de sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasını desteklemektedir. Bu lifler soğan, sarımsak, muz ve yulaf gibi gıdalarda bulunur.
Başka bir önerim de, işlenmiş ve yüksek yağlı gıda alımını azaltmaktır. Bu şekilde sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasını desteklemiş oluruz. Bu gıdaların bağırsak bakterilerinin dengesini bozar ve kısa zincirli yağ asitleri üretimini azaltırlar.
Bağırsak mikrobiyotası iştahımızı ve yeme davranışlarımızı düzenlemede kritik bir rol oynar. Besinler veya takviye yoluyla sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasını destekleyerek iştah düzenlememizi iyileştirebiliriz. Böylece obezite ve diğer metabolik bozukluklara yakalanma riskimizi azalır. Bağırsak sağlığımıza dikkat etmek, genel sağlık ve uzun ömür sürmek için çok önemlidir.