“İyi” ya da “kötü” öznel bir değerlendirme olabilir ama “idealin” ne olması gerektiğinden söz ediyorsak birden fazla kişinin üzerinde uzlaştığı bazı noktaların altını çizebiliriz.
“İdeal sağlık haberciliği (yayıncılığı) nasıl olmalı?” sorusunu ilk kez “Türkiye’de Sağlık Konulu Yayıncılık İlkelerinin Belirlenmesi” başlıklı TÜBİTAK destekli bilimsel araştırma projemizde 2010-1013 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz araştırmada sormuştuk.
Üç temel ayağı bulunan bu kapsamlı araştırmanın ilk ayağı, “medya ve sağlık profesyonelleriyle görüşmeleri” kapsıyordu. Proje ekibimiz, sağlık konulu yayıncılığın “kaynak kişileri” konumundaki toplam 150 kişiyle yüz yüze, postayla ya da internet üzerinden görüşmüştü.
Kimdi bu kişiler?
Medya profesyonelleri (muhabir, yazar, editör, sunucu, anchorman, programcı, yapımcı, yönetmen, yönetici vd.), sağlık profesyonelleri (hekimler, hemşireler, sağlık çalışanları, eczacılar, psikologlar, sağlık yöneticileri, vd.) ve diğer uzmanlar (akademisyenler, yazarlar, vd.)
Bakalım, onlar demişti…
En Öne Çıkan Yanıt
Elbette herkesin görüşü farklı farklıydı. Herkesin öncelikleri, önemsedikleri, özellikle vurguladıkları kimi noktalar vardı. Hatta bazıları “uç” bile sayılabilirdi.
Görüşmeye katılanlar arasında 127 sağlık ve medya profesyoneli bu soruya bir şekilde yanıt vermiş, diğerleri ise görüş bildirmemişti…
Peki, yanıt verenler ne demişti?
İdeal sağlık konulu yayıncılığın nasıl olması gerektiği sorusuna verilen yanıtlar arasında en çok değinilen ortak görüş, “yayın içeriklerinin halkı bilgilendirici, yol gösterici ve öğretici olması gerektiği” şeklindeydi. Yanıtlayanların %45’i bu konunun önemli olduğuna işaret etmişti. Bu soruya sağlık profesyonelleri (%55), medya profesyonellerinden (%32) çok daha fazla vurguda bulunmuşlardı. Yani sağlık profesyonellerinin en çok önemsedikleri noktanın bu olduğunu söyleyebiliriz.
Yayın içeriklerinde verilen bilginin “bilimsel kanıt ve görüşlere dayanması”, “koruyucu hekimliğe ilişkin bilgi/ağırlık verilmesi”, “hastalık ya da kişi özelinde konuşulmaması” gibi noktalar da yayın içeriklerinde verilecek bilgilere yönelik başlıca “olması gerekenler” arasındaydı.
“Umut Tacirliği Yapılmamalı”
İdeal sağlık konulu yayıncılıkta öne çıkan ikinci ana konu, yayın dilinin “halkın anlayacağı dilde olması” gerektiği vurgusuydu. Yanıt verenlerin %38’i “halk dili ile yayın yapılmasını” önemsediğini söylemişti.
Belki ilginç bulunabilir: Yine sağlık profesyonelleri arasında “halk dili” uyarısı (%53), medya profesyonellerinden (%17) çok daha fazla dile getirilmişti.
Yayın diline ilişkin dikkat edilmesi gerekenler arasında “üsluba dikkat edilmesi” ve “umut tacirliği yapılmaması” yine önemle işaret edilen noktalardı.
Bu arada, “umut tacirliği” vurgusu, hiçbir medya profesyoneli tarafından doğrudan dile getirilmemişti.
Sorumlu Yayıncılık
Proje raporunda ideal sağlık yayıncılığına ilişkin uzun bir liste ve ayrıntılı bir açıklama bulunsa da burada özetle ifade edecek olursak, “Etik ilkelere, gazetecilik ilkelerine uygun olmalı; tarafsız olunmalı, karşıt görüşlere yer verilmeli, mucize tedavi haberleri yapılmamalı, boş umut verilmemeli, sorumlu olunmalı vs.” görüşü, en öne çıkan üçüncü kategoriye işaret ediyordu (%24).
Gerek sağlık gerekse medya profesyonelleri birbirine yakın oranda bu noktaya işaret etmişlerdi…
Sağlık konulu yayıncılığın “uzmanlar tarafından yapılması gerektiği”, “dürüst olunması ve gerçeğin yansıtılması gerektiği”, “yayın ilkelerinin saptanarak, muhabirin kendi haberini takip ederek yazdığı, olumsuz yönlerle birlikte olumlu yönlerin de içeriğe katıldığı haberlerin, yayınların yapılması gerektiği“, bu kategori bağlamında vurgulanan diğer noktalardı…
Uzman mı değil mi?
“Sağlık konulu yayınlara konuk olarak alınan kişilerin ya da haberlere kaynak olarak seçilen kişilerin konusunun uzmanı olup olmaması” da ideal sağlık konulu yayıncılıkta dikkat edilmesi gereken dördüncü kategoriydi (%24). Bu konu da yine en çok sağlık profesyonelleri arasında daha fazla oranda dile getirmişti (%38). Medya profesyonelleri bu konuyu çok daha az önemli bulmuştu ya da belki de dile getirilecek bir nokta olarak değerlendirmemişti (%4). Çünkü “kaynak ya da konuk” seçimini etkileyen çok başka unsurlar vardı ve belki de bu konuyu ayrıca uzun uzun konuşmak gerekiyordu…
Beşinci önemli kategori, “ticari kaygı, para kazanma amacına yönelik önerileri” içeriyordu (%22). Yayınların “maddi kaygısı olmayan, çıkar ilişkisine dayanmayan, pazarlama ya da reklam amacı taşımayın yayınlar olması” gerektiği önemli ölçüde dile getirilmişti.
Altıncı kategori ise “yayınlarda kullanılan görsel malzemelerin; yani yayınlanan fotoğraf, resim, grafik, şekil, maket, malzeme ya da ürünlere dikkat edilmesi“; yanlış anlaşılabilecek, rahatsızlık oluşturabilecek kim unsurlara özen gösterilmesi şeklindeydi (%10).
Bunun dışında, denetleyici kural ya da mekanizmaların olması gerektiğini dile getiren 8 kişi vardı ve bu bağlamda cezalandırmak da dahil çeşitli önerilerde bulunmuşlardı.
Sonuç
“İdeal” kavramı sözlükte şöyle tanımlanır: “Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan”, “en kusursuz, mükemmel, ulaşılmak istenen örnek, varılmak istenen gaye, mefkûre, güzel ve olgun tasavvuruna en fazla yaklaşan…”
Sağlık haberciliğinde ya da daha geniş anlamda medyada sağlık konulu yayıncılık anlamında idealin ya da kısaca “en iyinin” nasıl olması gerektiğine ilişkin görüşler genel hatlarıyla böyle…
Toparlayacak olursak, sanırım ideal sağlık konulu yayıncılığın ilkeleri bağlamında şu noktalara işaret edebiliriz:
1.Halkı bilgilendirmek, yol göstermek, öğretici olmak; bilimsel kanıt ve görüşlere dayanmak, koruyucu hekimliğe ağırlık vermek, hastalık ya da kişi özelinde konuşmamak,
2.Halkın anlayacağı dilde yayın yapmak; üsluba dikkat etmek,
3. Etik ilkelere, gazetecilik ilkelerine uygun davranmak; tarafsız olmak, karşıt görüşlere yer vermek, mucize tedaviden söz etmemek, boş umut vermemek, sorumlu olmak, olumsuz yönler kadar olumlu yönleri de dikkate almak,
4. Haber kaynağı ya da program konuğu seçiminde konunun uzmanlarına başvurmak,
5. Maddi, ticari kaygı taşımayan, çıkar ilişkisine dayanmayan, pazarlama ya da reklam amacı gütmeyen yayınlar yapmak,
6.Kullanılan görsel malzemelerin seçiminde özenli ve dikkatli olmak,
7.Özdenetim mekanizmalarını oluşturmak, ilkeli ve sorumlu yayıncılık anlayışını hâkim kılmak.
KAYNAKLAR
Yüksel, E., Kaya, A.Y., Koçak, A. ve Aydın, S. (2014). Check Up: Sağlık İletişimi. Konya: Literatürk.
Yüksel, E., Kaya, A.Y., Koçak, A. ve Aydın, S. (2013). Türkiye’de Sağlık Konulu Yayıncılık İlkelerinin Belirlenmesi: Kaynak, İleti ve Hedef Kitle Bağlamında Sağlık Konulu Yayınların Analizi. 109K534 nolu TÜBİTAK SOBAG Araştırma Raporu.