Böyle bir başlığı, hele de sonundaki ünlem işaretini görünce; ülkemizde böyle ebeveynlere sahip olan pek çok kişi belki de, “Bunda şaşıracak ne var?” diye tepki göstereceklerdir. Zira iki evli ailelerde erkek bir kadınla resmi nikah yaparken, diğer kadın imam nikahlıdır. Bu imam nikahlı kadından doğan çocuklar da nüfusta resmi nikahlı eşin üzerine yazılır ve böylece bu çocukların biri resmi biri de biyolojik olmak üzere iki anneleri ve bir babaları olur. Oysa benim sözünü ettiğim husus, iki biyolojik anne ve bir biyolojik babaya sahip, yani üç ebeveynli çocukların durumudur.
Tüp bebek uygulamalarının geldiği nokta ve uzun süredir etik tartışmalara neden olan bu üç ebeveynli çocuklar ya da diğer tanımlaması ile “mitokondriyal replasman tedavisi (mitochondrial replacement therapy)” konusu, İngiltere’de karara bağlanma noktasına gelince yeniden tartışmaların odak noktası haline gelmiştir.
Hatırlanacağı üzere, bu uygulamada eğer annenin sadece 37 gen ihtiva eden mitokondriyal DNA (Buna karşılık insan nükleer DNA’sında yaklaşık 23 000 gen bulunmaktadır) kaynaklı bir kalıtsal hastalığı çocuklarına geçirme riski varsa; aynı babanın spermi ile hasta çocuk riski olan anneden alınan yumurta ve donör anneden alınan yumurta döllenmektedir. Donör anneden alınan döllenmiş yumurtadaki çekirdek hücreleri çıkarılarak imha edilmekte ve yasal annenin döllenmiş yumurtasındaki çekirdek hücreleri çıkarılarak donör embriyoya aktarılmaktadır. Böylece annenin kalıtsal hastalık taşıyan mitokondriyal genomundan kurtulunmuş ve doğacak çocuğun donör annenin sağlıklı mitokondriyumlarını taşıması sağlanmış olmaktadır. Bundan sonra doğacak bu çocuk iki anneli ve bir babalı, yani üç ebeveyne sahip olmaktadır. İşte asıl tartışma da bundan sonra başlamaktadır: Bu yapılan işlem ya da bu tür tüp bebek uygulaması etik midir, dini açıdan uygun mudur?
Bundan yaklaşık on yıl kadar once, Amerika Birleşik Devletleri’nde Sağlık Bakanlığına bağlı; gıda, diyet eklentileri, ilaç, biyolojik medikal ürünler, kan ürünleri, medikal araçlar, radyasyon yayan aletler, veteriner aletleri ve kozmetiklerden sorumlu büro olan “Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi U.S. Food and Drug Administration(FDA)]” tarafından üç ebeveynli bu uygulama yasaklanmıştır. Üzerinde tartışmalar devam ederken İngiltere’de hükümetin üç ebeveynli tüp bebek uygulaması konusunda görüşünü sorduğu İnsan Üremesi ve Embriyoloji Yönetimi[The Human Fertilisation and Embryology Authority(HFEA),20 Mart 2013 tarihinde bu uygulamanın bilim etiği yönünden bir sakıncası olmadığının hükümete tavsiye edilmesine karar vermiştir. Doğal olarak, bu önerinin öğrenilmesinden sonra hem bilimsel hem de dini çevrelerden olumlu ya da olumsuz tepkiler her geçen gün artarak gündeme gelmeye başlamıştır.
Yazılanlara bakacak olursak, bu mitokondriyal replasman tedavisi konusundaki en büyük endişe kaynağı; eğer HFEA tarafından hükümete önerilen şekliyle bir yasa çıkacak olursa, yeni bir insan yaratılması ve isteğe göre ısmarlama bebekler yapılması konularını içeren öjenik kaygılardır. Ayrıca, hıristiyan din adamları da uygulamaya karşı giderek seslerini yükseltmektedir.
Bilim etiği yönünden kabul edilebilecek olan üç ebeveynli çocuklar uygulamasının İslam literatürüne göre nasıl karşılanacağı konusunda bir bilgi var mı bilmiyorum, varsa da en azından ben rastlayamadım. Süt anne konusunda bile bazı çekincelerin bulunduğu dinimizde bu üç ebeveynli çocukların nesebi konusunda ne düşünüldüğü ile ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığının konuyu inceleyerek bir açıklama yapması yerinde olacaktır. Diğer dinlerin bu konudaki yaklaşımları az çok bilinmektedir, dolayısıyla bizim dinimiz açısından ne düşünüldüğünün hem hasta hem de uygulayıcılar açısından bilinmesinde de yarar vardır.
Yeni bir konuda yeniden buluşuncaya kadar esen kalın, sağlıklı kalın.