Son zamanlarda, insanlar arasındaki iletişimin psikolojik faktörleri konusunda özellikle gülümseme üzerinde düşünmeye başladım. Çevremdeki kişilerin gülümsemelerinin arka planında aslında çok farklı anlamlar olabileceği fikri beni oldukça ilgilendiriyor.
İnsanların gülümsemelerinin sadece yüzeysel bir ifade olmadığını, daha derin psikolojik anlamlar taşıyabileceğini fark etmeye başladım. Bazen bir gülümseme, mutluluk ve neşe gibi olumlu duyguları yansıtırken; bazen de utanç, rahatsızlık veya alay gibi daha karmaşık hisleri gizliyor olabilir.
Bu konuya olan ilgimin nedeni, insanların iletişimlerindeki gülümseme gibi görünen basit beden dili ifadelerinin aslında çok daha derin anlamlar taşıyabileceğini düşünmeye başlamamdır.
Bu arada İslam dininde Allah’ın iletişimindeki temel ilkelerde gülümsemenin ve güler yüzlülüğün oldukça önemli bir yeri olduğunu vurgulamak istiyorum.
Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın insanlara karşı olan iletişim tarzı ve davranışları anlatılırken, gülümsemenin değeri ve önemi sıklıkla vurgulanmaktadır:
Şefkat ve merhamet: Allah, Kur’an’da kendisini “Rahmân ve Rahîm” (Rahman ve Rahim) olarak tanıtır. Bu isimler, Allah’ın sonsuz sevgi, şefkat ve merhametini ifade eder. Allah, insanlara karşı güler yüzlü, anlayışlı ve bağışlayıcı bir tutum sergiler.
Tevazu ve alçakgönüllülük: Allah, Kur’an’da “Kibirlenen ve böbürlenen kimseleri sevmediğini” belirtir (Lokman Suresi, 18). Bu ayette, Allah’ın kibir ve böbürlenmeyi sevmediğini vurgularken, bunun aksine güler yüzlü ve mütevazı bir tutum sergilemenin önemini ortaya koyar.
İslam dininde, Allah’ın insanlara karşı güler yüzlü, anlayışlı ve bağışlayıcı bir tutum sergilediği sıklıkla vurgulanır. Bu bağlamda, Kur’an’da yer alan “Kibirlenen ve böbürlenen kimseleri sevmediğini” belirten ayet, Allah’ın insanlara karşı mütevazı ve alçakgönüllü bir yaklaşım benimsemesinin önemini gösterir.
Davetçilik ve yol göstericilik: İslam’da davetçilik ve yol göstericilik konusunda hilm (yumuşak huylu, hoşgörülü olma) sahibi olmak ve güler yüzlü olmak oldukça önemli iki ilkedir.
Kur’an-ı Kerim’de Allah, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın bir rahmeti sayesinde sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için mağfiret dile ve iş konusunda onlarla müşavere et.” (Âl-i İmrân Suresi, 159)
Bu ayette, Allah Peygamber’e (s.a.v.) insanlara karşı yumuşak huylu, hoşgörülü ve anlayışlı olmasını emretmektedir. Çünkü bu tarz bir tutum, insanları İslam’a daha çok çekecek ve onları doğru yola iletmede daha etkili olacaktır.
Ayrıca, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hayatı incelendiğinde, onun davetçilik ve yol göstericilik konusunda hilm sahibi olduğu ve güler yüzlü olduğu görülür:
Peygamber Efendimiz, insanlara karşı sabırlı, anlayışlı ve affedici davranırdı.
Onların hatalarını ve günahlarını bağışlamaya yönelik bir tutum sergilerdi.
İnsanlarla istişare eder, onların fikirlerine değer verirdi.
Yumuşak dilli, güler yüzlü ve merhametli olmasıyla insanları İslam’a davet ederdi.
Bağışlayıcılık ve affedicilik: İslam dininde Allah’ın bağışlayıcı ve affedici tutumu, güler yüzlü ve merhametli yaklaşımını yansıtan önemli bir ilkedir. Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla ilgili şu ayet yer almaktadır:
“De ki: ‘Ey kendi nefislerine karşı aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.’” (Zümer Suresi, 53)
Bu ayette, Allah insanlara karşı sonsuz bağışlayıcılığını ve merhametini vurgulamaktadır. Günahkâr ve hatalı olan kullarına dahi, tövbe etmeleri halinde affedici olacağını bildirmektedir.
İslam dininde Allah’ın iletişim tarzı, insanlara karşı sevgi, şefkat, tevazu ve bağışlayıcılık gibi özellikleri içerir. Bu özelliklerin tümü, Allah’ın güler yüzlü ve merhametli bir yaklaşımla insanlara yol gösterdiğini göstermektedir.
Peki! bu kısımdan sonra gülümsemenin, gülmenin kaç anlamının olabileceği üzerinde durmaya çalışalım.
1- Mutluluk, neşe veya memnuniyeti ifade etmek:
Doğum günü partisinde arkadaşlarıyla buluşan biri geniş bir gülümsemeyle karşılanır.
Sınavdan yüksek not alan öğrenci, sevinçle gülümser.
2- Samimi ve sıcak bir karşılama veya selamlaşma anlamı taşımak:
Uzun süredir görüşmemiş iki arkadaş, birbirlerini görünce sıcak bir gülümsemeyle karşılar.
Misafirlerini kapıda gülümseyerek karşılayan ev sahibi, konuklarını içeri davet eder.
3- Nezaket, kibar ve arkadaşça bir tutum sergilemek:
Satış temsilcisi, müşteriye yardımcı olurken kibar bir gülümsemeyle yaklaşır.
Öğretmen, öğrencileriyle konuşurken arkadaşça bir gülümseme kullanır.
4-Utangaçlığı, çekingenliği veya rahatsızlığı gizlemek:
Sınıfta söz almak zorunda kalan öğrenci, utangaçlığını gizlemek için hafifçe gülümser.
Yabancı biriyle tanışırken, rahatsızlığını gizlemek için konuğa gülümser.
5- Alay etme, dalga geçme veya alaycı bir tutum sergileme:
Arkadaşının hatasını fark eden kişi, alaycı bir gülümsemeyle ona bakar.
Öğretmenin açıklamasına anlam veremeyip, alaycı bir gülümsemeyle karşılık verir.
6- Çekicilik, flört veya ilgi gösterme:
Karşı cinsteki biriyle konuşurken, gülümseyerek onun dikkatini çekmeye çalışmak.
Hoşlandığı kişiye gülümseyerek ilgi göstermek.
7- Güven, açıklık ve dürüstlük ifadesi:
Yeni tanıştığı biriyle konuşurken, güven vermek için samimi bir gülümseme kullanmak.
Görüşme sırasında gülümseyerek, dürüst ve açık olduğunu göstermek.
8- Saygı, takdir ve minnettarlık:
Yardımcı olan birine minnettarlık ifadesi olarak gülümsemek.
Üstün bir başarı gösteren kişiye, saygı ve takdir ifadesi olarak gülümsemek.
9- Sıkıntı, can sıkıntısı veya sarkastik (alaycı) tutum:
Sıkıcı bir durumda, can sıkıntısını gizlemek için zoraki bir gülümseme yapmak.
Eleştirilen kişiye, sarkastik (alaycı) bir gülümsemeyle karşılık vermek.
İslam dininin iletişim ilkelerinde gülümsemenin ve güler yüzlülüğün önemi vurgulanırken, günlük hayattaki iletişimimizde de gülümsemenin çok yönlü anlamlar taşıyabileceğini gördük. Gülümseme, sadece yüzeysel bir ifade değil, derin psikolojik anlamlar da içerebilir.
Mutluluk, nezaket, çekicilik, güven gibi olumlu duyguları yansıtabildiği gibi; utangaçlık, rahatsızlık, alay, sıkıntı gibi daha karmaşık hisleri de gizleyebilir. Bu nedenle, karşımızdaki insanın gülümsemesinin arkasındaki anlamı anlamaya çalışmak, iletişimimizi daha etkili ve sağlıklı kılacaktır.
İslam’ın iletişim ilkelerinde yer alan sevgi, şefkat, tevazu ve bağışlayıcılık gibi değerler, gülümsemenin de özünü oluşturur. Dolayısıyla, günlük iletişimimizde gülümsemeyi bilinçli ve anlamlı bir şekilde kullanmak, hem kendi hem de karşımızdaki insanın duygularını daha iyi anlamaya ve empati kurmaya yardımcı olacaktır.
* Bu köşe yazısını yazdıktan sonra, karşımdaki kişilerin gülümserken daha dikkatli olması gerektiğini artık anlamalı diye düşünüyorum. Yoksa gülümsemelerine “Gülümseme Polisi” aramama gerek kalmadı sanırım.