GİRİŞ
Bazen yazılarımızda Kur’an ayetlerinin tefsiri üzerinde duruyoruz. Bu yazımızda da Kur’an-ı Kerim’in 76. Suresi olan İnsan suresinin ilk üç ayeti üzerinde duracağız. Bu sure, Kur’an-ı Kerim’deki sıralamaya göre yetmiş altıncı ve iniş sırasına göre doksanıncı suredir. Surenin ilk ayetinde “insan” kelimesi geçtiği için ona “İnsan Suresi” ismi verilmiştir. Ona başka isimler de verilmektedir. Bu surenin, Medine’de Rahman Suresinden sonra nazil olduğu rivayet edilmektedir.
İLK ÜÇ AYETİN METİN VE MEALLERİ
هَلْ أَتَى عَلَى الْإِنسَانِ حِينٌ مِّنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْئاً مَّذْكُوراً {1} إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنسَانَ مِن نُّطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَّبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَاهُ سَمِيعاً بَصِيراً {2} إِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبِيلَ إِمَّا شَاكِراً وَإِمَّا كَفُوراً {3}
1 – İnsan, henüz kendisi anılan bir şey değilken, onun üzerinden çok uzun bir zaman geçmiştir.
2 – Muhakkak ki biz, insanı imtihan etmek için onu döllenmiş yumurtadan yarattık. Ardından onu işiten ve gören bir varlık kıldık.
3 – Muhakkak ki biz ona yolu gösterdik. Artık o, ya inanıp şükreder ya da inkâr eder.
Bu surenin ilk ayetinde insan kelimesi geçmektedir. Onun için bu sureye “İnsan Suresi” adı verilmiştir. Bu nedenle burada insan kelimesi üzerinde durmak istiyoruz:
İNSAN, bilinçli ve toplumsal bir varlıktır. Doğanın şartları çerçevesinde meydana gelen insan, bilinciyle doğayı değiştirip ona egemen olunca insanlaşır. Hayvan tek başına yaşadığı halde, insan tek başına yaşayamaz. Toplumsuz var olamayan insan, toplumla uzlaşmanın neticesinde var olur. Toplum bireysiz, birey toplumsuz olamaz. İnsan, toplumsal ilişkilerinin toplamı olarak kemale erer.
İnsanın en belirgin özelliği, kendisinden haberdar, bilinçli özgür iradeye sahip olmasıdır. İnsanın bu iradesiyle kemale erme seyrinde olgunlaşması, tabiat kuvvetlerine ve kendi ruh yapısındaki fıtri güçlere galip gelmesine, insanlık derecesine ulaşması demektir. Ona göre insanlık, kâmil insanda bulunması hedeflenen olgunluğa, vasıflara sahip olma derecesidir.
Kişi olarak her insanın kendini bulması, kendine göre bir dünya görüşü oluştura bilmesi için, dışarıdan kendisine dayatılan her türlü eğitim sistemlerini ve kalıplaşmış gelenekleri bir tarafa itmesi, onların baskısından kurtulması gerekir. Her insan, baskı ve dayatmaların ötesinde hür iradesi ile kendini ve içindeki inancı bulabilir.
Allah, rabbülalemin/tüm âlemlerin rabbi olduğuna göre, insanlığı bir bütün olarak düşünmemiz gerekir. Vahye dayanan ilahi dinler, özelde Kur’an-ı Kerim, evrenseldir. İnsanlığı bir bütün olarak düşündüğümüz zaman, dinlerin evrensel özünü öne çıkarmış oluruz. İlahi vahye dayanan dinleri, kişiyi özgürleştiren bir ruhsal yükseliş sistemi olarak algılamamız gerekir.
İNSANIN YARATILIŞ GAYESİ
Bu surenin ikinci ayetinde ise, insanın yaratılışı, yaratılış gayesi ve gelişme safhaları anlatılmaktadır. Özellikle insanların dünya hayatına bir imtihan gayesiyle gönderildiğini unutmamak gerekir.
Üçüncü ayette de insanlara hakkın anlatıldığı, doğrunun gösterildiği haber verilmektedir. Buna göre insanlar hür iradeleriyle hareket ederek ister inanır, ister inanmazlar. Ancak her insan, tercih ettiği iyiliğin karşılığı olan mükâfatı veya tercih ettiği inkârın karşılığı olan azabı görecektir.
SONUÇ
İslam dininin temel kaynağı, Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an-ı Kerim’de 114 sure bulunmaktadır. “İnsan Suresi”, bu surelerden biridir. Bu surenin ilk ayetlerinde insanın yaratılışı ve yaratılış gayesi hakkında bazı bilgiler verilmektedir. İlk ayetinde insandan bahsedildiği için, bu sureye “İnsan Suresi” ismi verilmiştir. Bize düşen, ideal bir insan olma özelliklerine sahip olmamızdır.
Herkese selam, saygı ve hürmetler.
2 yorum
Cümleten selamunaleyküm,
Din insana merhameti, dürüstlüğü, adâleti, kimsenin hakkını yememeyi, insanlara dâimâ iyilik yapmayı, hayvanlara şefkatle muâmele etmeyi, dünyayı güzelleştirmeyi, kötülüklere mânî olmayı, bu uğurda canını bile fedâ etmeyi… öğretir. Böylece dünya yaşanır hâle gelebiliyor.
Fakat bir asırdır wahşi batının yaptıkları zulüm ve katliamlara bakınız insanlık adına eser yok! Hal buki Müslümanlar 7 asır endülüste 6 asır balkanlarda olmak suretiyle kimseye burnunu dahi kanatmamıştır!işte din sadece ve sadece müslümanlıktır ve insanlık artık bunun değerini bilmeli! Hem bütün teknolojik buluşların temelinde Hadisler ve Kur’an i Kerim vardır! Örnek olarak parmak izini gösterebiliriz ! Yazıklar olsun o müslüman alimlere ki patent hakkı bizde olup buluşunu batılı doktorların ortaya koyduğu bir gelişmeyi bile doğru dürüst insanlığa sunamamış işlevselliğini kavrayamamışızdır dolaysıyla diğer inanç sahiplerinin gafletten kurtulması imkansız hale geliyor…
Esenlikler dilerim…
Efendim! Yazımı okuduğunuz ve yorum yazdığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum. Allah sizlerden azı olsun. Kur’an, Allah’ın rabbülalemin/tüm alemlerin rabbi olduğunu haber vermektedir. Tüm peygamberler ve tüm mukaddes kitaplar, insanlar arasında ayırım yapmadan her konuda adaletle hareket etmeyi emretmişlerdir. İnsanlar arasında ayırımın yapıldığı ve adaletin herkes için eşit bir şekilde uygulanmadığı yerde İslam’dan bahsetmek, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Kimse kendini kandırmasın. İslam hak, hukuk ve adalettir. Adaletin uygulanmadığı yerde, İslam olaaz. Selam, saygı ve hürmetler.