Herkesin üniversite hastanelerine rahatça gelebilmesi sonucunda bizim fakültenin koridorları kabus gibi oldu! Yer gök hatta yerle gök arası hasta dolu. Koridorlarda yürümek bir ızdırap halinde. “Halkımız” diye başlayan ve insanları ötekileştirerek aşağılayan tüm bakış açılarını aşağılıyor olmama karşın yılgınlık göstermeye başlamış gibiyim.
Hastane koridorları bakmasam da, görmemek için gözlerimi kapasam da öyle olaylarla dolu ki. İnsanlar çocuklarını hastaneye gelirken birlikte getiriyor; çocuk, hasta değilse neden hastaneye gelir? Bilemiyorum ama geliyormuş. Peki geldi, hastanenin yerlerinde neden sürünürler? Hastanenin koridorları sürekli temizleniyor, gerçekten temiz. Ama öyle bir kalabalık var ki koridorları temiz tutmak mümkün değil. Bir temizlikçi hanıma dedim ki “… Hanım suyu israf etmeyin, yakında sular akmaz olacak.” Cevap bayıltıcıydı “Hocam üzülme, bahçeye bir kuyu çakarız!” sabırla kuraklığın geliyor olduğunu ve dünyayı bekleyen tehlikeyi anlattım; ama yüzünde müstehzi bir gülümseme vardı. Ben öğretim üyesiyim, yani öğretmenim. Ben eğitebildiğim herkesi eğitmekten yanayım. Yeter ki eğitilebilir olsun. Bu temizlikçi hanım deneyimi de beni uslandırmadı. Ekmeğimizi el değmemiş yemek istiyoruz, bu bizim doğal hakkımız. Enfes bir ekmek sarayı açılmış, çeşit çeşit ekmekler var bizim oralarda. Ekmekleri aldık; kasiyer kız bizim el değmesin diye üstüne titrediğimiz ekmekleri aldı ve paketledi, sonra da paralarla oynadı şüphesiz ki önce de oynamıştı paralarla. Nasıl susacağız? Kıza mikroorganizma kavramını anlattım; bir tepeden bakış inanılmaz. Kız da haklı göz gördüğüne inanır; yüzüm tutup da “Sizin aklınız da gözle görünmüyor yoksa….?” diyemedim. Niye böyleyiz biz, neden temel bilgilerden yoksunuz derken… bir haber benim için çok aydınlatıcı oldu.
“Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı\’nın (UNDP) ‘Türkiye 2008 – İnsani Gelişme Raporu’na göre, Türkiye, genç işsiz oranında 177 ülke arasında 10\’uncu sırada, eğitim endeksinde ise 104\’üncü sırada bulunuyor. UNDP\’nin Türkiye\’ye ilişkin İnsani Gelişme Raporu\’nda, sağlık, eğitim, bilgi ve düzgün bir yaşam standardı konularındaki ortalama başarının ölçüldüğü insani gelişim endeksine de yer verilmiş. Değişik alanlarda bir ülkenin elde ettiği ilerlemenin küresel düzeyde değerlendirilmesini sağlayan insani gelişme endeksinde, Türkiye\’nin 177 ülke arasındaki durumu da irdelendi. Buna göre, Türkiye, sağlık alanındaki kamu harcamalarının gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı bakımından 41\’inci, insani gelişme endeksinde 84\’üncü, bilim, mühendislik, üretim ve inşaat dallarında okuyan yüksekokul öğrencilerinin toplam öğrencilere oranında 54\’üncü sırada, gençliğin okur yazarlığında 66\’ncı sırada yer alıyor”. Birleşmiş Milletler Raporu yukarıdaki şekildeydi. Bu raporu okuduktan sonra ne dense anlamsız kalıyor.
Ne yapacağız insanlarımızı eğitmek için? Hâlâ el yıkamak, beden temizliği ve basit hijyen kurallarını bile öğretemedi isek sorumlu kim? Ben hepimizin her durumda sorumlu olduğu kanısındayım. Gelecekte sağlık harcamalarını azaltmak ve daha sağlıklı bireylerden oluşan bir toplumda yaşayabilmek için ilkokullardan, hatta öğretmenlerden başlanarak herkesin eğitilmesini öneriyorum.
Saygılarımla…