Değerli Medimagazin okurları bu ay sizlere bir amatör olarak ilgilendiğim internet dünyasındaki son yeniliklerden bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz üzere internet son yıllarda hepimiz için hayatımızın olmazsa olmaz bir parçası ve sonsuz bir bilgi denizi. Peki bu denizdeki her şey doğru mu? Burada doğruluk derecesi olarak değerlendirilen kişisel yorumlar değildir. Referans bilgisi diyebileceğimiz pek çok bilginin de internet üzerinde çarpıtıldığı ne yazık ki bir gerçektir. İnternetin popülerliği ile birlikte hoax kavramı diye yeni bir kavram ortaya çıkmıştır. Hoax kavramının hepimizin “Hocus pocus” diye bildiğimiz Latince “hoc est corpus – gövde budur” lafından türetilen bir kelime olduğu yolunda çeşitli söylentiler vardır. Hoax aslında (sahte, kandırık, söylenti, dedikodu vb.), kelime anlamını içermekle birlikte, aslında birisinin korkutmak yada sadece eğlenmek amacıyla yazdığı uydurma bir hikayedir. Bunların birçoğu İngilizce olarak doğarlar ve genellikle İngilizce siteleri tercüme den birileri vasıtasıyla e-posta olarak Türkiye\’ye yayılırlar. Bu gibi e-postalar herkesin hem vaktini alır, hem de lüzumsuz yere sistem kaynaklarını israf ederler. Hatta tehlikeli bile olabilirler. Coca-cola şirketi sırf bu yüzden Internet sitesinde The Middle East Rumor adında ayrıntılı bir rapor yayınlamaktadır. Nedense toplum olarak hızla inanan ve ilk yazılarımda bahsettiğim gibi hızla unutan bir yapımız olduğundan bu e-postalara da kolay inanılmaktadır. Bu e-postaların genel özellikleri bahsedilen kişi, kurum veya olayın kolayca kontrol edilemeyecek seviyede veya yerde oluşudur. Son zamanlarda yerli versiyonlarına sıkça rastlamaya başladığımız hoax’ların en fazla görüleni toplumsal stres yaratabilecek en kolay konu olan deprem üzerine olanlarıdır. Bunun haricinde Adalet Bakanlığından bir sorgu hakimi imzasını taşıyan rapor, öksürükle kalp krizini riskinin azaltılabileceğini söyleyen bir başka rapor ve İstanbul’da bir üniversite tarafından yollandığı söylenen tekerlekli sandalye ihtiyacının e-postası en son örneklerdir. Yabancı olup tercüme edilenler ise elbette daha çoktur. Microsoft’un ve Symantec’in hiç bitmeyen virüs uyarıları, \"Tanıdığınız herkese gönderin!\" lafı, 1000 kişiye gönderirseniz, x firması size bedava bir tatil/uçak/yazılım/vs. gönderecek reklamları, gıda katkıları ve AIDS bağlantıları, tüm Türkiye’de ki hastaneler birleşmiş, ortak bir telefon numarası edinmişler postaları bunların en sık görülen örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ve benzeri olaylar bilgi denizi dediğimiz internetin güvenilirliğine gölge düşürmekle beraber internette içerik sağlamanın ve güvenliğin ne denli önemli kavramlar olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadırlar. Güvenlik denince son günlerin flash bir haberini de buraya almak isterim. Türkiye’de de şubeleri bulunan çok uluslu bir banka 370 bin müşterisinin bilgilerini sakladığı veri disklerini kaybettiğini geçtiğimiz günlerde açıkladı. İlgili bankanın banka ve kredi kartı bilgileri de dahil pek çok kişisel bilginin bulunduğu bu müşteri listesinin yanlış ellere geçtiğini bir düşünün bakalım neler olabilir. Bu yüzden internetin belki de en önemli vazgeçilmezi günümüzde güvenlik olmalıdır. Peki yaratılan suni güvenlik önlemlerine ne diyeceksiniz. Geçtiğimiz günlerde önce Youtube sitesi için, ardından da Google Groups sitesi için erişim engellemeye dayalı mahkeme kararı çıkartıldı. Ne oldu peki, bu sitelere ulaşmak isteyenleri bu kararlar durdurabildi mi? Bu işten biraz anlayanlar için yasaklı herhangi bir siteye ulaşmak bazı basit by-pass oyunlarıyla ekstradan 5 saniyeye mal olur. Daha fazlasına değil.
Son olarak geçen ay yazdığım satranç yazıma gelen olumlu tepkilere teşekkür ederek, bir satranç haberi ile yazıma son vermek isterim. Satranç severlerin ilgiyle izlediği yabancı site playchess.com’un İş Bankasının girişimiyle Türkçe versiyonunun hazırlandığı açıklandı. Bu site yabancı kardeşinin bir benzeri şeklinde ve söylendiğine göreİş Bankasından dağıtılacak şifrelerle üye kabul deden ücretsiz bir yapıya sahip olacakmış. Hepinizin temiz bilgiye ulaşabildiği esenlik dolu günler dileğimle.