İst-GETAM, yani İstanbul Geronteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi yani yalnızca bugünün değil, geleceğin projesi…
Hayata geçiyor.
Peki, nedir bu proje?
Aslında tüm sırları isminde saklı.
Tek tek kavramlarımızı incelemeden önce, projenin kimliğini açıklayalım. İst-GETAM Projesi, İstanbul Kalkınma Ajansının 2016 yılı Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı kapsamında, “Yaşlılık ve İnovasyon” çağrısı altında hazırlanmıştır. İstanbul Kalkınma Ajansı, yaptığı değerlendirme sonucu TR10/16/YNY/0018 no.lu sözleşme ile projemizin uygulanmasına karar vermiştir. Projemiz aynı zamanda İstanbul Üniversitesindeki, İstanbul Kalkınma Ajansının desteklediği projeler içinde en yüksek mali değere sahip projedir. Bu nedenle Kalkınma Ajansımıza destekleri ve güvenleri için teşekkür ediyorum.
Aynı zamanda, fikir aşamasından projenin sonuna kadar her süreç tamamen, dekanı olduğum fakültemiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle emeği geçen ve geçecek olan bütün arkadaşlarımı tebrik ediyorum.
Gelelim kavramlarımıza…
Niye İstanbul?
İstanbul, diyecek bir şey yok; bir dünya şehri bir dünya markası, dünyanın başkenti. Projemiz Türkiye’de ilk ve şimdilik tek olarak İstanbul ili sınırları içerisinde. Hatta İstanbul’un merkezinde, kendine ait 18 dönümlük yeşillikler içinde, Bakırköy’de. Sağlık Bilimleri Fakültesinin, İstanbul Üniversitesi Bakırköy yerleşkesinin içinde.
Yani, yine bir İstanbul başarısı yine bir İstanbul Üniversitesi başarısı ve yine bir İstanbul Kalkınma Ajansı desteği…
Bu nedenle İstanbul olmazsa olmazımız.
Niye geronteknoloji?
Geronteknoloji, işte, bu kavramı biraz açalım; “geron”, Antik Yunan’da “yaşlı” anlamında kullanılmış bir kavramdır. Bu kavrama “loji”, yani “bilim” eki de getirilerek yepyeni gibi görünen ama yıllardır direkt veya dolaylı hayatımızda olan “gerontoloji” bilimi oluşturulmuştur. Belki yeni duyuluyor bu kavram, ama o kadar da yeni değil.
Bu terimi ilk kez 1903 yılında tıp dalında Nobel Ödülü alan Rus bilim adamı İlya Meçnikov kullanmıştır. 1930’lu yıllardan beri Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da ana bilim dalı olarak çeşitli üniversitelerde kürsüsü olan bir bilimdir. Dünyada birçok gerontolog yetişmiştir. Türkiye’de de yeni yeni gerontologlar yetişmeye başlamıştır. Bu konuda ilk adımları Akdeniz Üniversitesi atmıştır. Şu anda Gerontoloji Bölümü, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin bünyesinde eğitim ve öğretim faaliyetine devam etmektedir.
Aslında hem sağlık hem de sosyal bilimler ile çok yakın ilişkide olan gerontoloji bilimi, Türkiye’de Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde ilk kez İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde kurulmuş ve eğitim-öğretim faaliyetlerine başlamıştır.
Gerontolojinin bu konuma gelişinin başlıca sebebi, sürekli uzayan yaşam süresine bağlı yaşlı nüfusun artışıdır. Bize ilkokulda öğrettikleri “Türkiye genç nüfusa sahiptir.” ifadesi artık güncelliğini kaybetmiştir; çünkü Türkiye’de bugünkü şartlarda 65 yaş ve üstü bireylerin oranı yüzde 8’i geçmiştir ki bu oran, bir toplum için “yaşlı toplum” ifadesinin kullanılmasını gerektirir. Eğer bu oran yüzde 10’un üzerine çıkarsa “ileri yaşlı toplum” kavramı gündeme gelir ki tahminler, 2023 yılında Türkiye oranının yüzde 10,2 olacağını göstermektedir. Sonuçta gerontoloji biliminin yalnızca bugün için değil, gelecek yıllar için en önemli bilim dallarından biri olacağı açıktır.
Gerontoloji yalnızca “yaşlı bilimi” demek değildir; sağlıklı yaş alma ve sağlıklı yaşlılık, yani sağlıklı ömür demektir. Sağlıklı yaşlılık süreci yalnızca beden sağlığı ile ilgili değildir. Yalnızca beden artı ruh sağlığı da değildir. Bu konuyu tıp fakültesinin bir bilim dalı olan geriatri de inceler ve sorun olursa bireyi tedavi de eder. Gerontoloji, birçok bilim dalıyla dirsek temasında olan interdisipliner bir bilim dalıdır; bir çatıdır ve birçok bilim dalını kapsar.
Nedir bu bilimler?
Yaşamda ne varsa o.
Sağlık, tıp, hukuk, mimari, çevre, kültür, teknoloji, eğitim, psikoloji, sosyoloji…
Sonuçta genel amaç, öncelikle yaşlıların yaşam koşullarını iyileştirme hedefidir. Yeni teknolojik veya ekonomik gelişmeler, bu hedefe yaklaşabilmek açısından birçok olanak sunmaktadır.
Yalnızca kıdemli büyüklerimiz için mi faydalıdır bu proje?
Hayır, aynı zamanda öğrencilerimizin eğitimi için de elzemdir. Gerontoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, sosyal hizmet, ebelik, hemşirelik, tıp, odyoloji vb. lisans ve/veya lisansüstü eğitimi alan öğrencilerimizin de hem teorik hem pratik yapacakları, staj görecekleri, proje üretecekleri bir merkezdir.
İşte bu anlayışla yaptığımız bir projedir İst-GETAM.
Öğrencilerimize, eğitim kadromuza, toplumumuza, İstanbul’umuza, Türkiye’mize hayırlı olması dileğimle.