Son zamanlarda, ilaç tanıtımcılığı, genelde gençler tarafından oldukça rağbet görüyor. İlgili konulardan birinde üniversite mezunu olanlar, şirket sınavları sonucu, ilaçlar ve tanıtımları ile ilgili ayrı bir eğitimden geçirildikten sonra işe başlıyorlar.
Reprezantların, hepsi üniversite mezunu, yetenekli, çalışkan, konularıyla ilgili gerekli bilgi donanımlı, bilgisayarla tanıtım yapabilen ve işini iyi yapmaya gayret gösteren pırıl pırıl gençlerimiz.
Buraya kadar her şey gayet iyi. Şirketler bu gençlerin altına birer araba veriyorlar. Bildiğim kadarıyla yakıt sınırlaması da pek olmuyor. Böyle olunca çoğunluğu, Çayyolu, Batıkent, Eryaman gibi uzak semtlerde oturuyorlar.
Kime ne, istediği yerde otururlar. Doğru kime ne. Buraya kadar iyi. Bu genç arkadaşların çoğunluğu arabanın üzerine çıkınca birer trafik canavarı kesiliyorlar. Her gün Eskişehir yoluna paralel uzanan yolla Gazi Tıp’a gelirim. Yol oldukça müsait, trafik ışıkları yok, radar yok, ancak trafikte yoğunluk var. 34 plakalı, çoğunluğu firma araçları 140-150 km gibi inanılmaz bir hızla bir sağınızdan bir solunuzdan adeta yarıştaymış gibi, birer trafik canavarı olarak geçiyorlar, devamlı zigzaglar yapıyorlar.
Yol Etimesgut kavşağından, Emek kavşağına kadar ortalama on kilometre kadar. 90 km hızla 6.6 dakikada, 140 km hızla 4.3 dakikada gidersiniz. 2 dakikalık bir kazanç için ölümü göze almaya değer mi? Önleri açık değil, bir aracı geçseniz önünüzde başka aracı görüyorsunuz, sağdan gidiyorsa sollamak, soldan gidiyorsa sağlamak gerekiyor.
Arkadaşlar, ya yavaş gidin ya da evinizden iki dakika önce çıkıverin. Hiçbirimizin acil yapılması gereken bir işi yok. Paşaya kelle de götürmüyoruz. O günün sabahını bize yaşattığı için tanrıya dua edip, şükredelim. Günümüzün, dünden daha efektif ve yararlı geçmesini planlayalım. Kendi yaşamımızın yanında, yakınlarımızı ve normal yolunda giden diğer araçlardaki insanları da düşünelim. Yollarda başka sürücülerle yarışa girmeyelim. Rahat olalım, direksiyonda gereksiz kasılmayı bırakalım. Yolda müzik dinleyelim, günün ilk haberlerini ve yorumları dinleyelim, varsa yanımızdakiyle sohbet ederek gidelim. Kısa süreli yolda bile, yaşamın keyfini çıkaralım.
Yakın zamanda, bir ilaç şirketinde bölge müdürü olan ve sevilen bir arkadaşımız Konya yolunda kaza geçirdi. Maalesef omurilik travması oldu. Şimdi rehabilitasyonda. Tanrıdan kendisine acil şifalar dilerim.
İlaç ve diğer şirketlerin Ankara temsilcileri, bölge müdürleri, altına araba verdiğiniz bu gençleri, yine onların yaşamları için lütfen uyarınız. Pisi pisine, yok yoluna gençlerimiz heba olmasınlar. Aileleri ve eşleri mutsuz olmasın. Çocuklar yetim kalmasın.
Artık bilinçsiz araba kullanmaktan kazalar olmasın. İnsanımız sakat kalmasın, ölmesin.
Saygılarımla