Peygamberler, kutsal kitaplar, felsefeciler ve bilim insanları, genel olarak Allah’ı her şeyin yaratıcısı olarak kabul etmektedirler. Tevhid inancının temeli de bu inanca dayanmaktadır. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde her şeyin yaratıcısının Allah olduğunu haber vermektedir.[1]
Kitabı Mukaddesin birinci bölümü, “Tekvin” yani yaratma bölümüdür ve “Musa’nın Birinci Kitabı” diye başlamaktadır. Bu bölüm, 50 tane bap başlığını taşımaktadır. Bütün bu başlıklar altında Allah’ın yaratıcılığı anlatılmaktadır.[2]
Toplumumuzda, özellikle İslam dini açısından kadın konusu çok tartışılmaktadır. Maalesef birçok kişi, ilim insanı, büyük kabul ettiğimiz bazı zatlar bile kadınların aleyhinde olumsuz ifadeler kullanmışlardır ve kullanmaya devam etmektedirler. Ben bu tür görüş ve düşüncelere katılmıyorum. Kadının kutsal olduğuna inanıyorum. Yukarıda kısaca izah etmeye çalıştığım gibi Allah, her şeyin yaratıcısıdır. Biz, inanç olarak buna iman ediyoruz. Sosyal hayatta şahit olduğumuz duruma göre kadın, yaratma/meydana getirme/doğurma noktasında Allah’ın yeryüzündeki bir temsilcisi durumundadır. Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. Dünya hayatında yine Allah’ın iradesi ile insanı doğuran, kanıyla besleyip dünyaya getiren ise, kadındır. Bu durum, kadının kutsal bir varlık olduğunu göstermektedir.
Kur’an’a dikkat edin: “Bismillahirrahmanirrahim.” (Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla!). Kur’an-ı Kerim’de 114 defa geçen bu kelimede, yani “Besmelede”, Rahman ve Rahim kelimelerinin Allah’ın birer adı olarak yer almaktadır. Kur’an-ı Kerim’in ilk suresi olan Fatiha Suresinin ilk ayetlerinde, “Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. O, Rahman ve Rahimdir”[3] denmektedir. Burada da Allah’ın Rahman ve Rahim isimleri yer almaktadır. Kur’an’ın daha pek çok yerinde geçen bu iki isim, Allah’ın sonsuz rahmet, şefkat ve merhamet sahibi olduğunu ifade etmektedir. Kadın, bebeği vücudunun bir parçasında aynı şefkat ve merhamet duygularıyla ve aynı zamanda kendi kanıyla beslemekte ve sırası gelince dünyaya getirmektedir. Kadın, cenini/bebeğinin dünyaya gelmeden önceki halini, vücudunun “Rahim” denilen özel yerinde beslemektedir. Bu isim, aynı zamanda Allah’ın ismidir. Her şeyin yaratıcısı, Rahman ve Rahim olan Allah’tır. Kadın/ana, aynı zamanda Allah’ın adı olan “Rahim” bölgesinde bebeğini besleyip dünyaya getirmektedir. Bu nedenle kadın, vücudunun bir parçasıyla Allah’ın adını taşıyan kutsal bir varlıktır.
Toplumda hep tartışılan, bazen hor görülen, dövülen, itilen, vurulan hatta zaman zaman öldürülen kadın, aslında bir noktada Allah’ın adını taşıyan, insanı dünyaya/meydana getirme görevini yerine getiren kutsal bir varlıktır. Bunun anlaşılması için çok değil, çok çok ciddi bir eğitim ve öğretim gerekmektedir. Bugün için Müslüman geçinen kesim, bunu anlamaktan çok uzaktır. Bunun gerektiği gibi anlaşılması, anlatılması ve özellikle kadın sınıfının bu konuda yüce bir bilince sahip olması gerekir. Aksi takdirde kadın kendisini tanıyamamakta, erkek kadını anlayamamakta ve toplumda hep problem ve acılar yaşanmaya devam edecektir. Her şey, ancak ciddi bir yönetim ve eğitimle halledilebilir.
Herkese selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.
[1] Bkz. el-Ankebut 29/20; el-Ğaşiye 88/27-20 ve daha nice ayetler.
[2] Kitabı Mukaddes Eski ve Yeni Ahit (“Tevrat” ve “İncil”), Kitabı Mukaddes Şirketi, İstanbul 1969.
[3] el-Fatiha 1/1, 2.
[4] En-Nisa 4/127.