Kan (taze tam kan, tam banka kanı) ve kan ürünleri ((eritrosit (alyuvar)süspansiyonu, lökositleri uzaklaştırılmış eritrosit süspansiyonları, trombosit (kan pulcuğu) süspansiyonu, lökosit (akyuvar) süspansiyonu, taze donmuş plazma (TDP, beyaz kan) ve kriyopresipitat (TDP den elde edilen pıhtılaşmayı sağlayan faktörler)) sentetik karşılığı olmayan, uygun zamanda, uygun hastaya kullanımı ile hayat kurtarıcı sağlık ürünleridir. Parayla eczanelerde satılmaz. Gönüllü bağışçılardan, hiçbir maddi karşılığı olmadan alınır. Kan bağışının yapıldığı merkezi kurum Kızılay’dır. Kızılay, ülkemizde18 bölgede kan merkezi, 68 kan bağış merkezi ve mobil kan bağış araçlarıyla 300’den fazla noktada hizmet vermektedir.
İsmini büyük önder Atatürk’ün verdiği Kızılay 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulmuş, 1877’de “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti”, 1923’de “Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti”, 1935’te “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve 1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” adını almıştır. Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu’nun temel ilkeleri olan; insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik ilkelerini paylaşan Kızılay; tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan gönüllü bir sosyal hizmet kuruluşudur. Kızılay teşkilatı, genel merkez ve şubelerden oluşur. Genel Müdürlük teşkilatı dışında kalan bütün kademelerindeki görevler fahridir.
Kızılay’ın internet sitesinde kurumun amacı; “her nerede görülür ise, hiçbir ayrım yapmaksızın insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çalışmak, insanın hayatını ve sağlığını korumak, onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, işbirliğini ve sürekli barışı getirmeye uğraşmaktır” şeklinde yer almış ve “Kızılay’ın ihtiyaç anında dayanışmanın, ıstırap anında eşitliğin, savaşın en kızgın anında insancıllığın, tarafsızlığın ve barışın simgesi” olduğu vurgulanmıştır.
Bütün bu ulvi amaçlar, ilkeler doğrultusunda görev yapan bir kurum kuşkusuz her insanın güven duyacağı, ihtiyaç halinde yardım isteyebileceği ve olanağı var ise maddi olarak yoksa kan bağışı ile destekleyebileceği bir sosyal yapı, bir anlamda bir sivil toplum örgütüdür. Ancak ne yazık ki 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem afetinde Kızılay iyi bir sınav verememiş, toplumsal güveni büyük ölçüde sarsmıştır. Bu güvensizlik yurttaşları Kızılay’a kan bağışçısı olmaktan uzaklaştırmış; ülke genelinde yaşamsal bir sağlık ürünü olan kan ve kan bileşenlerinin temini konusunda büyük sıkıntı yaşanmış, sonuçta zarar gören kan ve kan ürünlerine ihtiyacı olan hastalar olmuştur. Yurttaşın sağlığından birinci derecede sorumlu olması gereken Sağlık Bakanlığı 2016 yılında hazırlayıp yayımladığı “Ulusal kan ve kan bileşenleri hazırlama, kullanım ve kalite güvencesi rehberi “ inde hedefini; “vatandaşlarımızın tüm kan ve kan bileşeni ihtiyacının, gönüllü ve karşılık beklemeyen kan bağışçıları aracılığı ile Türk Kızılay’ı tarafından karşılanması ve ülkemizin öz yeterliliğe ulaşması” olarak belirlemiş, “Kan ve kan bileşenlerinin izlenebilirliği, hizmet ve ürün standartları, kalite güvencesi, idari ve teknik personele yönelik kapasite geliştirme faaliyetleri ve klinisyenlere yönelik kanın uygun klinik kullanımı eğitimi” konusunda hazırladığı raporla kontrolün Sağlık Bakanlığı’nda olduğunu ortaya koymuştur. Aynı kılavuzda kan ve kan bileşenleri transfüzyon kararı verirken kılavuzda yer alan öneriler doğrultusunda transfüzyonun yarar ve zararları göz önüne alınarak bireysel karar verilmesi gerektiğinin akılda tutulması gerektiği vurgulanmıştır.
Kan ve ürünleri konusunda bu kadar detaylı bir rapor hazırlayan ve bu konuda baş otoritenin kendisi olduğunu savlayan Sağlık Bakanlığı, deprem sırasında Kızılay’ın işlevsiz kalması, parayla çadır satması karşısında vatandaşın Kızılay’a olan güven kaybı nedeniyle kan bağışı yapmaması sonucunda kan ve bileşenlerinin temininde yaşanan ciddi sıkıntı durumunda hiçbir tepki göstermemiştir.
Sonuçta zarar gören toplum olmuştur. Her zarardan çıkartılabilecek dersler olmalıdır ki, bir musibet bin nasihat tan yararlı olsun. Toplum yararına hizmet veren kurumlarda, sivil toplum kuruluşlarında görev yapanlar, siyasi otoriteden bağımsız olduklarında, kişisel çıkar hesabı gütmediklerinde, kayırmacılık yapmadıklarında toplum her zaman onlara güvenir ve gerekli desteği verir.
Kaynaklar
- http://kizilaytarih.org Belge ve Arşiv Yönetimi Müdürlüğü
- Ulusal kan ve kan bileşenleri hazırlama, kullanım ve kalite güvencesi rehberi 2016 https://www.kanver.org
- Kan ürünleri transfüzyon rehberi https://www.neonatology.org.tr 2022