5624 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanunu 11.4.2007 tarihinde kabul edilerek, 2.5.2007 tarihli 26510 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanuna dayanarak hazırlanan Kan ve Kan Ürünleri Yönetmeliği 4.12.2008 tarihli ve 27074 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yönetmelik yayım tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Ancak, bu Yönetmelikle birlikte uygulamaya konulması gereken yapılanma henüz gerçekleştirilmemiş olup, bunun sonucunda halen işler eskisi gibi sürdürülmektedir. Bu da kanuna ve yönetmeliğe aykırı bir durum anlamına gelmektedir.
Söz konusu Kanun ve Yönetmeliğe göre kan hizmetleri: Bölge Kan Merkezi, Kan Bağış Merkezi ve Transfüzyon Merkezi olarak üç farklı hizmet birimince yürütülecektir. Kan’ın temini “Bölge Kan Merkezi” (BKM) sorumluluğuna bırakılmış, Sağlık Bakanlığının uygun göreceği lokalizasyonlarda “Bölge Kan Merkezi” kurulacağı hükmü getirilmiştir.
BKM, “Bakanlığın belirleyeceği bölgelerde kurulan, kendi bölgesindeki kan bağış ve transfüzyon merkezleri ile iş birliği içinde çalışan, sorumlu olduğu bölgenin kan ihtiyacını karşılayacak kapasitede olan, kan bankacılığı ile ilgili tüm iş ve işlemlerin yapılabildiği en kapsamlı hizmet birimi olup kesintisiz hizmet verir” şeklinde tanımlanmıştır. Ancak BKM’nin kimler tarafından açılacağı açık değildir.
Kan Bağış Merkezi (KBM): Bağışçıdan kan alan, teknik ve idari işleyiş yönünden BKM’ne bağlı çalışan, güvenli kan temini için gerekli görülen yerlerde BKM tarafından açılan ve BKM’nin organize ettiği gönüllü, karşılıksız ve düzenli bağışçı organizasyonlarında yer alan birim” olarak tanımlanmaktadır.
Transfüzyon Merkezi (TM) ise: “Acil durumlar dışında kan bağışçısından kan alma yetkisi olmayan, kan ve bileşenlerini bağlı bulunduğu Bölge Kan Merkezinden temin eden, transfüzyon için çapraz karşılaştırma ve gerek duyulan diğer testleri yaparak hastalarda kullanım için hazırlayan birim” olarak tanımlanmıştır.
Yönetmelik “Yayımı tarihinde yürürlüğe girer” şeklinde bağlayıcı ifadeye sahip olmasına karşın, halen BKM’leri tanımlanmamıştır. Sağlık kurumlarında önceden beri var olan ve genellikle bu üç birimin fonksiyonlarını ya tamamen veya kısmen gören kan bankaları/kan merkezlerinin ise, Yönetmeliğe göre TM konumuna çekilmesi gerekmektedir. Yani bu ünitelerde bağışçılardan kan alınması, kan temini ve bu amaçla gereken incelemelerin yapılması mümkün değildir. Ancak bunun uygulanabilmesi için, BKM’nin, bölgesindeki kan ihtiyacının tümünü karşılayabilir ve bölgedeki tüm sağlık kurumlarının kan taleplerine eksiksiz, zamanında cevap verebilir konumda olması şarttır. Bu konuma sahip BKM olmaksızın, hastanelerin kan merkezlerinin TM’ne dönüştürülmesi, hasta güvenliği bakımından çok tehlikeli olup, telafisi mümkün olmayan insani, etik ve hukuki sorunlara yol açacaktır. Fakat, Kanun ve Yönetmeliğe rağmen, hastanelerin kan merkezlerinin eskisi gibi devam etmeleri de hukuksuzdur.
Söz konusu BKM’lerinin ne zaman belirleneceği ve Yönetmeliğin ne zaman “gerçekten” yürürlüğe gireceği bilinemediği için de, hastaneler, kan bağışı almak, kan temin etmek ve bu sırada gerekli olan tetkikleri yapabilmek için lazım olan sarf malzemelerini alıp almamakta tereddüde düşmektedirler. Eğer yönetmelik uygulanacaksa, bu alımların yapılmaması gerekmektedir. Eğer mevcut durum devam edecekse, satın alım gerekmektedir. İhaleyle mal temini süresi, mevzuat gereği 2-3 ayı bulmaktadır. Ortada tam bir belirsizlik söz konusudur. Yetkililer üzerlerine düşeni yapmalı, durumu bir an önce netleştirmelidirler.
İşin aslına gelince, ülkenin gerçekleri bu Kanun ve Yönetmeliğin uygulanmasının mümkün olamayacağını göstermektedir. Birçok alanda bir BKM aracılığıyla tüm hastanelerin kan ihtiyaçlarının karşılanabilir olması pratikte mümkün görülmemektedir. Büyük iller dışında bu uygulamanın başarılı olması pek olası değildir. Bu durum, hastalarımızı riske atacaktır. Buna rağmen ısrar edilir ve bugüne kadar lokal koşullarda gereken kanı bağışçılardan temin ederek işleri yürüten hastanelerdeki kan merkezleri TM konumuna çekilirse, ortaya çıkabilecek ölümler, sakatlanmalar başımızı ağrıtacaktır, benden söylemesi…