Kanser tanısı konan hastalarda tanı anında %40 civarında kilo kaybı bulunmaktadır. Kaşektin, kanser hücreleri tarafından salınan kimyasal değişikliklere neden olarak iştah değişikliğine yapan maddedir. Kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler sırasında bulantı, kusma, besinden tiksinti, tat duyusunda değişiklik, erken doyma, kabızlık, ishal, emilim bozukluğu, ağız içi yaralar nedeniyle kilo kaybı artabilir. Kontrol edilemeyen ağrı veya ağrıya bağlı yemek yiyememe ve tümörün yerleşimi, yutkunmayı veya midenin boşalmasını etkileyebilir. Yine kanser tedavisine destek olarak verilen ya da ilaçların alerji riskini azaltmak için verilen steroid grubu ilaçlar da etki mekanizmaları nedeniyle kanserli hastada protein malnütrisyonuna neden olmaktadır. Tedavi etkinliğini arttırma, tedaviye ara vermeyi azaltma, tedavi yan etkilerinden daha az etkilenmeyi sağlama ve hayat kalitesini arttırmak için beslenme kanser hastalarında en az tedavi kadar önemlidir.
Malnütrisyon; yetersiz besin alımı, emilimin bozulması veya metabolizma artışı sonucunda hücrelere yetersiz besin alımı sonucu ortaya çıkan fiziksel ve mental fonksiyonların azalması ve klinik iyilik halinde bozulma olarak tanımlanmaktadır. Kanser hastalarında kanserin tipi, evresi hastanın yaşına göre %20-70 arasında değişen oranlarda görülebilir. Malnütrisyonun en ciddi şekli ilerleyici kilo kaybı, değişen metabolizma ve besin alımında ani istemsiz azalmaya bağlı kas ve vücut yağlarının kaybı ile karakterize bir sendrom kanser kaşeksisidir. Kaşeksi, immün sistemi baskılar ve enfeksiyonlara eğilimi artırır. Ayrıca kemoterapi ve radyoterapiye toleransı azaltır. Kanser hastalarının %10-20’si kanser hastalığından ziyade malnütrisyon nedeniyle kaybedilmektedir.
Kanser hastalarında beslenmenin değerlendirilmesi için hastanın öyküsünü (yutma güçlüğü, bulantı-kusma, tat değişimi, ishal, kabızlık) genel durum değerlendirilmesi, fizik muayene, antropometrik ölçümleri ve laboratuvar verilerini değerlendirerek yapılabilir.
Günlük protein ihtiyacı 1 gr/kg ve karbonhidrat ihtiyacı 2-5 gr/kg’dır. Diyetin glikoz içeriği toplam kalorinin %30-70’ini oluşturmaktadır. Günlük lipid ihtiyacı 1 gr/kg’dır. Diyetin minimum yağ içeriği diyetin %30-40’ını oluşturmalıdır.
Beslenme desteği için besin ihtiyacının %75’inden fazlasını alabiliyorsa diyet önerilerinde bulunulur. Diyet önerilerinde en faydalı beslenmenin, hem kanserden korunmada hem tedavisi sırasında akdeniz diyeti dediğimiz taze sebze meyve ağırlıklı ve zeytin yağının kullanıldığı diyet ön plana çıkmaktadır. Bu hem sindirimi rahatlatır, hem bulantı kusma gibi yan etkileri yönetmekte yardımcı olur. Hasta günlük besin ihtiyacının %60-75’ini alabiliyorsa diyet önerilerinin yanına oral beslenme ürünleri eklenir. %60’dan azını alabiliyorsa tüple enteral (hastanın kendi gastrointestinal sistemini kullanarak) beslenme desteği verilir. Enteral beslenme imkansız hale geldiğinde parenteral (damardan) beslenme başlanır.
Sonuç olarak, her hastalıkta olduğu gibi kanserde de beslenme tedavinin çok önemli bir parçası hatta tedavi sürecini bile etkileyecek en önemli parçasıdır. Beslenmesi yetersiz olan hastanın toleransı çok kısıtlanmaktadır. Ancak genel işleyişte beslenme önerileri ihmal edilebiliyor, bu nedenle mutlaka diyetisyen desteği de bu hastalara önerilmelidir.