Adını kurbanların vücutlarında görülen siyah noktalardan alan Kara Ölüm olarak bilinen hastalık, kemirgenler üzerinde yaşayan pireler tarafından taşınan Yersinia pestis adlı bir bakteri neden olmaktadır.
Avustralya hariç her kıtada kemirgenler tarafından taşınan hastalık bugün hala mevcuttur. Ancak hijyen şartları daha iyi olduğu için enfeksiyonlar nadirdir. Enfeksiyonlar antibiyotiklerle kolayca tedavi edilir.
Johns Hopkins Üniversitesi’nde tıp tarihçisi Mary Fissell, 14. yüzyıldaki veba aslında ikinci büyük Y. pestis salgını olduğunu ortaya koymuştur. Birincisi altıncı yüzyılda Justinian’ın Vebasıydı olarak tarihe geçmiştir. Ancak Kara Ölüm en iyi bilinen ve insanlık tarihindeki en ölümcül salgınlardan biri olarak kabul edilmektedir.
Korunan genetik materyalin analizlerine dayanarak, tıp tarihi araştırmacıları; “Kara Ölüm’ün 1338 veya 1339’da, şu anda Kırgızistan olan Çin’in hemen batısındaki dağlık bir bölgede bulunan Issyk-Kul gölü yakınlarında” ilk defa ortaya çıktığını saptadılar.
Veba, Avrasya’yı harap etmeden sekiz yıl önce, orta Asya yakınlardaki küçük bir ticaret şehrinden insanlara bulaştı ve kurbanlarının yüzde 60’ını öldürdü. Daha sonra ipek yolu ile yayıldı ve deniz yolu ile İtalya limanlarına geldi.
Hastalık ticaret yolu ile Floransa’yı vurduğunda vebayı yaşayan İtalyan yazar ve şair Giovanni Boccaccio tarafından kaydedildi. Hastalık, diye yazmıştır, “ilk belirtilerini hem erkeklerde hem de kadınlarda kasıklarda veya koltuk altlarında, bazıları sıradan bir elma boyutuna ve diğerleri bir yumurta boyutuna ulaşan şişlikler yoluyla göstermiştir ve insanlar onlara “yaklaşan ölümün işaretleri” olarak bilinen buboes” adını verdiler(bubonic veba).
Robinson crusoe’nun yazarı Romancı Daniel Defoe bir keresinde, şehrin 1665’teki Büyük Vebası sırasında Londra’dan Avrupa’ya gemiyle seyahat etmeyi anlatmıştı: “Avrupa’nın ticaret yapan uluslarının hepsi bizden korkuyordu” diye yazdı. “Fransa, Hollanda, İspanya veya İtalya’nın hiçbir limanı bizim gemilerimizi kabul etmez.” diye anılarında yazmıştı
Limanların, gemileri 40 gün gibi uzun süreli kapsamlı karantinalar için vebalı yerlerden uzaklaştırması yaygındı. Bu şekilde vebanın Avrupa’dan uzaklaştırılması ile dünya hastalığı kontrol eder hale gelmeyi başardı.
Dr. Fissell, (https://hopkinshistoryofmedicine.org/people/mary-e-fissell-phd/) vebanın yayılımının öncelikle Avrasya’daki ticaret yollarıyla olduğunu ve daha sonra pandemi nedeniyle ticari düzen ağır zarar görünce de ortaya çıkan savaşlar nedeniyle çok fazla can aldığını düşündüğünü ifade etmiştir.