Beynimizde bulunan 100 milyar civarındaki sinir hücresi birkaç milyon veya milyarlık çalışma grupları oluşturur ve ekip halinde çalışırlar. Her bir grup belirli bir görev için özdeşleşmiştir. Beyinde bireysel çalışma yoktur. Her bir gruptaki tüm hücreler ahenk içinde (senkron) görevlerini yaparken sadece vücudumuzun yaşamını ve sağlıklılığını devam ettirme yanında gelişmesini de sağlamak temel prensibine uyarlar.
Dolayısıyla daima grup kararı söz konusudur. Bir grup, görevini yerine getireceği zaman görevle doğrudan veya dolaylı diğer merkezlerle de diyaloga girer, görüşlerini alır ve gerekli olumlu veya olumsuz ikazlarını göz önünde bulundurduktan sonra nihai kararını vererek görevine ilişkin emrini oluşturur. Beynin bir yarı küresindeki bir grup çalışınca hemen komşu bir merkez veya diğer yarı küredeki simetrik olan grup hücreleri devreye girer ve çalışan grubun çalışma sınırını aşmaması için onu uyarır (Feedback control), yanlış bir iş yapmakta ise onu düzeltir (Correction). Beynimizin çalışmasında mükemmel bir ödüllendirme yanında, tavizsiz bir denetleme ve belirlenen bir hatayı affetmeyip mutlak bir cezalandırma prensibi vardır. Diğer bir prensip ise mutlak bir eşitlik değil, fırsat eşitliği olması ve hakkın dağıtımında adaletin uygulanmasıdır. Bu prensiplere baktığımızda üniversite sisteminin şöyle olması kaçınılmaz olmaktadır:
* Her üniversite birer görev grubu olduğuna göre bunlar mali, idari ve bilimsel özgürlük ve özerklikte olmalı. Sayıştay, Devlet Denetleme Kurulu, Yüksek Öğretim Denetleme Kurulu, Senato, Fakülte Yönetim Kurulunun denetlemeleri dışında, her karar ve aktivite şeffaf ve toplumsal eleştiriye açık olmalı.
* Yüksek Öğretim, bir makama bağlanacaksa bu makam siyasetten arınmış olan Cumhurbaşkanlığı olmalı.
* Sadece Rektörlerden oluşmuş ve başkanlığın sıra ve kura ile belirlendiği bir Rektör tarafından ve birer aylık süre ile yapıldığı Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK), en üst kurul olmalı. ÜAK akademik dağılım, yükseltme ve özlük haklarının planlama ve organizasyon üst karar organı olmalı.
* ÜKA’ya bağlı, öneri ve görüş üreten alt kurullar olarak şu kurullar oluşturulmalı:
a) Yüksek Denetleme Kurulu (ÜAK üyeleri seçer, çoğu Hukuk gibi idari branşlı),
b) Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK): Ön Organizasyon, ön planlama, Bakanlıklarla köprü olma) (Hükümetten de üyeli),
c) Akademik Yeterlilik ve Jüri Oluşturma Kurulu (AYJOK)
d) Akreditasyon ve Bilim Etik Kurulu (Etik konular için),
e) Sosyal Konsey
* Bir Profesör, en az 15-20 yıllık öğretim üyesi ise, en az 5 yıl seçim yapılacak üniversitede çalışmakta ise ve bilimsel performansı ilk 10 profesör arasında ise Rektörlüğe aday olabilmeli ve ancak seçime katılabilmeli. Dört yıl için ve en fazla 2 defalığına seçim ve atanmaya katılabilmeli. Tüm öğretim üyelerinin seçiminde en yüksek oyu alan aday Cumhurbaşkanınca atanmalı.
* Rektör sadece a) Üniversite Senatosuna b) Ü. Yönetim Kuruluna ve c) Üniversite Sosyal Kurullarına başkanlık yapsın, kurulların aldığı kararların uygulayıcısı olsun ve Üniversiteyi temsil etsin.
* Yeni kurulan üniversite için 2 Rektör adayını ÜAK Cumhurbaşkanına önermeli.
* Rektör yardımcıları, yine aynı Üniversitenin Öğretim üyesi Profesörleri arasından ve yine kıdem ile performanslarına göre önde olanlar aday olarak ÜAK’a önerilmeli ve onaylatılmalı.
*Dekan adayı, yine rektör adayı kurallarında olmalı ve en fazla iki dönem için ilgili Fakültenin öğretim üyeleri arasından kıdem ve performansa göre adaylar arasından seçimle gelmeli, kurulların kararlarını uygulamalı. Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi, Dekan Yardımcısı olarak Dekan’a ve Yönetim Kuruluna sorumlu olmalı.
*Dekan yardımcıları da, yine kıdem ve performanslara göre belirlenip Rektöre sunulmalı ve onaylanmalı.
* Bölüm, Ana Bilim ve Bilim Dalı başkanları, bu birimlerde çalışmakta olan öğretim üyeleri içinden kıdem ve bilimsel performansına göre, Dekan’ın önerisi ve Rektör tarafından doğrudan (seçimsiz) atansınlar. Kurulların her konudaki kararlarının uygulayıcısı olsunlar.
* Fakülte Kurulu Bölüm ve Ana Bilim Dalı Başkanlarından (eğitim, planlama), Yönetim Kurulu (Akademik, mali ve idari kararlar) ise her bölümden kıdem veya performansı en yüksek 3 Prof., 2 Doç., 1 Yard. Doç., 1 asistan ve 1 öğrenci temsilcisinden oluşmalı. Her sınıftan en yüksek notlu bir öğrenci belirlenip, ilgili toplantılara çağırılmalı.
* Prof., Doç. ve Yard. Doç. kadroları norm kadro olarak ve üniversitelerce ÜAK’ya bildirilip AYJOK tarafından Ülke genelinde ve tek merkezden ilan edilmeli, İlgili üniversitenin belirlenmiş bilimsel performans puan ve kriterlerine göre yeterliliği olanlar, kadro bildiren Rektörlüklere bildirilmeli. Bildirilen adayın kadroya atanması, ilgili Üniversite tarafından yapılmalı. Kazanılmış haklar gasp edilmemeli.
* Akademik performans, idarî görev önceliği, araştırma desteği, yurt içi-yurt dışı toplantı hakkı gibi somut kriter ve puanlarla çok iyi primlendirilmeli.
* Her üniversite yapılanma özelliklerine göre, kendi akademik performans kriter ve puanlarını belirlemeli.
* İdareci konumundaki öğretim üyesi, ilgili kurumun en üst kurulunun veya seçmenlerin 2/3’sinin kararı ile görevden alınması için Yüksek Öğretim Denetleme Kuruluna teklif edilmeli, sonra ÜAK’nun kararı ile de görevden alınma kesinleşmeli.
* Disiplin soruşturmaları, hakkıyla ve adil yapılmalı, hak gaspı olmamalı.
* Düşünce ve araştırma özgürlüğü, hiçbir sıkıntı hissetmeden olmalı.
* İdari görevler için her üniversitede belirlenmiş olan aday belirlemede, kıdem ve performans kriterleri ciddiyetle, taviz vermeksizin, tarafsız bir şekilde uygulanmalıdır ki böylece kurumda bulunanların kutuplaşmaması sağlanacaktır.
*Öğretim üyelerini kaynaştıran ve öğrencileri de kutuplaştırmayacak sosyal aktivitelere ve herkesi kucaklayacak tarafsız çalışma kulüplerine önem verilmelidir.
Keşke bu beklentilerim hayalden gerçeğe dönse!