23-25 Şubat 2007 tarihleri arasında Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlıkları ve sivil örgütlerinin dayanışmasıyla düzenlenen sempozyuma katıldık.
Devlet sivil örgüt dayanışma ve yardımlaşmasının örnek bir organizasyonunu izledik.
Türkiye’den “Sağlıkta Umut Vakfı” ve KKTC’nden “Kanser Hastalarına Yardım Derneği” yöneticilerini şimdiden kutluyorum.
Sempozyum “Etkin Kanser Kontrol Programları-Türkiye ve KKTC’de Kanser Kontrolü” başlığıyla sunuldu; içeriğiyle uyumluydu.
Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Sayın Raziye Kocaismail’in “Ağyarına mani efradına cami” içerikli konuşmasıyla sempozyum açıldı. Sayın Raziye Kocaismail, yaşadığı kanser hastalığıyla mücadeleyi kazanmış, İngiltere’deki tedavisi esnasında yaşadıklarını yeterli görmemiş, ülkesine dönerek kurduğu sivil örgütle kanserle mücadeleyi toplumsallaştırmış saygın bir insan…
Sempozyumun ilk panelinin yöneticisi Sayın Dr. Cevdet Erdöl, “Sigara ve Kanserle Ulusal Mücadele” konulu sunumunda, sigarayla mücadeleyi kazandığımızda kanserle mücadeleyi büyük ölçüde başaracağımız mesajını verdi.
Panelistlerden Kanser Savaş Dairesi Başkanı Dr. Murat Tuncer, “Kanserin Özgün bir Devlet Politikası” olmasının altını çizen mesajlar verdi.
İkinci ve üçüncü günlerdeki panellerde sunumlar iyi seçilmişti.
İki ülke için ihtiyaç olan sunumlardan birkaçı:
“Dünya Sağlık Örgütü Kanser Kontrol Program Senaryoları”
“MECC Organizasyonu”
“Avrupa’da Kanser Epidemiyolojisi”
“Kanser Kayıtçılığı ve Kanser Kontrolündeki Önemi”
“Kanser Organizasyonunda Sivil Toplum Örgütlerinin Rolü”
“Onkoloji Hemşireliği ve Kanser Kontrolünde Önemi”
Sempozyumun önemli ve altı çizilecek bir yönü de KKTC’nin en üst düzeyde destek vermesiydi.
Birinci günün akşamı Başbakanın, Sağlık Bakanı Dr. Eşref Vaiz’in verdiği kokteyle katılması, ikinci günün akşamı, Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat’ın verdiği gala yemeğine katılarak bir konuşma yapması, devlet-millet kaynaşmasının önemli örneklerindendi.
Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı öz, içerikli, kısa ve sempozyumun felsefesini kavrayan ve kapsayan konuşması, Güney Kıbrıs’ın işinin zor olacağını gösteren bir ferasetteydi.
Sempozyumun en etkileyici yönü, kanserli hastaların da katılımcı olarak bulunmalarıydı.
Kanserli hastalar soru ve katkılarıyla sempozyumu büyük oranda zenginleştirdiler.
Önemli bir ayrıntı:
Kanser tarama çalışmalarında, Güney Kıbrıs’tan gelenler, KKTC sağlık elemanlarıyla birlikte yaptıkları çalışmaları yayınladıklarında, KKTC’den hiç kimsenin adını yazmamaları ve çalışmayı kendilerine mal etmeleri sempozyumda tartışıldı.
Güney Kıbrıs (Rum kesimi) yöneticileriyle işbirliği olamayacağı, bilinçli olarak taassup gösterdikleri, KKTC tanınmayan bir ülke olduğu için itibar etmedikleri ileri sürüldü.
Konu ile ilgili söz aldım ve şunları söyledim:
“Bu sempozyum bir bilimsel toplantı platformudur. Biz konuları bilimsel olarak analiz ederiz. Bilim evrenseldir. Milli meselelerle evrensel konuları birbirine karıştırmamak gerekir. Siz geniş düşünüp evrensel başarılarınızı sürdürün, onlar taassup gösterirse onlar kaybedecek, sonunda biz kazanacağız” sözlerim bitmeden salondan bir alkış geldi.
Yorumu okuyucularıma aittir.
Selam ve sevgiyle…