“Bütün verilere ve sayılara sahip olabilir, bütün destekleyici belgeleri elinizde bulundurabilir, istediğiniz bütün manevi desteği de arkanıza almış olabilirsiniz. Ancak güveni idare edemiyorsanız, hiçbir yere varamazsınız.” NEIL FITZGERALD
JIM BURKE güvene şöyle yaklaşır, “güven olmadan başarıyı yakalayamazsınız. Başarıya ulaşma çabanızda size gerekli olan her şeyi kapsayan kelime güvendir. İster evlilik, ister arkadaşlık ya da bir sosyal etkileşim olsun, güven olmadan yürütülecek bir ilişki söyleyin bana; uzun vadede bu, iş hayatın da da, özellikle halkla doğrudan temas halinde olan işletmelerde de geçerlidir.” Bu yaklaşım o kadar doğru ki güveni yitirdiğiniz zaman sonuçları oldukça ağır olmaktadır. İster siyaset kurumları isterse işletmeler olsun, güven inşası oldukça zaman alır, ancak, uygulamalarınızla bir saniye içinde kaybedebilirsiniz. Diğer taraftan güven, bir kurumun imaj ve itibarı ile de iç içedir. Güven en önemli değerlerdendir. Güven varsa imaj ve itibara bakış olumludur.
GÜVEN; « bir kişinin karşı tarafın adil, eşit, etik ve ahlaki kurallara uygun ve öngörülebilir biçimde tutum ve davranış göstereceğine ilişkin inancıdır.»
Yöneticiler eğer isterlerse moral ve motivasyonu yüksek, kendine inanan ve çalışanların birbirine güvendiği, yaratıcı, etkili ve verimli bir ortam yaratabilirler. Uygulayacağınız davranışlar çok da zor değil, başkalarına karşı saygı göstermek, dürüstlük, adil ve eşit yaklaşım, kayırmacılıktan uzak durmak, liyakatte uygun davranış, etik iş yaklaşımı gibi sayılabilir.
Güven düzeyi düşük kuruluşlarda görülen davranışlar şöyle ifade edilmektedir. İnsanlar gerçekleri çarpıtırlar, bilgiyi paylaşmazlar. Ekip çalışması ile iş yapılmasına rağmen, yapılan işi kendine mal ederler. Gerçeği kendi işlerine gelecek şekilde saptırırlar, hataların üstü kapatılır. Yeni fikirler kabul görmez. Başkalarının arkasından kötü konuşmak ve suçlamak örgüt kültürünün parçası haline gelir. Dedikodu yaygınlaşır. Toplantı sonrası odalarda toplanılıp, söylenti çarkı başlatılır. Gerginlik ve korku ortamı yaratılarak, çalışma ortamında strese neden olunur. Moral ve motivasyon eksikliği yaratılacağı için enerji, etkililik ve verimlilik düşer. Güvenin düşük olduğu ortamlarda çalışanlarda işten ayrılmalar, kurumlar arası geçiş, devamsızlık oranı veya rapor almalar artar.
Güvenin yüksek olduğu kurumlarda, moral ve motivasyon yüksektir. Bu durum enerjiyi, etkililiği ve verimliliği artırır. Bilgi saklanmaz, paylaşılır. Değişim, dönüşüm, yaratıcılık kurum kültürünün parçası haline gelir. Çalışanlar kurumlarına karşı sevgi ve saygı duyarlar, kurumları ile bütünleşirler. Bağlılıkları artar. Açıklık ve şeffaflık insan ilişkilerinde etkili iletişimin bir parçasıdır. Dedikodu en düşük seviyededir. Sorunlara alternatif çözüm önerileri sunularak, yönetilmesi sağlanır. Toplantı sonrası, odalardaki söylenti gruplaşmaları azalır.
Kişilerin veya kurumların güven konusuna eğilmeleri ve güven geliştirme, kazanma kabiliyetlerini tekrar gözden geçirmeleri gerekmektedir. Güveni kaybederseniz yukarıda ifade ettiğimiz gibi kayıplarınız çok olacaktır. Güveni her düzeyde geri kazanmak gerekir. Toplumsal güven, piyasa güveni, kurumsal güven, ilişkide güven ve özgüven gibi.
Toplumsal düzeyde güveni inşa etmek demek, insanlara, işletmelere, kurumlara, mesleklere ve ülkelere duyulan güveni geri kazanmak demektir. Eşit, adil, etik ve ahlaki davranışları ön plana çıkarmak, kuşku ve alaycılığı bir kenara bırakıp, liyakati öncelemek, bilgiyi bir değer olarak almak, sonuç üretmek gibi davranışlara odaklanmak gerekir.
Piyasada güven inşa etmek, müşterilerin güvenini kaybetmişseniz, bir daha kolay kolay geri kazanılamaz. Tüm paydaşların güvenini hızlı ve kalıcı bir şekilde kazanmak için gerekli çalışmalar yapılması gerekir. Bu çalışmalar belki zaman alacaktır, ama sonuçta yeniden güven elde etme mümkün olabilir. Soyut gibi görünen güven, aslında sermaye ve emek kadar elle tutulur somut bir faktördür.
Kurumsal güven yüksekse kuruma rekabet üstünlüğü sağlar, o nedenle kurumlar güven inşasına devam etmelidir. Güven, temettü olarak kuruma geri döner. Güven yok ise maliyetler artar. Güven var ise performans hızlanır, maliyetler düşer. Kurumlar bu durumu da gözden geçirmeleri gerekir.
İnsan ilişkilerinde güven olmadan, ilişkiyi sürdürme olanağı yoktur. Herhalde en zoru da insanın kendine olan özgüvenidir. Kendimize verdiğimiz sözleri de tutmalıyız, kendi değerlerimize ters düşecek şekilde davranmamalıyız, bu türden ihlaller devam ederse özgüven yıkılır.
Gerek kişiler arası ilişkiler, gerekse kurum, toplum, ülke yönetimi ve piyasalarda her ortamda güven çok önemlidir. Güveni kaybedecek değil, inşa edecek yaklaşımlarda bulunmak gerekir. Unutulmamalıdır ki güven kişiye, kuruma, topluma fazladan değer katar, itibarını artırır ve geri dönüşüm sağlar.
10 yorum
Fatma Hocamın da dediği gibi Gerek kişiler arası ilişkiler, gerekse kurum, toplum, ülke yönetimi ve piyasalarda her ortamda güven çok önemlidir. Sağlıklı ve güncel bilgilerinizle bizi aydınlattığınız için sizlere teşekkür ederim.
İsmail Hakkı Bey, ilginiz ve katkınız için çok teşekkür ederim.
Harika bir görüş , harika bir makale 😊
Beyzanur hanım, güzel görüşleriniz için çok teşekkür ederim.
Aydınlatıcı makale, teşekkür ederiz hocam 😊
Güzel makaleniz için teşekkür ederiz. Önemli konulara değinmişsiniz saygılarımı sunarım hocam
Emeğinize sağlık, yararlı bir makale olmuş hocam
Günümüzde birçok kelimenin anlamının basite indirgenmesi gibi “güven” kelimesi de bu durumdan nasibini gün geçtikçe almaya devam ediyor. Günümüzde bireyler kimseye, hiçbir şeye güvenmek istemiyorlar. Bu durum da devamlı olarak mağdur olmalarından kaynaklanıyor. Güven kelimesi neredeyse her yerde karşımıza çıkıyor özellikle de kurum- kuruluşlarda, markalarda ve şirketlerde. Bu ortamlarda güven sağlanmadığında makalede de okuduğumuz gibi olumsuz durumlar karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda yazdığınız bu makale, başarıyı yakalama yolunda atılan adımlarda da ne kadar önemli bir unsur olduğuyla dikkat çekiyor. Ellerinize sağlık, okurlarınız olarak çok teşekkür ederiz.
Yüreğinize ssğlık kıymetli hocam, Evet Güven herşeyin başşlangıcı güven olursa akabinde başarı kaçınılmaz olur. Umarız ülkemiz bu güveni tüm kurumlarında sağlar başarıyıda zirveye taşır.
Hocam,emeğinize sağlık,çok güzel bir makale olmuş…Saygılar..