Bir insan 7’sinde ne ise, 70’inde de odur
Farkında olmadan kullandığımız atasözlerinin bilimsel gerçeklerle örtüşmesi insanlardaki gözlem ve deneyimin dile yansımasıdır.
Erişkinlerde temel kişilik özelliklerinin değişmiyor olması ve çocukluk döneminden erişkin kişilik halinin tahmin edilebilir olması seneler önce bir insan 7’sinde ne ise, 70’inde de odur atasözüyle özetlenmiş. Günümüzde ise benzer açıklama kanıta dayalı bilimsel çalışmalarla destekleniyor:
Anne rahminde gelişmeye başlayan insan beyni, çocukluk ve ergenlik döneminde, yetişkinliğe doğru gittikçe genişler ve kıvrımlar gittikçe artar. Beynimizin çalışma şekline göre kişiliğimizin belirlendiğini düşünsek de, gerçekte insanların davranış biçimi ve kişilik tipleri, beynin anatomik özelliklerinden etkilenir. Beyin kıvrımlarımızla kişiliğimiz arasında bağlantı olduğunu anlatan bu durum bilimde ‘kortikal germe hipotezi’ (cortical stretching hypothesis) ile açıklanır. Bu hipotez, insan beyninin hızla genişlemesine karşın, beyinden daha yavaş büyüyen kafatasının içine sığmakta uyum sağlayabildiğini bir evrimsel mekanizma olarak kabul eder. Elbette yaşam içinde değişen çevre ve koşullar, olaylara bakış açımızı ve davranışsal tepkilerimizi etkiler. Ancak nörogörüntüleme çalışmaları, genlerden gelen temel kişilik özelliklerinin (karamsarlık, dışa dönüklük, açık fikirli olmak, uyumluluk, vicdanlı olmak) beyin yapısı ile ilintili olduğu hipotezini desteklemektedir. Her ne kadar bilimsel kanıtlar günümüze ait olsa da, atasözü de bu durumun sosyal tanımıdır. Sağlıklı bireylerde beynin kapsadığı alan ve kıvrımlar artarken korteks kalınlığı azalma eğilimi göstermektedir. Yanı sıra; meraklı, yaratıcı ve yenilikçi kişilik özelliklerine sahip olan kişiler ile karamsarlar arasında ön beyin bölgesinin korteks kalınlığı (karamsarlarda daha kalın) ve beyin kıvrımları (karamsarlarda daha az) açısından zıtlık vardır. 500 gönüllü erişkin arasında, 2017’de tamamlanan bir araştırmada, insanların beş-faktörlü kişilik testi sonuçları ile anatomik beyin yapıları arasında bağlantılar olduğu sonucu varıldı [1]. Bu araştırmanın sonuçları, insanlarda genlerden gelen beyin yapısının, uzun süreli ruh hali, bilişsel ve davranışsal hastalıklara yatkınlık hakkında ipuçları verdiğini gösteriyor.
Manyetik Rezonans Görüntüleme dilimlerinin toplanması 2.5 yıldan uzun süren ve 2018’de tamamlanan bir diğer araştırmada ise; erişkinlerde beş kişilik özelliği ile bağlantılı bulunan beyin yapısı farklılıklarının, kısmen ergenlik dönemindeki beyin gelişimi ve kortikal olgunlaşma sırasında biçimlendiği sonucuna varılmıştır [2].
Bu iki çalışmayı birlikte değerlendirirsek zamanla gelişen kişilik özelliklerinin beynin gelişimsel süreci ile birlikte şekillendiğini söyleyebiliriz. Kısmi kortikal bölgelerdeki kalınlık/incelik, beyin kıvrımlarının azlığı/çokluğu ve hacimsel büyüklük ile ilişkilendirilen beş temel kişilik özelliği; nevrotiklik (bir kişinin ne kadar karamsar olduğu, duygusal denge), dışadönüklük (bir kişinin ne kadar hevesli/enerjili olduğu), açıklık (bir kişinin ne kadar açık fikirli ve deneyime açık olduğu), kabul edebilirlik (bir kişinin ne kadar uyumlu/uzlaşmacı olduğu), sorumluluk (bir kişinin ne kadar sorumluluk sahibi, vicdanlı/planlı/öz disiplinli olduğu) özellikleridir.
KAYNAKLAR
[1] Riccelli R, Toschi N, Nigro S, Terracciano A, Passamonti L. (2017) Surface-based morphometry reveals the neuroanatomical basis of the five-factor model of personality. Social Cognitive and Affective Neuroscience 12(4):671-684. doi:10.1093/scan/nsw175.
[2] Ferschmann L, Fjell AM, Vollrath ME, et al.(2018) Personality Traits Are Associated With Cortical Development Across Adolescence: A Longitudinal Structural MRI Study. Child Development, 89(3):811-822. doi:10.1111/cdev.13016.