Radyolojide kullanılan görüntüleme yöntemleri, teknoloji ilerledikçe önceki yıllarda hayal dahi edemeyeceğimiz netlikte detaylı görüntüleri tıp biliminin ve hastalarımızın hizmetine sunmaktadır. Bu yöntemlerden biri de, gebelerin takibinde sıklıkla kullandığımız 4 boyutlu ultrasonografidir. Önceki yazılarımdan birinde bu konuya değinmiş ve "adeta anne karnındaki bebeğin vesikalık fotoğrafını bize sunan bu yöntemin, günümüzde ailelerin hemen her gebelik muayenesinde uygulanmasını istediklerini" belirtmiştim. Pek çok çift için gebe kontrol muayenesinin hiçbir değeri yoktur. Onlar sadece bebeklerini adeta "bir canlı yayında" izlemeye gelmişlerdir.
Bu durum doğru mudur? Aile fertlerinin ki, bunlara çoğu kez eşin yanı sıra anne, baba, kardeşler de dahildir, muayene odasına dolarak, doktor daha ultrason probunu eline alır almaz "Doktor, kız mı, oğlan mı çabuk söyle. Bütün aile iddiaya girdik. Dışarıda tüm akrabalar bizden haber bekliyor." şeklinde doktoru bunaltan sorular sormaktadır. Fetal ultrasonografi son derece ciddi bir iştir. Doktorun işine konsantre olması, anne ve bebeğin detaylı incelemesini yapması gerekir. Bugün hekimler aleyhine açılan malpraktis davalarının önemli bir kısmı, antenatal dönemde tanı konamayan fetal anomalilerdir. Adeta bir şov haline gelen fetal ultrason incelemesi esnasında doktor nasıl işine konsantre olabilecektir. Denebilir ki "Kolayı var, gelen kişileri konuşturmayın." Bu da pratikte pek kolay olmamaktadır. Çünkü yukarıda da ifade ettiğim gibi ülkemizde aileler ve hatta yakın akrabalar fetal ultrason incelemesini bir şov olarak görmekte ve sizi bu inceleme esnasında gerekli, gereksiz sorularıyla bunaltmaktadır. Eğer 1-2 dakika konuşmayıp işinize konsantre olursanız "Doktor, bebekte bir sorun mu var?" diye endişelerini dile getirmektedirler. Gebenin tansiyonu, kilo artışı, kan sayımları ve diğer pek çok önemli muayenesi kimsenin umrunda değildir.
Neden bu noktaya geldik? Önceki jenerasyonlarda gördüğümüz doktor-hasta ilişkilerindeki mesafe giderek yok mu oluyor? Kanaatimce bunun en belirgin sebebi, sağlık hizmetlerinin giderek tüm dünyada devlet tekelinden çıkıp özelleşmesiyle ilgilidir. Belki de hastalar "parasını ödedikleri" bu muayenenin tıbbi yönü hakkında yeterli bilgiye sahip değiller. Burada yine en önemli görev bizlere düşmektedir. Toplumun eğitimi ve bilinçlenmesi hasta-hekim ilişkilerindeki bu tür alışkanlıkları ortadan kaldıracaktır.
Meslektaşlarımızın elbette ultrason esnasında bebekle ilgili pek çok ayrıntıyı aileye göstermesi, günümüz hekimliğinde gerekli bir uygulamadır. Ancak bunun tüm ailenin katıldığı bir şova dönüşmesi, hekimin tüm kontrolü kaybetmesine ve detayda bir fetal anomaliyi atlamasına yol açacaktır. Bunun sonuçları doktor için hiç de iyi olmayacak ve aile direkt olarak doktoru suçlayacak ve malpraktis davası açacaktır.