Türk-Alman Jinekoloji kongresini geçen ay bin 500’ü aşkın katılımcı ile Antalya’da gerçekleştirdik. Tam 22 yıldır içerisinde olduğum bu büyük organizasyonda bu yıl ne gibi sürprizler yaşadık, ülkemizde büyük bir sektör hâline gelen kongre turizmi acaba nereye gidiyor, işte bugünkü konumuz bu.
Her şeyden önce şu gerçek bir kez daha vurgulandı, eğer konuşmacılar iyiyse, konular özenle seçilmişse oturumlara katılım muhteşem oluyor. Yani 5 yıldızlı otelin keyifli köşeleri, sahil, deniz vs. bilgiye susamış meslektaşları bilim yolundan çeviremiyor. Kongreyi dört paralel salonda yapmamıza rağmen kimi oturumlarda 850’lere varan katılımcı sayısı bunun en güzel ispatı oldu. Ancak “Her Şey Dâhil” konsepti ile çalışan kongre otellerinin dış katılımcılardan günlük giriş ücreti alması, her ne kadar bunu asgari düzeyde tutsak da zaman zaman keyfimizi kaçırdı. Ne yazık ki artık tüm kongreler bu konseptte yapılıyor ve bu konuya bir türlü çözüm bulunamıyor.
Bu yıl ülkemizde yaşanan terör olayları ve bombalı saldırılar yüzünden turizm sektörü çok ciddi darbe aldı. Oteller bomboş. Haziran ortasına geldik, ama ne yazık ki ortada turist yok. Bu olaylardan en çok etkilenen sektörlerden biri de uluslararası kongreler oldu. Pek çok kongre daha yapılmadan iptal edildi ya da başka ülkelere alındı. Yıllarca büyük emekler verip, rakip aday ülkelerle çekişip ülkemize kazandırdığımız uluslararası kongreler birer birer iptal ediliyor. Biz tüm bu olumsuzluklara rağmen kongremizi iptal etmeyi hiçbir zaman düşünmedik. Ancak, yabancı davetli hocaların son dakikada gelişlerini iptal edebileceklerinden açıkçası endişeliydik. Neyse ki korktuğumuz olmadı. Hatta 20 farklı ülkeden davet ettiğimiz 51 yabancı hocanın 49’u gelerek, diğer yıllara göre de daha yüksek bir katılım oranı gerçekleşti. Burada şüphesiz yıllardır gerçekleştirdiğimiz bu organizasyonun yurt dışında gördüğü kabul ve oluşturduğu güven duygusu rol oynadı. Elbette biz de boş durmadık, uluslararası camiada sürekli ülkemiz için lehte kamuoyu oluşturduk. Açıkçası diğer derneklerimizden de iptal edilen uluslararası kongrelerini ülkemize geri kazandırabilmek için daha yoğun çaba göstermelerini beklerdik. Zira günümüzde uluslararası camiada güçlü bir lobi faaliyeti yapmazsanız mevcut kazanımlarınızı da yitirebilirsiniz.
Gelelim bu yılki yabancı katılımcılara. Burada ne yazık ki beklediğimiz sayılara ulaşamadık. İki yıl önceki kongremizde 29 farklı ülkeden katılımcılar varken bu yıl yabancı katılımcı sayısı epeyce azaldı. Bence buradaki azalmanın sebebi ülkeye gelen turist sayısındaki dramatik azalmayla aynıydı, yani “bu yıl oluşan genel güvensizlik ortamı”. Burada elbette bizlerin de daha gayretli olması gerekirdi. Ama bence devlet yetkililerinin bu mesajı çok iyi algılayıp turistlere ülkemizin güvenli olduğunu bıkıp usanmadan tüm uluslararası platformlarda anlatmaları gereklidir. Ancak bu sayede eski günlere geri dönmemiz mümkün olabilir.