Ekim ayı içerisinde Alman Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (DGGG)’nin 60. büyük kongresi yapıldı. Savaş yılları dışında 130 yıldır, her iki yılda bir yapılan bu kongreye 4 bin civarında hekim katıldı.
DGGG, uzun yıllar jinekoloji bilimini yönlendirmiş olan dünyanın en köklü derneklerinden biridir. Hâlen Almanya, İsviçre, Avusturya gibi Almanca konuşulan ülkelerle yakın işbirliği ile mesleğimize yön veren pek çok çalışmayı desteklemektedir.
Bu yazıda sizlere, DGGG’nin bu yıl başlatılan yeni bir uygulamasından söz etmek istiyorum. Kongrede akademik bir görevi olan, yani konuşmacı ve oturum başkanı olarak yer alan tüm hocalar diğer tüm katılımcılar gibi bütün masraflarını kendileri ödediler. Sadece uçak, otel, transfer vb. masraflarını değil, kongre kayıt ücretlerini de kendileri ödediler. Belki biliyorsunuzdur, içlerinde Almanya’nın da olduğu pek çok ülkede, doktorların ilaç firmaları sponsorluğunda kongrelere katılımına yozlaşma karşıtı yasalar izin vermiyor. Bu durumda, bir hocanın kongreye cebinden hiç masraf yapmadan katılabilmesinin tek yolu, davetli konuşmacı olması. Bu yol da son uygulamayla kapatılmış oldu. Peki, böyle bir uygulamanın amacı neydi? DGGG çok ciddi bir mali yapıya, binalara vs. sahip olmasına, her yıl 8 binden fazla üyesinden aidat toplamasına rağmen neden bu kongrede konuşmacılarından kongre katılım ücreti bile aldı?
Sizi daha fazla merakta bırakmadan açıklayayım: Burada tek amaç genç meslektaşların önünü açmak, onları teşvik etmek. Kongre organizasyonu, elde ettiği tasarruf gelirleriyle, poster ya da sözlü sunumu olan hiçbir doktordan kongre kayıt ücreti almadı. Hatta onların tren biletlerini vs. ödedi. Bu yıl çok sayıda araştırmaya ödüller verildi. Bana göre bu tutum, genç asistan ve uzmanları bilimsel araştırma yapmaya teşvik etmede son derece etkili oldu. Bu yılki DGGG kongresinde hiçbir yıl rastlanmadığı kadar çok genç doktor gördüm.
Bu uygulama bir yandan da kongrelerin ilaç endüstrisine bağımlılığını azaltıyor. Peki, bunu Türkiye’de gerçekleştirebilir miyiz? Sorunun cevabı, “Evet”tir. Eminim ki er ya da geç, bizde de kongrelerde sponsorluk hizmetleri kalkacak ve hepimiz günün birinde ücretlerimizi yatırıp, bilimsel programını beğendiğimiz bir kongreye katılacağız. Burada seçimimizde rol oynayacak en önemli kriter, kongresine katıldığımız derneğin önümüze ne kadar doyurucu ve çok yönlü bir bilimsel program koyduğu olacaktır.