Medimagazin’deki geçen yazımı "Ne var ki, çoğu zaman konsültasyon, istenilen amaca hizmet edecek bir içerikle gerçekleştirilememektedir. Ne konsültasyonu isteyen ne kendisinden konsültasyon istenen hekim ve ne de konsülte edilen hasta bu işlemden memnun kalmaktadır. Bu süreci olumsuz olarak etkileyen faktörler ile konsültasyonu verimli hale getirecek önerilerimizi bir başka yazımıza bırakalım" şeklinde bitirmiştim.
Kaldığımız yerden devam edecek olursak, öncelikle konsültasyon, müdavi hekimin veya hasta ile hasta yakınlarının isteği üzerine gerçekleşir. Konsültasyon için müdavi hekim kendi başına veya hastasıyla birlikte konsültasyon isteyeceği hekimi belirler. Konsültan hekim, danışılan hastalık/tedavi/tıbbi girişim vb. konularda bilgi ve deneyim sahibi olmalıdır. Müdavi hekim konsültan hekimden sözlü veya yazılı olarak konsültasyon isteğinde bulunur. Acil durumlarda veya konsültan hekime duyulan saygıdan ötürü sözlü istekte bulunulabilir, ancak bu durumda da yazılı istek formunun kullanılması uygundur.
Konsültasyon isteğinde konsülte edilmesi gereken hastayla ilgili bilgiler (hastanın kimliği, yatan hasta mı ayaktan hasta mı, yatıyorsa nerede yattığı, ön veya kesin tanıları, mevcut durumu
), konsültasyonun yapılacağı yer, konsültasyonun neden istendiği, konsültasyonun acil olup olmadığı, konsültasyonun istendiği tarih (acil durumlarda saat), konsey şeklinde planlanmış ise katılacak olan diğer hekimlerin kimler olduğu belirtilir. İstek yazısı meslektaşına saygı ifadesiyle biter. Konsey toplantılarında hastayla ilgili bir bilgilendirme föyü hazırlanır ve toplantıya katılacak hekimlere yeterince bir süre öncesinde dağıtılır. Bu föyde hastanın anamnezi, muayene bulguları, yapılan tetkikler ve sonuçları, uygulanmakta olan tedavi ve elde edilen sonuçlar, hastalığın seyri ve tartışılacak konular ayrıntılı olarak belirtilir.
Ayaktan konsültasyonlarda hasta, doğrudan konsültan hekime gönderilebilir. Yatan hastalarda konsültan hekimi müdavi hekimin karşılatıp, hastasını bizzat sunması ve birlikte karşılıklı tartışarak görüş alışverişinde bulunmaları daha doğrudur. Ancak büyük kliniklerde her hasta için bu prosedür pratikte gerçekleştirilememektedir. Müdavi hekimin, hastasıyla ilgili tüm bilgi ve bulguları gizlemeden konsültan hekimle paylaşması, onun sorularını içtenlikle cevaplaması gerekir.
Konsültasyon istenen hekimin, zorunlu durumlar haricinde bu isteği refüze etmesi etik olarak kabul edilemez. Bu hem meslektaşına ve meslek saygınlığına aykırıdır hem de söz konusu hastanın yaşamı ve sağlığı için tehdit oluşturur. Konsültan hekim, acil durumda hemen, diğer durumlarda ise uygun göreceği ve müdavi hekimle birlikte kararlaştırdıkları bir zamanlamayla konsültasyon istenen hastayı görür. Hastayla ilgili kanaat ve önerilerini dürüstlük ve açıklıkla paylaşır. Konsültasyon sırasında müdavi hekimin hastayla ilgili yaklaşım ve uygulamalarına katılmasa bile, bunları bilimsel tartışma üslubuyla ve mesleki deontoloji sınırları içinde müdavi hekime aktarır. Hasta ve yakınlarına bilgi vermesi gerektiğinde, müdavi hekimi kişisel olarak suçlayıcı, eleştirel söz ve tavırlardan kaçınır. Ancak meslektaşını koruma güdüsüyle hareket ederek hastayı riske atmaz. Konsültan hekim, kendisine danışılan hususlarda görüş ve kanaatlerini yazılı olarak açıklar. Konsültasyon istek formunda kendisine ayrılan yere hastayı gördüğü tarihi (acil durumlarda saati), yeri belirtir. Hastanın değerlendirilmesi sonrasında tespit ettiği bulguları ve bunlara dayanarak vardığı sonuçları ve gerek tanıyla, gerekse tedaviyle ilgili önerilerini sıralar. Tekrar hastayı görmesi gerekiyorsa bunu belirtir. Unutulmamalıdır ki, konsültasyon hastanın bir kez muayenesiyle sınırlı bir spor işlem olmayıp, hastanın konsültasyon gerektiren sorununun çözümüne kadar sürdürülmesi gereken bir iş birliği sürecidir. Bu süreçte müdavi hekim aynı konsültan hekimle çalışmalıdır. Konsültasyon notu meslektaşına saygı notuyla biter. Konsültasyon sırasındaki tartışmaların hasta ve yakınlarının yanında yapılmaması daha doğru olur.
Konsültasyon sonrasında hasta veya yakınlarına varılan sonuçlarla ilgili açıklama yapılmalıdır.
Konsültan hekimin görüş ve önerileri, müdavi hekim tarafından mutlaka dikkate alınır. Bu öneriler göz ardı edilir ve bundan dolayı hasta zarar görürse, müdavi hekim sorumlu tutulur. Konsültasyon ile hasta yönetiminde ortak sorumluluk üstlenilmiştir. Ancak, konsültan hekimin tıp konseptine uymayan, etik veya hukuki olmayan önerilerini yerine getirmez. Bunun nedenini hastaya ve yakınlarına anlatır, hastanın dosyasına not düşer.
Eğer hasta konsültan hekimin görüşüne itibar ederse, müdavi hekim hastayı bırakır.
Konsültasyonu gereken hastalar için inatla konsültasyon istenmemesi; hastanın isteğine rağmen müdavi hekimin konsültasyona izin vermemesi; müdavi hekimin kendi uzmanlık alanıyla ilgili herhangi bir sorunu olmayan hastayı üstlenerek, konsültasyonlarla hastayı meslektaşlarına yönettirmesi; ya da kendi bilgi, beceri ve yetkisi dahilinde olan temel uygulama ve kararlardan kaçınarak, bu sorumluluğu meslektaşlarına yıkması kabul edilemez.
Yine, acil olmayan konsültasyonların acil gibi istenmesi; ayaktan hastanın sevkiyle yapılabilecek konsültasyon için, hekimin hastanın ayağına çağırılması; müdavi hekimin konsültan hekimi karşılayıp bizzat hastasıyla ilgili bilgi aktarmaktan kaçınması; konsültasyon isteme nedeninin belirtilmemesi; konsültasyon istek formunun yukarıda açıklandığı şekilde eksiksiz olarak doldurulmaması; konsültan hekimin görüş ve önerilerinin tıbbi, etik veya hukuki bir gerekçe olmaksızın göz ardı edilmesi günlük hekimlik pratiğinde bazen karşılaştığımız sorunlardır.